Türkiye Okçuluk Federasyonu Lideri Abdullah Topaloğlu, okçulukta bu dönem yakaladıkları muvaffakiyetleri, AA muhabirine kıymetlendirdi.
Türk okçuluğu açısından bu dönemin başarılarla geçtiğini söz eden Topaloğlu, federasyon olarak sonuçlardan keyifli olduklarını söylemiş oldu. Muvaffakiyetlerin gelecek zaferlerin öncüsü olduğunu aktaran Topaloğlu, okçuluğun muvaffakiyet çıtasının yükselmeye devam ettiğine dikkati çekti.
“2022 yılı, Türk okçuluğunun tarihi bir dönemi oldu”
Topaloğlu, son olarak Mete Gazoz’un Meksika’daki 2022 Dünya Kupası Finali’nde bronz madalya kazandığını ayrıyeten Dünya Okçuluk Federasyonu 2021 Ödülleri’nde yılın klasik yay erkek okçusu seçildiğini vurgulayarak, şu biçimde devam etti:
“2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nı da göz önüne alacak olursak bu dönemi nitekim tarihi başarılarla kapattık. Rakamsal olarak söz etmek gerekirse, 2021’de madalya sayımız 45’ti. Bu dönem rekorla 86 madalya aldık. 30 altın, 32 gümüş ve 24 bronz olmak üzere 86 madalya kazandık. Hepsi birbirinden kıymetli. 2021 yılındaki madalya sayısının neredeyse yüzde yüz oranında artırdık. Bu artırdığımız yarışlarda küçük yarışlar değil. Hepsi Avrupa ve dünya şampiyonası düzeyindeki yarışlar. Bu niçinle 2022 yılı Türk okçuluğunun tarihi bir dönemi oldu. Umuyoruz ki gelecek senelerda da bu muvaffakiyetin daha üzerinde bir muvaffakiyete ulaşırız.”
“Milletimiz bizden yeni muvaffakiyetler bekliyor”
Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndan daha sonra spot ışıklarının Türkiye Okçuluk Federasyonuna çevrildiğine işaret eden Topaloğlu, “Bu olimpiyat altın madalyası omuzlarımızdaki sorumluluğu bir kat daha artırdı. Milletimiz bizden yeni muvaffakiyetler bekliyor. Bunu da biliyoruz. Bu sorumluluğun şuurundayız. Birlik ve birliktelik ortasında 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na hazırlanıyoruz.” dedi.
Önlerinde Dünya ve Avrupa şampiyonalarının olduğunu anımsatan Topaloğlu, her tertipte başarılı olmak için efor harcamaya devam ettiklerini söz etti.
“Her geçen gün biraz daha fazla teknolojiyi kullanıyoruz”
Her yıl çalışmalarının tıpkı olmayacağı bilgisini veren Topaloğlu, şu biçimde devam etti:
“Her geçen gün biraz daha fazla teknolojiyi kullanmaya yönelik çalışıyoruz. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na hazırlanırken yaptığımız çalışmanın epeyce daha değişik versiyonunu bu vakitte yapacağız. 2024 yılının stratejik planını yaptık. Bu plan gereği adım adım ilerliyoruz. bir daha 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda olduğu üzere sükunet içinde, planlı ve programlı bir biçimde devam ettireceğiz.”
Topaloğlu, Türk okçuluğunun her dönem biraz daha geliştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bizim yaptığımız yalnızca küçük dokunuşlar oldu. Küçük dokunuşlarla hem atletlerimizi hem teknik heyetimizi oluşturup geliştirdik. ‘Eğiticilerin eğitimi’ dediğimiz programlarla buraya geldik. Atletlerimizin değişik idman metotlarıyla çalışmalarını sağladık. Bu çalışmalar sırasında fazlaca büyük dijital makinalar kullandık, çeşitli teknik takviye elemanlarıyla çalıştık. Türkiye’de birinci kere kadroda bir spor psikoloğu ve fizyoterapist nazaranvlendirdik. ötürüsıyla tüm bu çalışmalarımız kamuoyuna yansıdı. Bunu madalyalarla süslediğiniz vakit da bugünkü durum ortaya çıktı.”
Kurumsallaşmanın önemi
Federasyonunun kurumsallaşması için de mesai harcadıklarına dikkati çeken Topaloğlu, “Türkiye Okçuluk Federasyonunda, kurumlar ve kurallar işlemektedir. hiç birimiz, hiç kimse keyfi kararlar alamaz. Her şey kurallara bağlıdır. Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüzle koordineli bir biçimde çalışmalarımız yürütülmektedir. ötürüsıyla bu kurumsallığın getirdiği ciddiyet ve prensipler de muvaffakiyetin sebeplerinden birisidir.” diye konuştu.
Açık hava döneminin Tokat’ta yapılan Türkiye Kupası finalleriyle bitmiş olduğini belirten Topaloğlu, kasım ayı prestijiyle da salon dönemine başlayacaklarını söylemiş oldu.
Salon döneminin birinci yarışında Samsun’da Avrupa Salon Şampiyonası’nı düzenleyeceklerini lisana getiren Topaloğlu, hazırlıkların sürdüğünü kelamlarına ekledi.
Türk okçuluğu açısından bu dönemin başarılarla geçtiğini söz eden Topaloğlu, federasyon olarak sonuçlardan keyifli olduklarını söylemiş oldu. Muvaffakiyetlerin gelecek zaferlerin öncüsü olduğunu aktaran Topaloğlu, okçuluğun muvaffakiyet çıtasının yükselmeye devam ettiğine dikkati çekti.
“2022 yılı, Türk okçuluğunun tarihi bir dönemi oldu”
Topaloğlu, son olarak Mete Gazoz’un Meksika’daki 2022 Dünya Kupası Finali’nde bronz madalya kazandığını ayrıyeten Dünya Okçuluk Federasyonu 2021 Ödülleri’nde yılın klasik yay erkek okçusu seçildiğini vurgulayarak, şu biçimde devam etti:
“2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nı da göz önüne alacak olursak bu dönemi nitekim tarihi başarılarla kapattık. Rakamsal olarak söz etmek gerekirse, 2021’de madalya sayımız 45’ti. Bu dönem rekorla 86 madalya aldık. 30 altın, 32 gümüş ve 24 bronz olmak üzere 86 madalya kazandık. Hepsi birbirinden kıymetli. 2021 yılındaki madalya sayısının neredeyse yüzde yüz oranında artırdık. Bu artırdığımız yarışlarda küçük yarışlar değil. Hepsi Avrupa ve dünya şampiyonası düzeyindeki yarışlar. Bu niçinle 2022 yılı Türk okçuluğunun tarihi bir dönemi oldu. Umuyoruz ki gelecek senelerda da bu muvaffakiyetin daha üzerinde bir muvaffakiyete ulaşırız.”
“Milletimiz bizden yeni muvaffakiyetler bekliyor”
Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndan daha sonra spot ışıklarının Türkiye Okçuluk Federasyonuna çevrildiğine işaret eden Topaloğlu, “Bu olimpiyat altın madalyası omuzlarımızdaki sorumluluğu bir kat daha artırdı. Milletimiz bizden yeni muvaffakiyetler bekliyor. Bunu da biliyoruz. Bu sorumluluğun şuurundayız. Birlik ve birliktelik ortasında 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na hazırlanıyoruz.” dedi.
Önlerinde Dünya ve Avrupa şampiyonalarının olduğunu anımsatan Topaloğlu, her tertipte başarılı olmak için efor harcamaya devam ettiklerini söz etti.
“Her geçen gün biraz daha fazla teknolojiyi kullanıyoruz”
Her yıl çalışmalarının tıpkı olmayacağı bilgisini veren Topaloğlu, şu biçimde devam etti:
“Her geçen gün biraz daha fazla teknolojiyi kullanmaya yönelik çalışıyoruz. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na hazırlanırken yaptığımız çalışmanın epeyce daha değişik versiyonunu bu vakitte yapacağız. 2024 yılının stratejik planını yaptık. Bu plan gereği adım adım ilerliyoruz. bir daha 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda olduğu üzere sükunet içinde, planlı ve programlı bir biçimde devam ettireceğiz.”
Topaloğlu, Türk okçuluğunun her dönem biraz daha geliştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bizim yaptığımız yalnızca küçük dokunuşlar oldu. Küçük dokunuşlarla hem atletlerimizi hem teknik heyetimizi oluşturup geliştirdik. ‘Eğiticilerin eğitimi’ dediğimiz programlarla buraya geldik. Atletlerimizin değişik idman metotlarıyla çalışmalarını sağladık. Bu çalışmalar sırasında fazlaca büyük dijital makinalar kullandık, çeşitli teknik takviye elemanlarıyla çalıştık. Türkiye’de birinci kere kadroda bir spor psikoloğu ve fizyoterapist nazaranvlendirdik. ötürüsıyla tüm bu çalışmalarımız kamuoyuna yansıdı. Bunu madalyalarla süslediğiniz vakit da bugünkü durum ortaya çıktı.”
Kurumsallaşmanın önemi
Federasyonunun kurumsallaşması için de mesai harcadıklarına dikkati çeken Topaloğlu, “Türkiye Okçuluk Federasyonunda, kurumlar ve kurallar işlemektedir. hiç birimiz, hiç kimse keyfi kararlar alamaz. Her şey kurallara bağlıdır. Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüzle koordineli bir biçimde çalışmalarımız yürütülmektedir. ötürüsıyla bu kurumsallığın getirdiği ciddiyet ve prensipler de muvaffakiyetin sebeplerinden birisidir.” diye konuştu.
Açık hava döneminin Tokat’ta yapılan Türkiye Kupası finalleriyle bitmiş olduğini belirten Topaloğlu, kasım ayı prestijiyle da salon dönemine başlayacaklarını söylemiş oldu.
Salon döneminin birinci yarışında Samsun’da Avrupa Salon Şampiyonası’nı düzenleyeceklerini lisana getiren Topaloğlu, hazırlıkların sürdüğünü kelamlarına ekledi.