ABD'de bir polis memuru, genetik analize dayalı olarak oluşturulan bir kişinin portresini otomatik yüz tanıma sistemi aracılığıyla gönderdi. Bu, ABD dergisi Wired tarafından polis veritabanlarından sızdırılan verilere atıfta bulunularak bildirildi. Bu, çok eleştirilen iki teknolojinin bu şekilde birleştirildiği bilinen ilk durumdur; 2020'de oldu. Adı açıklanmayan araştırmacı, oluşturulan portreyi sisteme yükleyerek kullanım koşullarını ihlal etti ve bir kontrol var ama yok. Rapor, bunun münferit bir vaka olmadığını öne sürüyor ve otomatik yüz tanıma kullanımına ilişkin bazı tüyler ürpertici örnekleri hatırlatıyor.
Reklamcılık
İki yapay zeka teknolojisi birleştirildi
Wired'a göre bu dava 1990 yılındaki çözülmemiş bir cinayet davasıyla ilgili. Cinayetten önce tacize uğrayan bir kadının cesedi Kaliforniya Berkeley'deki bir parkta bulundu. 27 yıl sonra, araştırmacılar olay yerinde DNA kanıtı buldular ve bunu, kişinin yüzünü yeniden oluşturmak için kullanabileceğini iddia eden bir şirkete gönderdiler. Yeniden yapılanmanın şüpheli katille herhangi bir benzerlik taşıdığına dair şüpheler olmasına rağmen, görüntü kamuoyuna bilgi vermek amacıyla başarısız bir şekilde kullanıldı. Bununla birlikte, bir araştırmacı görüntüyü üç yıl sonra otomatik bir yüz tanıma sistemine yerleştirdi; muhtemelen yine sonuç alınamadı.
Wired'ın aktardığı uzmanlara göre prosedür, kolluk kuvvetlerinin farklı teknolojileri denetim olmadan nasıl karıştırabileceğini ve bunları öngörülemeyen şekillerde nasıl birleştirebileceğini gösteriyor. Şüphelilerin tespitinde, bağımsız olarak doğrulanmamış prosedürler, anlaşılmaz kriterlere dayalı olarak kullanılıyor. Portreyi yaratan şirket, teknolojisinin yalnızca saçın, gözlerin, cildin rengini, çil miktarını ve yüzün genel şeklini belirleyebileceğini iddia ediyor. Bu bile hiçbir zaman bağımsız olarak doğrulanmadı. Yine de bir çeşit fotoğraf üretiyor. Başlangıçta Parabon NanoLabs, otomatik yüz tanıma için kullanımını yasaklamadı ancak kullanım şartlarında bunu yaptı.
Wired, bu tür oluşturulan portrelerin otomatik yüz tanıma için kullanılmasını dışlamayan birkaç kolluk kuvveti yetkilisinden alıntı yapıyor. Aynı zamanda sivil haklar örgütü EFF (Electronic Frontier Foundation), bu şekilde yanlış kişilerin şüphe altına girebileceği riskleri konusunda uyarıyor. Olay ve savcıların tutumu, yüz tanımada hata oranının ne kadar yüksek olduğu konusunda tamamen yanlış bir anlayışa işaret ediyor. Wired bir uzmandan alıntı yaparak, portreleri oluşturmak için kullanılan teknolojinin yanı sıra yapay zeka teknolojisine dayandığından, her iki durumda da sonuçların nasıl ortaya çıktığı hiç de net değil.
Savcılar arasında çok az uzmanlık
ABD'de otomatik yüz tanımaya dayalı asılsız şüphe vakaları tekrar tekrar kamuoyuna yansıyor. Güncel bir analize göre FBI'da bu teknolojiyi kullanan 200 kişiden yalnızca 5'i bu konuda eğitim alıyor. Medya raporları düzenli olarak bu konunun dikkatsizce kullanılmasının tüyler ürpertici sonuçlarını gösteriyor. 2019'da kamuoyuna açıklanan bir vakada New York polisi, Woody Harrelson'a benzediği söylenen bir şüphelinin bile tanımlandığını açıkladı. Daha sonra otomatik yüz tanıma için ünlü aktörün bir görüntüsü kullanıldı. The Verge'in haberine göre, bu şekilde tanımlanan bir kişi sonunda tutuklandı.
(mho)
Haberin Sonu
Reklamcılık
İki yapay zeka teknolojisi birleştirildi
Wired'a göre bu dava 1990 yılındaki çözülmemiş bir cinayet davasıyla ilgili. Cinayetten önce tacize uğrayan bir kadının cesedi Kaliforniya Berkeley'deki bir parkta bulundu. 27 yıl sonra, araştırmacılar olay yerinde DNA kanıtı buldular ve bunu, kişinin yüzünü yeniden oluşturmak için kullanabileceğini iddia eden bir şirkete gönderdiler. Yeniden yapılanmanın şüpheli katille herhangi bir benzerlik taşıdığına dair şüpheler olmasına rağmen, görüntü kamuoyuna bilgi vermek amacıyla başarısız bir şekilde kullanıldı. Bununla birlikte, bir araştırmacı görüntüyü üç yıl sonra otomatik bir yüz tanıma sistemine yerleştirdi; muhtemelen yine sonuç alınamadı.
Wired'ın aktardığı uzmanlara göre prosedür, kolluk kuvvetlerinin farklı teknolojileri denetim olmadan nasıl karıştırabileceğini ve bunları öngörülemeyen şekillerde nasıl birleştirebileceğini gösteriyor. Şüphelilerin tespitinde, bağımsız olarak doğrulanmamış prosedürler, anlaşılmaz kriterlere dayalı olarak kullanılıyor. Portreyi yaratan şirket, teknolojisinin yalnızca saçın, gözlerin, cildin rengini, çil miktarını ve yüzün genel şeklini belirleyebileceğini iddia ediyor. Bu bile hiçbir zaman bağımsız olarak doğrulanmadı. Yine de bir çeşit fotoğraf üretiyor. Başlangıçta Parabon NanoLabs, otomatik yüz tanıma için kullanımını yasaklamadı ancak kullanım şartlarında bunu yaptı.
Wired, bu tür oluşturulan portrelerin otomatik yüz tanıma için kullanılmasını dışlamayan birkaç kolluk kuvveti yetkilisinden alıntı yapıyor. Aynı zamanda sivil haklar örgütü EFF (Electronic Frontier Foundation), bu şekilde yanlış kişilerin şüphe altına girebileceği riskleri konusunda uyarıyor. Olay ve savcıların tutumu, yüz tanımada hata oranının ne kadar yüksek olduğu konusunda tamamen yanlış bir anlayışa işaret ediyor. Wired bir uzmandan alıntı yaparak, portreleri oluşturmak için kullanılan teknolojinin yanı sıra yapay zeka teknolojisine dayandığından, her iki durumda da sonuçların nasıl ortaya çıktığı hiç de net değil.
Savcılar arasında çok az uzmanlık
ABD'de otomatik yüz tanımaya dayalı asılsız şüphe vakaları tekrar tekrar kamuoyuna yansıyor. Güncel bir analize göre FBI'da bu teknolojiyi kullanan 200 kişiden yalnızca 5'i bu konuda eğitim alıyor. Medya raporları düzenli olarak bu konunun dikkatsizce kullanılmasının tüyler ürpertici sonuçlarını gösteriyor. 2019'da kamuoyuna açıklanan bir vakada New York polisi, Woody Harrelson'a benzediği söylenen bir şüphelinin bile tanımlandığını açıkladı. Daha sonra otomatik yüz tanıma için ünlü aktörün bir görüntüsü kullanıldı. The Verge'in haberine göre, bu şekilde tanımlanan bir kişi sonunda tutuklandı.
(mho)
Haberin Sonu