Cilt bakım rutininize asit eklemek kulağa pek beğenilen gelmese de faydaları sizi şaşırtacak olabilir…
Gerçek ve şuurlu kullanıldığında cildinizi onaracak, hücrelerinizi yenilecek ve adeta bir daha doğmuş üzere hissettirecek 5 çeşit faydalı asit bulunuyor.
Cilt bakımında kullanılan asitler temel olarak alfa ve beta hidroksi asitler (AHA ve BHA) olarak ikiye ayrılıyor.
Rutin ortasında nizamlı kullanıldığında aknelerden kırışıklıklara kadar cilt üstündeki tesirini gorebileceğiniz asitleri bir arada inceleyelim…
CİLT BAKIMINDA KULLANILAN ASİT ÇEŞİTLERİ
Cilt bakımı terminolojisine baktığımızda AHA ve BHA üzere başımızı karıştırabilen bir fazlaca kısaltmalar dikkatimizi çekiyor. AHA ve BHA cilt için pek kıymetli asitler olarak biliniyor. AHA’nın açılımı Alfa Hidroksi Asitler, BHA açılımı ise Beta Hidroksi Asitler’dir.
Cilt üstündeki ortak faydaları ise şu biçimde sıralanabilir:
1- GLİKOLİK ASİT
Glikolik asit özetlemek gerekirse meyve asidi olarak bilinir. Bitki şekerlerinden türetilen glikolik asit doğal asitler sınıfına girer ve bir AHA (Alfa Hidroksi Asit) formudur.
Rengi ve kokusu olmayan kristal bir unsurdur. Molekül yapısının son derece küçük olması sebebiyle cilde yeterli nüfuz eder ve cilt için yararlı asitler içinde öne çıkar. Bu özellikleri yardımıyla bir fazlaca cilt bakım eserinde bulunur.
Glikolik asit peelingi yaptıranların maksadı ise meyyit hücrelerin giderilmesi, cilt lekelerinin yok edilmesi, gözenek görünümünün azaltılması ve kırışıklıkların giderilmesini sağlamaktır.
2- LAKTİK ASİT
bir daha bir AHA olan laktik asit, süt mamüllerinden elde ediliyor. Bu bileşenin cildi meyyit hücrelerden arındıran tesiri, Kleopatra’nın meşhur süt banyolarına da ilham vermiş.
3- MALİK ASİT
Malik asit, alfa hidroksi asitler (AHA’lar) ismi verilen bir meyve asitleri ailesinin bir kesimidir.
Cilt bakım mamüllerindeki malik asit, cildi aydınlatma ve dokusunu yumuşatma özelliği ile kutlanır. Bu yüzden yaşlanma zıddı kremlerde yaygın bir bileşendir.
Cildinizin nemli kalmasına yardımcı olmak için nem tutmaya yardımcı olur.
4- SALİSİLİK ASİT
Beta hidroksi asit kümesinde yer alan salisilik asit cilt bakımı ve hoşluğuyla dikkat çeker. Yağda çözünebilme özelliği bilinen beta hidroksi gözeneklerin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olur.
Ciltteki tıkanıklığın giderilmesine yardımcı olan salisilik asit cilt sorunlarının çözülmesinde tesirlidir.
Salisilik asit fazla sebumla savaşır. Gözeneklerdeki fazla yağı temizleyen salisilik asit, en epeyce görülen cilt sorunları içinde yer alan sivilce ve akne oluşumunun önüne geçer.
Uzmanlar, söğüt kabuğundan elde edilen yahut sentetik olarak üretilen salisilik asidin iltihap sökücü ve antibakteriyel özelliklere sahip olduğunu belirtmişlerdir.
Salisilik asit, yüz yıkamalarda, tonerlerde, leke bırakma süreçlerinde, nemlendiricilerde ve yüz maskelerinde bulunmaktadır.
5- HYALURONİK ASİT
Son vakit içinderda, serumlardan nemlendiricilere, gece kremlerinden kağıt maskelere kadar epeyce çeşitli mamüllerin içerisinde hyalüronik asidi görüyoruz.
Bilimsel olarak hiyalüronik asit (HA), sıklıkla eklem, bağ dokusu ve gözlerde bulunan bedende bulunan doğal bir husustur. Her molekül, tartısının 1.000 katını suda tutma kabiliyetine sahiptir ve bu da onu üstün nemlendirici bir içerik haline getirir.
Bu molekül cilt bakımında kullanıldığında, cildin dış katmanını canlandırmak için bir sünger fonksiyonu görür. Ve hepimiz biliyoruz ki, cilt nemlendiğinde daha aydınlık ve gençleşmiş görünür. Bu niçinle, bu bileşenin temel olarak yaşlanma tersi cilt bakım alanında kullanılması hiç şaşırtan değil.
Cildimizin nem istikrarını kurmakta değerli bir rol oynayan hyalüronik asitin cildimize faydaları içinde, hücre üretimini hızlandırması, bağ dokusunun kayganlığını artırması, cildimizin nem ve elastikiyetini müdafaası, yaşlanma tesirlerini geciktirmesi, kırışıklık görünümünü azaltması, sarkmaları önlemesi ve güneş vb. çevresel aksiliklere karşı cildimizi muhafazası üzere hususları sayabiliriz.
Gerçek ve şuurlu kullanıldığında cildinizi onaracak, hücrelerinizi yenilecek ve adeta bir daha doğmuş üzere hissettirecek 5 çeşit faydalı asit bulunuyor.
Cilt bakımında kullanılan asitler temel olarak alfa ve beta hidroksi asitler (AHA ve BHA) olarak ikiye ayrılıyor.
Rutin ortasında nizamlı kullanıldığında aknelerden kırışıklıklara kadar cilt üstündeki tesirini gorebileceğiniz asitleri bir arada inceleyelim…
CİLT BAKIMINDA KULLANILAN ASİT ÇEŞİTLERİ
Cilt bakımı terminolojisine baktığımızda AHA ve BHA üzere başımızı karıştırabilen bir fazlaca kısaltmalar dikkatimizi çekiyor. AHA ve BHA cilt için pek kıymetli asitler olarak biliniyor. AHA’nın açılımı Alfa Hidroksi Asitler, BHA açılımı ise Beta Hidroksi Asitler’dir.
Cilt üstündeki ortak faydaları ise şu biçimde sıralanabilir:
- Cilt üstündeki meyyit hücrelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olurken cildin fazlaca daha parlak görünmesine yardımcı olurlar.
- Gözenek görünümünün azalmasına, temizlenmesine yardımcı olurlar.
- Güneşe maruz kalan ciltteki ton eşitsizliklerinin giderilmesine ve eşit, canlı ve parlak bir cilt ortaya çıkarırlar.
- Erken yaşlanma belirtileri, kırışıklık ve çizgilerin giderilmesine, ciltte daha yeterli bir görünüm oluşmasına yardımcı olurlar.
1- GLİKOLİK ASİT
Glikolik asit özetlemek gerekirse meyve asidi olarak bilinir. Bitki şekerlerinden türetilen glikolik asit doğal asitler sınıfına girer ve bir AHA (Alfa Hidroksi Asit) formudur.
Rengi ve kokusu olmayan kristal bir unsurdur. Molekül yapısının son derece küçük olması sebebiyle cilde yeterli nüfuz eder ve cilt için yararlı asitler içinde öne çıkar. Bu özellikleri yardımıyla bir fazlaca cilt bakım eserinde bulunur.
Glikolik asit peelingi yaptıranların maksadı ise meyyit hücrelerin giderilmesi, cilt lekelerinin yok edilmesi, gözenek görünümünün azaltılması ve kırışıklıkların giderilmesini sağlamaktır.
2- LAKTİK ASİT
bir daha bir AHA olan laktik asit, süt mamüllerinden elde ediliyor. Bu bileşenin cildi meyyit hücrelerden arındıran tesiri, Kleopatra’nın meşhur süt banyolarına da ilham vermiş.
3- MALİK ASİT
Malik asit, alfa hidroksi asitler (AHA’lar) ismi verilen bir meyve asitleri ailesinin bir kesimidir.
Cilt bakım mamüllerindeki malik asit, cildi aydınlatma ve dokusunu yumuşatma özelliği ile kutlanır. Bu yüzden yaşlanma zıddı kremlerde yaygın bir bileşendir.
Cildinizin nemli kalmasına yardımcı olmak için nem tutmaya yardımcı olur.
4- SALİSİLİK ASİT
Beta hidroksi asit kümesinde yer alan salisilik asit cilt bakımı ve hoşluğuyla dikkat çeker. Yağda çözünebilme özelliği bilinen beta hidroksi gözeneklerin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olur.
Ciltteki tıkanıklığın giderilmesine yardımcı olan salisilik asit cilt sorunlarının çözülmesinde tesirlidir.
Salisilik asit fazla sebumla savaşır. Gözeneklerdeki fazla yağı temizleyen salisilik asit, en epeyce görülen cilt sorunları içinde yer alan sivilce ve akne oluşumunun önüne geçer.
Uzmanlar, söğüt kabuğundan elde edilen yahut sentetik olarak üretilen salisilik asidin iltihap sökücü ve antibakteriyel özelliklere sahip olduğunu belirtmişlerdir.
Salisilik asit, yüz yıkamalarda, tonerlerde, leke bırakma süreçlerinde, nemlendiricilerde ve yüz maskelerinde bulunmaktadır.
5- HYALURONİK ASİT
Son vakit içinderda, serumlardan nemlendiricilere, gece kremlerinden kağıt maskelere kadar epeyce çeşitli mamüllerin içerisinde hyalüronik asidi görüyoruz.
Bilimsel olarak hiyalüronik asit (HA), sıklıkla eklem, bağ dokusu ve gözlerde bulunan bedende bulunan doğal bir husustur. Her molekül, tartısının 1.000 katını suda tutma kabiliyetine sahiptir ve bu da onu üstün nemlendirici bir içerik haline getirir.
Bu molekül cilt bakımında kullanıldığında, cildin dış katmanını canlandırmak için bir sünger fonksiyonu görür. Ve hepimiz biliyoruz ki, cilt nemlendiğinde daha aydınlık ve gençleşmiş görünür. Bu niçinle, bu bileşenin temel olarak yaşlanma tersi cilt bakım alanında kullanılması hiç şaşırtan değil.
Cildimizin nem istikrarını kurmakta değerli bir rol oynayan hyalüronik asitin cildimize faydaları içinde, hücre üretimini hızlandırması, bağ dokusunun kayganlığını artırması, cildimizin nem ve elastikiyetini müdafaası, yaşlanma tesirlerini geciktirmesi, kırışıklık görünümünü azaltması, sarkmaları önlemesi ve güneş vb. çevresel aksiliklere karşı cildimizi muhafazası üzere hususları sayabiliriz.