Galatasaray Kulübü Lideri Burak Elmas, beIN Sports’ta katıldığı programda Galatasaray ve Türk futboluna dair değerlendirmelerde bulundu.
“BURADA KALMA TELAŞIYLA HAREKET ETMİYORUZ”
İdarelerinin genç ve liyakatli isimlerden oluştuğunu anlatan Elmas, “Biz problemlerin büyüklüğünü biliyorduk. Seçime girerken kaybetmekten korkmadık. Birtakım riskler aldık. Kazandıktan daha sonra da burada kalma korkusuyla hareket etmiyoruz. Geldiğimizde sürprizlerle karşılaştık lakin biz buraya pembe bir tablo bekleyerek gelmedik. Çok yeniyiz çabucak hemen. Süratli çalıştık, tahminen de üç ayda 1-2 yıllık çalıştığımızı hissediyoruz. Kusur yapmamaya ihtimam gösteriyoruz.” dedi.
“GALATASARAY’IN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATMAYACAĞIZ”
Türk futbolunun önemli sorunları olduğunu vurgulayan Burak Elmas, şunları kaydetti:
“Bankalar Birliği ile yapılan muahedeye bakılırsa seneye ödemeler başlayacak. Belirli bir mali disiplin sağlamak lazım. Bunun için de belirli tedbirleri erken almak lazım. Bugün elinizde 3-4 yıllık kontratlar var ise, onlardan çıkamadığınız vakit bütçenizi nakit yaratıp o faizi ödeyecek hale getirmeniz bir müddetç alıyor. Biz buna uğraşıyoruz. Ancak burada da Türk futbolunun ikinci sorunu ortaya çıkıyor, rekabet. bu biçimde bir sistem getiriyorsanız, bunun sıkı bir biçimde denetlenmesi lazım. Bugün ‘Türk futbolu battı.’ söylemi herbiçimde herkes tarafınca kabul edilen bir gerçek. Resme baktığınızda hiç batmış üzere bir tedbir bakılırsamiyorum. Yarışmak ve dönemsel popülarite ismine Galatasaray’ın geleceğini tehlikeye atmayacağız. Çok önemli tedbirler alıyoruz. Burada değerli olan Türkiye Futbol Federasyonunun gerekli kontrolleri ve uygulamaları yapması. Artık düşünün bir bölümün kontrolü yapıyorsunuz, dal batmış, borç ortasında, bankalarla bir mutabakat imzalanmış, bu ortada da eski alışkanlıklar devam ediyor. Ancak siz bunu denetleme misyonunu yerine getiremiyorsunuz. Bu da haksız rekabete sebep veriyor. Bugün Bankalar Birliğine üç büyüklerin yaptığı bir taahhüt var. Futbol bütçesini önümüzdeki dönem yüzde 20 azaltma. Türkiye Futbol Federasyonunun verdiği harcama limitleri yüzde 25 esnemeli ve limit bankalara olan taahhüdün üstünde. Şu anda masalarda ‘Bu borç ödenmez.’ konuşmaları yapılıyor. Sistem sorunlu fakat biz daima pansuman tedavisi yapmaya çalışıyoruz.”
“YABANCI KURALI, TÜRK OYNATMAYI YASAKLAMIYOR”
Galatasaray Kulübü Lideri Burak Elmas, yabancı oyuncu kontenjanı konusunda birtakım futbol paydaşların samimi olmadığını düşündüğünü lisana getirerek, diye konuştu.
Elmas, kulüp liderlerinin birbirlerine hürmet duyduğunu belirterek, “Kulüp liderleri oturup, konuşuyoruz. Birbirimize insan olarak hürmet ve sevgimiz var. Maçtan evvel hepimizin bir fanatikliği var fakat maç bittiği vakit bir daha birlikteiz. Kimi konularda mutabakatımız mümkün değil. Çıkar çatışması ve kulüplerin bir perspektifi var. Ama bu mevzular var diye Türk futbolunu buradan çıkaracak projelere hayır demenin hepimize ziyan verdiğini düşünüyorum. Hepimizin söylemlerimizde dikkatli olmamız lazım.” tabirlerini kullandı.
“VAR HAKEMLERİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
Burak Elmas, Görüntü Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasında bir standart sorunu olduğunu anlatarak, “VAR hakemleriyle ilgili önemli bir sorun var. Standart sorunu var. Bu hepimize karşı var. Bugün bütün rakiplerimiz bundan mağdur. Biz de mağduruz. Evvelden ‘Sahada nazaranmiyorlar.’ diyorduk, oysaki televizyonda da bakılırsamiyorlar. Hakemin yaptığı kusur biraz güzel görülebilir lakin ben VAR’da yapılan ve yapılmayanları asla beğenilen görmüyorum. Bunun makûs niyetli, kasıtlı yapıldığını düşünüyordum. Türk hakemlerinin önemli bir eğitim sorunu var. Hakemler futbolu bilmiyor. Birebir konumda üç farklı hakem üç farklı karar verebilir mi, Türkiye’de veriyor. Önemli manada sistemsel bir sorun var.” değerlendirmesinde bulundu.
“YÖNETİCİMİZ KULÜP SAHİBİ OLSAYDI, FALCAO’YU ALMAZDI”
Burak Elmas, dönem başında yollarını ayırdıklarını Radamel Falcao ile ilgili bir soru üzerine, şunları söylemiş oldu:
“Ben şunu argüman ediyorum o periyot bakılırsav yapan rastgele bir yöneticimiz kulüp sahibi olsaydı, Falcao’yu transfer etmezdi. Avrupa’daki sahipli kulüpler üzere kendi kulüpleri olsaydı, kendi ceplerinden bu ziyanı finanse edecek olsalardı bu transferi yapmazlardı. Bunun geçmişte de epey örneği var. Dönemsel popülarite için yapılan ataklar tahminen sizi o devir için mutlu ediyor fakat Galatasaray’ın ve öteki kulüplerin geleceğini ipotek altına alıyor. daha sonra bunu toparlayacak mert insanların gelip topluluğunu, kulübünü müdafaası lazım. Falcao ile açık ve samimi koştuk. Alacağı fiyatın kıymetli bir kısmından kurtularak bu transfer gerçekleşti. Önümüzdeki sene de bu tıp atılımlarımız devam edecek. Bu ekibin fiyat ve kabiliyet limiti ile yaş durumunu belirli bir standarda oturtmamız lazım.”
“TRANSFERDE KUSUR YAPMADIK”
Transferde teknik yönetici Fatih Terim ile oluşturdukları stratejiye göre hareket ettiklerini aktaran Elmas, “Ben Fatih hoca ile epeyce genç yaşlarımda çalıştım. Uzun müddettir bir alakamız var. misyon bize verildikten daha sonra hocamızla konuştuk. Bu epey kıymetli bir yapılanma. Bütün perspektifleri konuşarak, anlaştık. ‘Her sene birinci 11’e 5-6 transfer yapacağımız bir futbol stratejisinden uzaklaşalım, Galatasaray’ı vakit içinde daha güzel tanıyacak, bir arada oynamaya alışacak, Galatasaray’a gelir getirebilecek ve 5 sene bir arada oynayacak genç oyuncu gurubu kuralım.’ dedik. Bütün stratejide hemfikir olarak hareket ettik. Çok hoş planlarımız var. Hoş bir beraberliğimiz var.” halinde görüş belirtti.
Burak Elmas, genç ve potansiyelli oyuncuları takımlarına dahil ettiklerini vurgulayarak, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Dönemsel düşünen, stratejisi olmayan ve ürkek davrananlar uzun vadeli başarıyı yakalayamazlar. Bizim bir stratejimiz var, bunu uygulama konusunda merdiz. Bunu Galatasaray’ın geleceğini için uygulamaya devam edeceğiz. Üzerimize baskılar gelebilir lakin bunu kaldıramıyorsanız aslına bakarsanız bu vazifeye talip olmamanız gerekiyor. Bütün oyuncularımızı bir sistemle transfer ettik. Kulüpleri ve menajerleriyle direkt ben görüştükten daha sonra transferleri yaptık. Şu anda transferde kusur yapmadığımızı düşünüyorum. Örneğin iki Ümit Ulusal Grup oyuncusu Galatasaray’a geldikten daha sonra A Ulusal Grup’ta forma giymeye başladı. Norveç maçına baktığınızda Taylan, Berkan ve yedeklerle uzun vakittir olmadığı kadar fazla Galatasaraylı vardı. Halil keza o denli. Bunlar gerçek atılımları yaptığımızın göstergesi. Biraz daha vakte gereksinimimiz var. Doğruları yapmaya devam ederseniz, muvaffakiyet sonunda gelecektir. “
“MARCAO DA KEREM DE AİLEMİZİN PARÇASI”
Burak Elmas, Üstün Lig’de GZT Giresunspor ile oynadıkları maçta futbolcuları Marcao ve Kerem Aktürkoğlu içinde yaşananlarla ilgili soruya, “bu biçimde bir olayı ben de birinci kere gördüm. İki oyuncu da bizim. Halı alanda bu biçimde şeyler yaşadım. Orada olan bir hadiseden dolayı arkadaşlığınızı bitirmezsiniz. Şuna bakarsınız, pişman mı, tekrar yapacak mı, olayın art planı ne? Sonuçta aile içinde kardeşler hengame edebilir. Çabucak karar verip, ‘Sizi aileden attım’ demiyorsunuz. Galatasaray büyük bir aile. Marcao da Kerem de ailemizin kıymetli modülleri. Birinci evvel temkinli bir duruş sergiledik. olaydan daha sonra ben de soyunma odasına indim. Fatih hocamla oturduk, tahlil yaptık. Sonuçta da bir hareket planı belirledik. Hareketi asla tasvip etmiyoruz. Kerem bizim için hayli pahalı. Galatasaray ona önemli bir yatırım yaptı. Marcao da özür diledi. Burada bakılırsavimiz Galatasaray’ın bütün atletlerini ve varlıklarını korumak. kimi vakit epey sıkıntı olabiliyor fakat kolay olsa herkes yapardı.” cevabını verdi.
Elmas, dönem başında Fransız takımı Bordeaux’nun futbolcuları Mustafa Muhammed’e ilgi gösterdiğini anlatarak, “Biz de Mustafa Muhammed ile konuştuk. O da bu biçimde imkan olursa ilgilenebileceğini söylemiş oldu. Görüşmesine müsaade verdik. Ancak o ortada ortamızda yaptığımız istişarelerde bu transferin olmasını istemediğimize karar verdik. Sonuçta da mevzu kapandı.” sözlerini kullandı.
Dönem başında transfer gündemlerinde olan Gedson Fernandes’i kulübü Benfica’nın bırakmamasından dolayı takımlarına dahil edemediklerini vurgulayan Elmas, kiralık olarak forma giydirdikleri Halil Dervişoğlu’nun bonservisini almada önceliğin kendilerinde olduğunu lisana getirdi.
Elmas, Uruguay Ulusal Ekibi ile Brezilya maçına çıkacak kalecileri Fernando Muslera’nın yarın akşam saatlerinde İstanbul’a gelerek İttifak Holding Konyaspor maçına yetişeceğini aktardı.
“UEFA, FUTBOLUN RUHUNA BÜYÜK ZİYAN VERİYOR”
UEFA’nın kimi büyük kulüplerin baskılarına boyun eğdiğini lisana getiren Burak Elmas, “UEFA’nın, aldığı yanlış kararlarla futbolun ruhuna fazlaca büyük ziyan verdiğini düşünüyorum. Daha az gelirli liglerin temsilcilerinin Avrupa’da muvaffakiyet kazanma ihtimali vardı. Buna Galatasaray, Kızılyıldız, Alaves’i sayabilirsiniz. UEFA verdiği kararla ve baskılara boyun eğerek bilhassa Şampiyonlar Ligi’ni daha fazla gelir kazanmayı istek eden elitist grupların eline verdi. Bugün ikinci olmuş bir Galatasaray üç ön eleme oynayarak Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı elde ediyorsa bu sistemde bir yanlışlık var. kimi vakit verdikçe karşı taraf daha hayli ister. Bu sene yaşadığımız Muhteşem Lig olayı esasen bunun devamı. Onun daha sonrasında UEFA’nın Muhteşem Lig’i engellemek için vermiş olduğu yeni Şampiyonlar Ligi formatı da buna bir teslimiyet. Önemli manada bunun sorgulanması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“BURADA KALMA TELAŞIYLA HAREKET ETMİYORUZ”
İdarelerinin genç ve liyakatli isimlerden oluştuğunu anlatan Elmas, “Biz problemlerin büyüklüğünü biliyorduk. Seçime girerken kaybetmekten korkmadık. Birtakım riskler aldık. Kazandıktan daha sonra da burada kalma korkusuyla hareket etmiyoruz. Geldiğimizde sürprizlerle karşılaştık lakin biz buraya pembe bir tablo bekleyerek gelmedik. Çok yeniyiz çabucak hemen. Süratli çalıştık, tahminen de üç ayda 1-2 yıllık çalıştığımızı hissediyoruz. Kusur yapmamaya ihtimam gösteriyoruz.” dedi.
“GALATASARAY’IN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATMAYACAĞIZ”
Türk futbolunun önemli sorunları olduğunu vurgulayan Burak Elmas, şunları kaydetti:
“Bankalar Birliği ile yapılan muahedeye bakılırsa seneye ödemeler başlayacak. Belirli bir mali disiplin sağlamak lazım. Bunun için de belirli tedbirleri erken almak lazım. Bugün elinizde 3-4 yıllık kontratlar var ise, onlardan çıkamadığınız vakit bütçenizi nakit yaratıp o faizi ödeyecek hale getirmeniz bir müddetç alıyor. Biz buna uğraşıyoruz. Ancak burada da Türk futbolunun ikinci sorunu ortaya çıkıyor, rekabet. bu biçimde bir sistem getiriyorsanız, bunun sıkı bir biçimde denetlenmesi lazım. Bugün ‘Türk futbolu battı.’ söylemi herbiçimde herkes tarafınca kabul edilen bir gerçek. Resme baktığınızda hiç batmış üzere bir tedbir bakılırsamiyorum. Yarışmak ve dönemsel popülarite ismine Galatasaray’ın geleceğini tehlikeye atmayacağız. Çok önemli tedbirler alıyoruz. Burada değerli olan Türkiye Futbol Federasyonunun gerekli kontrolleri ve uygulamaları yapması. Artık düşünün bir bölümün kontrolü yapıyorsunuz, dal batmış, borç ortasında, bankalarla bir mutabakat imzalanmış, bu ortada da eski alışkanlıklar devam ediyor. Ancak siz bunu denetleme misyonunu yerine getiremiyorsunuz. Bu da haksız rekabete sebep veriyor. Bugün Bankalar Birliğine üç büyüklerin yaptığı bir taahhüt var. Futbol bütçesini önümüzdeki dönem yüzde 20 azaltma. Türkiye Futbol Federasyonunun verdiği harcama limitleri yüzde 25 esnemeli ve limit bankalara olan taahhüdün üstünde. Şu anda masalarda ‘Bu borç ödenmez.’ konuşmaları yapılıyor. Sistem sorunlu fakat biz daima pansuman tedavisi yapmaya çalışıyoruz.”
“YABANCI KURALI, TÜRK OYNATMAYI YASAKLAMIYOR”
Galatasaray Kulübü Lideri Burak Elmas, yabancı oyuncu kontenjanı konusunda birtakım futbol paydaşların samimi olmadığını düşündüğünü lisana getirerek, diye konuştu.
Elmas, kulüp liderlerinin birbirlerine hürmet duyduğunu belirterek, “Kulüp liderleri oturup, konuşuyoruz. Birbirimize insan olarak hürmet ve sevgimiz var. Maçtan evvel hepimizin bir fanatikliği var fakat maç bittiği vakit bir daha birlikteiz. Kimi konularda mutabakatımız mümkün değil. Çıkar çatışması ve kulüplerin bir perspektifi var. Ama bu mevzular var diye Türk futbolunu buradan çıkaracak projelere hayır demenin hepimize ziyan verdiğini düşünüyorum. Hepimizin söylemlerimizde dikkatli olmamız lazım.” tabirlerini kullandı.
“VAR HAKEMLERİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
Burak Elmas, Görüntü Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasında bir standart sorunu olduğunu anlatarak, “VAR hakemleriyle ilgili önemli bir sorun var. Standart sorunu var. Bu hepimize karşı var. Bugün bütün rakiplerimiz bundan mağdur. Biz de mağduruz. Evvelden ‘Sahada nazaranmiyorlar.’ diyorduk, oysaki televizyonda da bakılırsamiyorlar. Hakemin yaptığı kusur biraz güzel görülebilir lakin ben VAR’da yapılan ve yapılmayanları asla beğenilen görmüyorum. Bunun makûs niyetli, kasıtlı yapıldığını düşünüyordum. Türk hakemlerinin önemli bir eğitim sorunu var. Hakemler futbolu bilmiyor. Birebir konumda üç farklı hakem üç farklı karar verebilir mi, Türkiye’de veriyor. Önemli manada sistemsel bir sorun var.” değerlendirmesinde bulundu.
“YÖNETİCİMİZ KULÜP SAHİBİ OLSAYDI, FALCAO’YU ALMAZDI”
Burak Elmas, dönem başında yollarını ayırdıklarını Radamel Falcao ile ilgili bir soru üzerine, şunları söylemiş oldu:
“Ben şunu argüman ediyorum o periyot bakılırsav yapan rastgele bir yöneticimiz kulüp sahibi olsaydı, Falcao’yu transfer etmezdi. Avrupa’daki sahipli kulüpler üzere kendi kulüpleri olsaydı, kendi ceplerinden bu ziyanı finanse edecek olsalardı bu transferi yapmazlardı. Bunun geçmişte de epey örneği var. Dönemsel popülarite için yapılan ataklar tahminen sizi o devir için mutlu ediyor fakat Galatasaray’ın ve öteki kulüplerin geleceğini ipotek altına alıyor. daha sonra bunu toparlayacak mert insanların gelip topluluğunu, kulübünü müdafaası lazım. Falcao ile açık ve samimi koştuk. Alacağı fiyatın kıymetli bir kısmından kurtularak bu transfer gerçekleşti. Önümüzdeki sene de bu tıp atılımlarımız devam edecek. Bu ekibin fiyat ve kabiliyet limiti ile yaş durumunu belirli bir standarda oturtmamız lazım.”
“TRANSFERDE KUSUR YAPMADIK”
Transferde teknik yönetici Fatih Terim ile oluşturdukları stratejiye göre hareket ettiklerini aktaran Elmas, “Ben Fatih hoca ile epeyce genç yaşlarımda çalıştım. Uzun müddettir bir alakamız var. misyon bize verildikten daha sonra hocamızla konuştuk. Bu epey kıymetli bir yapılanma. Bütün perspektifleri konuşarak, anlaştık. ‘Her sene birinci 11’e 5-6 transfer yapacağımız bir futbol stratejisinden uzaklaşalım, Galatasaray’ı vakit içinde daha güzel tanıyacak, bir arada oynamaya alışacak, Galatasaray’a gelir getirebilecek ve 5 sene bir arada oynayacak genç oyuncu gurubu kuralım.’ dedik. Bütün stratejide hemfikir olarak hareket ettik. Çok hoş planlarımız var. Hoş bir beraberliğimiz var.” halinde görüş belirtti.
Burak Elmas, genç ve potansiyelli oyuncuları takımlarına dahil ettiklerini vurgulayarak, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Dönemsel düşünen, stratejisi olmayan ve ürkek davrananlar uzun vadeli başarıyı yakalayamazlar. Bizim bir stratejimiz var, bunu uygulama konusunda merdiz. Bunu Galatasaray’ın geleceğini için uygulamaya devam edeceğiz. Üzerimize baskılar gelebilir lakin bunu kaldıramıyorsanız aslına bakarsanız bu vazifeye talip olmamanız gerekiyor. Bütün oyuncularımızı bir sistemle transfer ettik. Kulüpleri ve menajerleriyle direkt ben görüştükten daha sonra transferleri yaptık. Şu anda transferde kusur yapmadığımızı düşünüyorum. Örneğin iki Ümit Ulusal Grup oyuncusu Galatasaray’a geldikten daha sonra A Ulusal Grup’ta forma giymeye başladı. Norveç maçına baktığınızda Taylan, Berkan ve yedeklerle uzun vakittir olmadığı kadar fazla Galatasaraylı vardı. Halil keza o denli. Bunlar gerçek atılımları yaptığımızın göstergesi. Biraz daha vakte gereksinimimiz var. Doğruları yapmaya devam ederseniz, muvaffakiyet sonunda gelecektir. “
“MARCAO DA KEREM DE AİLEMİZİN PARÇASI”
Burak Elmas, Üstün Lig’de GZT Giresunspor ile oynadıkları maçta futbolcuları Marcao ve Kerem Aktürkoğlu içinde yaşananlarla ilgili soruya, “bu biçimde bir olayı ben de birinci kere gördüm. İki oyuncu da bizim. Halı alanda bu biçimde şeyler yaşadım. Orada olan bir hadiseden dolayı arkadaşlığınızı bitirmezsiniz. Şuna bakarsınız, pişman mı, tekrar yapacak mı, olayın art planı ne? Sonuçta aile içinde kardeşler hengame edebilir. Çabucak karar verip, ‘Sizi aileden attım’ demiyorsunuz. Galatasaray büyük bir aile. Marcao da Kerem de ailemizin kıymetli modülleri. Birinci evvel temkinli bir duruş sergiledik. olaydan daha sonra ben de soyunma odasına indim. Fatih hocamla oturduk, tahlil yaptık. Sonuçta da bir hareket planı belirledik. Hareketi asla tasvip etmiyoruz. Kerem bizim için hayli pahalı. Galatasaray ona önemli bir yatırım yaptı. Marcao da özür diledi. Burada bakılırsavimiz Galatasaray’ın bütün atletlerini ve varlıklarını korumak. kimi vakit epey sıkıntı olabiliyor fakat kolay olsa herkes yapardı.” cevabını verdi.
Elmas, dönem başında Fransız takımı Bordeaux’nun futbolcuları Mustafa Muhammed’e ilgi gösterdiğini anlatarak, “Biz de Mustafa Muhammed ile konuştuk. O da bu biçimde imkan olursa ilgilenebileceğini söylemiş oldu. Görüşmesine müsaade verdik. Ancak o ortada ortamızda yaptığımız istişarelerde bu transferin olmasını istemediğimize karar verdik. Sonuçta da mevzu kapandı.” sözlerini kullandı.
Dönem başında transfer gündemlerinde olan Gedson Fernandes’i kulübü Benfica’nın bırakmamasından dolayı takımlarına dahil edemediklerini vurgulayan Elmas, kiralık olarak forma giydirdikleri Halil Dervişoğlu’nun bonservisini almada önceliğin kendilerinde olduğunu lisana getirdi.
Elmas, Uruguay Ulusal Ekibi ile Brezilya maçına çıkacak kalecileri Fernando Muslera’nın yarın akşam saatlerinde İstanbul’a gelerek İttifak Holding Konyaspor maçına yetişeceğini aktardı.
“UEFA, FUTBOLUN RUHUNA BÜYÜK ZİYAN VERİYOR”
UEFA’nın kimi büyük kulüplerin baskılarına boyun eğdiğini lisana getiren Burak Elmas, “UEFA’nın, aldığı yanlış kararlarla futbolun ruhuna fazlaca büyük ziyan verdiğini düşünüyorum. Daha az gelirli liglerin temsilcilerinin Avrupa’da muvaffakiyet kazanma ihtimali vardı. Buna Galatasaray, Kızılyıldız, Alaves’i sayabilirsiniz. UEFA verdiği kararla ve baskılara boyun eğerek bilhassa Şampiyonlar Ligi’ni daha fazla gelir kazanmayı istek eden elitist grupların eline verdi. Bugün ikinci olmuş bir Galatasaray üç ön eleme oynayarak Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı elde ediyorsa bu sistemde bir yanlışlık var. kimi vakit verdikçe karşı taraf daha hayli ister. Bu sene yaşadığımız Muhteşem Lig olayı esasen bunun devamı. Onun daha sonrasında UEFA’nın Muhteşem Lig’i engellemek için vermiş olduğu yeni Şampiyonlar Ligi formatı da buna bir teslimiyet. Önemli manada bunun sorgulanması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.