ABD’de yapılan yeni bir araştırmada, delta varyantının gebeleri öteki insanlardan daha ağır etkilediğinin ortaya konuldu. Dallas’ta Mayıs 2020-4 Eylül 2021 tarihleri içinde koronavirüs geçirmiş 1515 gebe bayanın bilgileri incelenerek yapılan ve Amerikan Doğum ve Jinekoloji Mecmuası’nda yayınlanan araştırmada, bayanlardan 82’sinin enfeksiyonu fazlaca ağır geçirdiği ve bunlardan 10’unun entübe olduğu ve 2’sinin de hayatını yitirdiği bilgisi verildi.
Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu, yaptığı yazılı açıklamada, delta varyantı ile daha bulaşıcı hale gelen koronavirüsün en ağır etkilediği kümelerden birinin gebeler olduğunu, bilhassa hamileliğin son aylarında akciğer kapasitesinin azalması ile hastalığın ağır tablolara yol açabildiği, anne adayları ve bebeklerin kaybedilebildiğini, pandemi servislerinde yatarak tedavi olan epeyce sayıda gebenin bulunduğunu belirtti.
HAMİLELERDE HASTANEYE YATIŞLAR YÜKSELDİ
Araştırmaya göre, hastalığı ağır geçiren gebe bayanların oranı 2021’in başında yüzde 5 iken, delta varyantının hakim olmasıyla hastaneye yatışın yüzde 10-15’lere yükseldiğini kaydeden Baştu, şu değerlendirmede bulundu: “Delta ve başka varyantların hamilelerde büyük oranda asemptomatik yahut yavaşça semptomlarla seyreden bir hastalığa yol açıyor ancak hamilelerde hastalığın seyrinin kötüleşme ihtimali daha fazla. Gebelik ilerledikçe annenin karnı büyür ve akciğer kapasitesi düşer, bebeğin büyümesi ötürüsıyla bedenin güç ve oksijen muhtaçlığı artar. Bunlar olurken art planda biroldukça değişiklik daha olmaktadır. Anne için karnındaki bebek her ne kadar kendi yavrusu olsa da farklı bir genetik yapıya sahiptir. Anne bebeği yabancı olarak görmesin diye bedeni immün sisteminin agresifliğini biraz daha köreltir ve toleransını artırır. Bu da bedenlerine hakikaten yabancı bir casus girdiğinde enfeksiyonlara daha yatkın bir ortam oluşturur. Son aylarda bebeğin boyutuna bağlı tesirler bunlara eklenince beden direncini korumak daha da güçleşir.”
Hamilelerin salgın sürecinde muayene için tavsiye edilenden daha uzun müddet ortayla hastaneye gittiklerini yahut online görüşmelerle takiplerini gerçekleştirmek istediklerini aktaran Baştu, bu yüzden nadiren de olsa yakından takip edemedikleri ve geç teşhis koydukları hastaların olabildiğini belirterek, anne adaylarına muayenelerini aksatmamalarını tavsiye etti.
Prof. Dr. Baştu, koronavirüslü annelerin bebeklerinin çoğunluğunun asemptomatik olduğunu, semptom gösterenlerin birçoklarının ise teneffüs takviyesine muhtaçlık duymadığını lakin annelerde erken doğum, düşük doğum tartısı, fetal distress, gebelik diyabeti ve tansiyon yüksekliği ile seyreden bir hastalık olan preeklampsi oranlarının, enfeksiyonu geçirmeyen hamilelere nazaran daha fazla olduğunu vurgulayarak, “Buna bağlı yenidoğan vefatları ve kalıcı hasar riski de ötürüsıyla daha yüksek. Türkiye’de yapılan çalışmalarda anne karnında anniçin çocuğa geçiş gösterilememiş ancak gebeliklerin daha komplike olduğu, en sık komplikasyonun düşük olduğu söylenmiş.” tabirlerini kullandı.
“GEBELERE VE EMZİREN ANNELERE AŞI ÖNERİLİYOR”
Türkiye’de ve dünyada kullanımda olan aşıların hiç birinde canlı virüs kesimi bulunmadığı için bunların gebelikte inançla uygulanabileceğini belirten Baştu, “Elimizde data olmadan evvel, gebelikte immün sistemin tepkilerinin değişmesine bağlı istenmeyen farklı yan tesirler gözlenebileceği düşünülmüştü. Bu hususta yapılan çalışmalarda hamilelerde aşıdan dolayı yan tesir görülme ihtimalinin sağlıklı popülasyondan farklı olmadığı gösterildi. bir daha yurt haricinde 827 tam takipli hamilede hiç yan tesir gözükmediği raporlandı. Ancak aşılanmayan hamilelerde hastalığın fazlaca daha ağır geçtiğini gösteren çalışmalar mevcut.” bilgisini verdi.
Prof. Dr. Baştu, bayan hastalıkları ve doğum alanında faaliyet gösteren derneklerin hamilelerde 14’üncü haftadan daha sonra aşıyı önerdiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının referans kabul ettiği dernekler de birfazlaca çalışmanın kararına dayanarak aşıları gebeliktilk evvel yahut olmadıysa gebelik sırasında öneriyor. Amerikan Bayan Hastalıkları ve Doğum Derneği (ACOG), hamilelerde ve emziren bayanlarda aşılamayı öneriyor. bir daha Türk ‘Jinekoloji ve ObstetrikDerneği’ ve ‘Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği’, hamilelerde birinci 14 haftadan daha sonra olağan aralıklarıyla aşı olmayı öneriyor. Elimizdeki en kuvvetli silah aşı.”
Baştu, tüp bebek tedavisi yaptıranların da öteki anne adayları üzere hamile kalmadan evvel aşılanması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu, yaptığı yazılı açıklamada, delta varyantı ile daha bulaşıcı hale gelen koronavirüsün en ağır etkilediği kümelerden birinin gebeler olduğunu, bilhassa hamileliğin son aylarında akciğer kapasitesinin azalması ile hastalığın ağır tablolara yol açabildiği, anne adayları ve bebeklerin kaybedilebildiğini, pandemi servislerinde yatarak tedavi olan epeyce sayıda gebenin bulunduğunu belirtti.
HAMİLELERDE HASTANEYE YATIŞLAR YÜKSELDİ
Araştırmaya göre, hastalığı ağır geçiren gebe bayanların oranı 2021’in başında yüzde 5 iken, delta varyantının hakim olmasıyla hastaneye yatışın yüzde 10-15’lere yükseldiğini kaydeden Baştu, şu değerlendirmede bulundu: “Delta ve başka varyantların hamilelerde büyük oranda asemptomatik yahut yavaşça semptomlarla seyreden bir hastalığa yol açıyor ancak hamilelerde hastalığın seyrinin kötüleşme ihtimali daha fazla. Gebelik ilerledikçe annenin karnı büyür ve akciğer kapasitesi düşer, bebeğin büyümesi ötürüsıyla bedenin güç ve oksijen muhtaçlığı artar. Bunlar olurken art planda biroldukça değişiklik daha olmaktadır. Anne için karnındaki bebek her ne kadar kendi yavrusu olsa da farklı bir genetik yapıya sahiptir. Anne bebeği yabancı olarak görmesin diye bedeni immün sisteminin agresifliğini biraz daha köreltir ve toleransını artırır. Bu da bedenlerine hakikaten yabancı bir casus girdiğinde enfeksiyonlara daha yatkın bir ortam oluşturur. Son aylarda bebeğin boyutuna bağlı tesirler bunlara eklenince beden direncini korumak daha da güçleşir.”
Hamilelerin salgın sürecinde muayene için tavsiye edilenden daha uzun müddet ortayla hastaneye gittiklerini yahut online görüşmelerle takiplerini gerçekleştirmek istediklerini aktaran Baştu, bu yüzden nadiren de olsa yakından takip edemedikleri ve geç teşhis koydukları hastaların olabildiğini belirterek, anne adaylarına muayenelerini aksatmamalarını tavsiye etti.
Prof. Dr. Baştu, koronavirüslü annelerin bebeklerinin çoğunluğunun asemptomatik olduğunu, semptom gösterenlerin birçoklarının ise teneffüs takviyesine muhtaçlık duymadığını lakin annelerde erken doğum, düşük doğum tartısı, fetal distress, gebelik diyabeti ve tansiyon yüksekliği ile seyreden bir hastalık olan preeklampsi oranlarının, enfeksiyonu geçirmeyen hamilelere nazaran daha fazla olduğunu vurgulayarak, “Buna bağlı yenidoğan vefatları ve kalıcı hasar riski de ötürüsıyla daha yüksek. Türkiye’de yapılan çalışmalarda anne karnında anniçin çocuğa geçiş gösterilememiş ancak gebeliklerin daha komplike olduğu, en sık komplikasyonun düşük olduğu söylenmiş.” tabirlerini kullandı.
“GEBELERE VE EMZİREN ANNELERE AŞI ÖNERİLİYOR”
Türkiye’de ve dünyada kullanımda olan aşıların hiç birinde canlı virüs kesimi bulunmadığı için bunların gebelikte inançla uygulanabileceğini belirten Baştu, “Elimizde data olmadan evvel, gebelikte immün sistemin tepkilerinin değişmesine bağlı istenmeyen farklı yan tesirler gözlenebileceği düşünülmüştü. Bu hususta yapılan çalışmalarda hamilelerde aşıdan dolayı yan tesir görülme ihtimalinin sağlıklı popülasyondan farklı olmadığı gösterildi. bir daha yurt haricinde 827 tam takipli hamilede hiç yan tesir gözükmediği raporlandı. Ancak aşılanmayan hamilelerde hastalığın fazlaca daha ağır geçtiğini gösteren çalışmalar mevcut.” bilgisini verdi.
Prof. Dr. Baştu, bayan hastalıkları ve doğum alanında faaliyet gösteren derneklerin hamilelerde 14’üncü haftadan daha sonra aşıyı önerdiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının referans kabul ettiği dernekler de birfazlaca çalışmanın kararına dayanarak aşıları gebeliktilk evvel yahut olmadıysa gebelik sırasında öneriyor. Amerikan Bayan Hastalıkları ve Doğum Derneği (ACOG), hamilelerde ve emziren bayanlarda aşılamayı öneriyor. bir daha Türk ‘Jinekoloji ve ObstetrikDerneği’ ve ‘Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği’, hamilelerde birinci 14 haftadan daha sonra olağan aralıklarıyla aşı olmayı öneriyor. Elimizdeki en kuvvetli silah aşı.”
Baştu, tüp bebek tedavisi yaptıranların da öteki anne adayları üzere hamile kalmadan evvel aşılanması gerektiğini kelamlarına ekledi.