Dünya Uygur Kurultayı Vakfı’ndan ‘olimpiyat’ protestosu
Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Çin’in Doğu Türkistan’da uygulanan soykırım siyasetleri, Pekin’de düzenlenmeye başlayan 2022 Kış Olimpiyatları ve Gulca Katliamının 25.yıl dönümü niçiniyle Tarabya’daki Çin Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.
“OLİMPİYATLARIN SOYKIRIMIN MERKEZİNDE YAPILMASINI ASLA TASVİP ETMİYORUZ”
Açıklamayı okuyan Dünya Uygur Kurultayı Vakfı Lideri Abdureşit Abdulhamit, Çin Konsolosluğu önünde toplanmalarının sebebini şu sözlerle deklare etti:
“Bugün burada toplanmamızın maksadı temel itibariyle Çin’in Doğu Türkistan’da çoğunluğu Uygurlar olmak üzere, Kazak, Kırgız, Özbek üzere Müslüman Türk halklarına uygulamakta olduğu soykırım ve insanlığa karşı hata teşkil eden siyasetlerini lanetlemek ve daima birlikte aktif yollarla Çin’in geri adım atmasını sağlayacak konsensüs için kamuoyu oluşturmaya çalışmak bununla birlikte, 5 Şubat Gulca katliamında şehit edilen kardeşlerimizi anmak ve ne yazık ki tüm tedbire gayretlerimize karşın yapılmasına mahzur olamadığımız, 2022 Kış Olimpiyatlarının soykırımın merkezi olan Pekin’de yapılmasını asla ve kata tasvip etmediğimizi haykırmak içindir”
“ÇİN’İN SOYKIRIMI ARTIK ARGÜMAN DEĞİL”
“Haykırıyoruz bu insanlığın ayıbıdır, Olimpiyatların kara lekesidir” diyen Abdulhamit, Çin’in Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Türkü azap kamplarına kapatarak soykırım yapmasının artık bir sav olmadığını söylemiş oldu. Abdulhamit, şöyleki devam etti:
“Deliller, azap kamplarından kurtulabilen mağdurların tabirleri, memleketler arası araştırmacıların raporları, Çin’in sızdırılmış hayli zımnî evraklarındaki direktifleri ve şahsen kamplarda bakılırsav yapmış Çinli polisin tanıklığı kararında Londra’da kurulmuş “Bağımsız Uygur Mahkemesi” tarafınca 9 Aralık 2021 tarihinde Çin’in Doğu Türkistan’da uygulamakta olduğu siyasetlerinin “soykırım ve insanlığa karşı suç” olduğu kararına varılmıştır”
“DOĞU TÜRKİSTAN HASTALIKLI BİR ZİHNİYETİN İŞGALİ ALTINDA”
Çin’in ’emperyalist emellerini’ gizleme gereksinimi duymayacak pozisyona geldiğinin altını çizen Abdulhamit, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir Nesil Bir Yol projesi Çin’in emperyalist emellerini gerçekleştirebilmesinin can damarıdır. Doğu Türkistanlıları bu projesinin önündeki en büyük mani olarak gördükleri için kökünden halledilmesi gereken bir sorun olarak bakmaktadır. Onun içindir ki senelerdan beri süregelen asimilasyon siyasetlerini 2017 yılından itibaren soykırım boyutuna taşımıştır. Çin Komünist Partisi (ÇKP) idaresinin zihniyeti İnsanları kıymetli bir varlık olarak değil, yalnızca üretim aracı, sıkıntı kullanılarak yönetilmesi gereken ve ÇKP’ye mutlak itaat ettiği surece yaşamalarına müsamaha gösterilebilecek topluluklar olarak görmektedir. Sloganlarından kimileri: “ÇKP’nin lafına dinle, ÇKP’ye minnettar ol, ÇKP ile yürü, ÇKP’yi sevmek vatanseverlik, ÇKP her şeyin üstündedir. ÇKP için her şey feda edilir.” Bu telaffuzlardan epey şey çıkarabiliriz. Doğu Türkistan işte bu biçimde hastalıklı bir zihniyetin işgali altındadır.
Çin’in yapmakta olduğu insanlık dışı uygulamaları son vakit içinderda bilhassa batılı ülkelerin parlamentoları ve hükümetleri peş peşe soykırım ve insanlığa karşı kabahat olarak kabul edip kınamakta, kanunlar çıkarıp ambargo uygulamakta ve Beijing 2022 Kış Soykırım Olimpiyatlarını diplomatik boykot etmektedir.
“YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR”
Ne yazık ki kardeşlerimiz ve dindaşlarımız bu bahiste sessiz kalmayı hatta Çin’in tarafında yer almayı tercih etmektedir. Her vakit mazlumdan yana zalimin karşısında duran Türk soydaşlarımızdan, adalet, sevgi, hürmet, şefkat ve hoş ahlak üzerine olması gereken İslam ümmetinden ve hakkaniyeti, insan hakları ve özgürlükleri bir kıymet olarak goren bütün insanlığı Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurmak için harekete geçmeye davet ediyoruz. Yarın hayli geç olabilir!
Ulusal ve memleketler arası çapta, hükümetler ve milletlerarası kuruluşlar nezdinde uzlaşı şekillendirerek memleketler arası hukuk, İnsan Hakları Üniversal Beyannamesi, Soykırım Hatasının Önlenmesi ve Cezalandırılması Mukavelesi ve gibisi yaptırımsal gücü olan doküman ve mutabakatlardan faal biçimde yararlanıp somut hareketlerimiz ile kuvvetli karşılık bir düzeneği oluşturmalıyız.”
Abdulhamit, açıklamanın sonunda “derhal yapılması gerekenler”i şu biçimde sıraladı:
Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Çin’in Doğu Türkistan’da uygulanan soykırım siyasetleri, Pekin’de düzenlenmeye başlayan 2022 Kış Olimpiyatları ve Gulca Katliamının 25.yıl dönümü niçiniyle Tarabya’daki Çin Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.
“OLİMPİYATLARIN SOYKIRIMIN MERKEZİNDE YAPILMASINI ASLA TASVİP ETMİYORUZ”
Açıklamayı okuyan Dünya Uygur Kurultayı Vakfı Lideri Abdureşit Abdulhamit, Çin Konsolosluğu önünde toplanmalarının sebebini şu sözlerle deklare etti:
“Bugün burada toplanmamızın maksadı temel itibariyle Çin’in Doğu Türkistan’da çoğunluğu Uygurlar olmak üzere, Kazak, Kırgız, Özbek üzere Müslüman Türk halklarına uygulamakta olduğu soykırım ve insanlığa karşı hata teşkil eden siyasetlerini lanetlemek ve daima birlikte aktif yollarla Çin’in geri adım atmasını sağlayacak konsensüs için kamuoyu oluşturmaya çalışmak bununla birlikte, 5 Şubat Gulca katliamında şehit edilen kardeşlerimizi anmak ve ne yazık ki tüm tedbire gayretlerimize karşın yapılmasına mahzur olamadığımız, 2022 Kış Olimpiyatlarının soykırımın merkezi olan Pekin’de yapılmasını asla ve kata tasvip etmediğimizi haykırmak içindir”
“ÇİN’İN SOYKIRIMI ARTIK ARGÜMAN DEĞİL”
“Haykırıyoruz bu insanlığın ayıbıdır, Olimpiyatların kara lekesidir” diyen Abdulhamit, Çin’in Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Türkü azap kamplarına kapatarak soykırım yapmasının artık bir sav olmadığını söylemiş oldu. Abdulhamit, şöyleki devam etti:
“Deliller, azap kamplarından kurtulabilen mağdurların tabirleri, memleketler arası araştırmacıların raporları, Çin’in sızdırılmış hayli zımnî evraklarındaki direktifleri ve şahsen kamplarda bakılırsav yapmış Çinli polisin tanıklığı kararında Londra’da kurulmuş “Bağımsız Uygur Mahkemesi” tarafınca 9 Aralık 2021 tarihinde Çin’in Doğu Türkistan’da uygulamakta olduğu siyasetlerinin “soykırım ve insanlığa karşı suç” olduğu kararına varılmıştır”
“DOĞU TÜRKİSTAN HASTALIKLI BİR ZİHNİYETİN İŞGALİ ALTINDA”
Çin’in ’emperyalist emellerini’ gizleme gereksinimi duymayacak pozisyona geldiğinin altını çizen Abdulhamit, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir Nesil Bir Yol projesi Çin’in emperyalist emellerini gerçekleştirebilmesinin can damarıdır. Doğu Türkistanlıları bu projesinin önündeki en büyük mani olarak gördükleri için kökünden halledilmesi gereken bir sorun olarak bakmaktadır. Onun içindir ki senelerdan beri süregelen asimilasyon siyasetlerini 2017 yılından itibaren soykırım boyutuna taşımıştır. Çin Komünist Partisi (ÇKP) idaresinin zihniyeti İnsanları kıymetli bir varlık olarak değil, yalnızca üretim aracı, sıkıntı kullanılarak yönetilmesi gereken ve ÇKP’ye mutlak itaat ettiği surece yaşamalarına müsamaha gösterilebilecek topluluklar olarak görmektedir. Sloganlarından kimileri: “ÇKP’nin lafına dinle, ÇKP’ye minnettar ol, ÇKP ile yürü, ÇKP’yi sevmek vatanseverlik, ÇKP her şeyin üstündedir. ÇKP için her şey feda edilir.” Bu telaffuzlardan epey şey çıkarabiliriz. Doğu Türkistan işte bu biçimde hastalıklı bir zihniyetin işgali altındadır.
Çin’in yapmakta olduğu insanlık dışı uygulamaları son vakit içinderda bilhassa batılı ülkelerin parlamentoları ve hükümetleri peş peşe soykırım ve insanlığa karşı kabahat olarak kabul edip kınamakta, kanunlar çıkarıp ambargo uygulamakta ve Beijing 2022 Kış Soykırım Olimpiyatlarını diplomatik boykot etmektedir.
“YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR”
Ne yazık ki kardeşlerimiz ve dindaşlarımız bu bahiste sessiz kalmayı hatta Çin’in tarafında yer almayı tercih etmektedir. Her vakit mazlumdan yana zalimin karşısında duran Türk soydaşlarımızdan, adalet, sevgi, hürmet, şefkat ve hoş ahlak üzerine olması gereken İslam ümmetinden ve hakkaniyeti, insan hakları ve özgürlükleri bir kıymet olarak goren bütün insanlığı Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurmak için harekete geçmeye davet ediyoruz. Yarın hayli geç olabilir!
Ulusal ve memleketler arası çapta, hükümetler ve milletlerarası kuruluşlar nezdinde uzlaşı şekillendirerek memleketler arası hukuk, İnsan Hakları Üniversal Beyannamesi, Soykırım Hatasının Önlenmesi ve Cezalandırılması Mukavelesi ve gibisi yaptırımsal gücü olan doküman ve mutabakatlardan faal biçimde yararlanıp somut hareketlerimiz ile kuvvetli karşılık bir düzeneği oluşturmalıyız.”
Abdulhamit, açıklamanın sonunda “derhal yapılması gerekenler”i şu biçimde sıraladı:
- Birleşmiş Milletler acilen Çin’den toplama kamplarını kapatarak oradaki günahsız vatandaşların hür bırakılmasını talep etmelidir.
- Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Doğu Türkistan’a ivedilikle bir gözlemci heyet göndermeli ve orada daimî temsilcilik bulundurmayı talep etmelidir.
- Birleşmiş Milletler Genel Konseyi Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan soykırım konusunu gündemlerine almalıdır.
- Avrupa Birliği, İslam İş Birliği Örgütü, Türk Devletleri Teşkilatı üzere global ve bölgesel örgütler Çin’e baskı yapmalıdır.
- Memleketler arası Çalışma Örgütü zorla çalıştırmaya karşı aktif teşebbüslerde bulunmalıdır.
- Memleketler arası basın kuruluşlarının Doğu Türkistan’a manisiz girebilmeleri ve özgürce haber yapabilmeleri sağlanmalıdır.
- Memleketler arası Ceza Mahkemesi soykırım cürmüne karışmış yetkilileri derhal tespit ederek yargılamalıdır.
- Ulusal parlamentolar Çin’in soykırım yapmakta olduğunu kabul etmelidir.
- Bayan ve çocuk hakları kuruluşları ivedilikle harekete geçmeli, milletlerarası örgütler ve hükümetler nezdinde teşebbüslerde bulunmalıdır.