Ekonomik kriz çiçekçi esnafını da vurdu
Üst üste gelen artırımlarla yurttaş geçim sıkıntısına fikir lüks tüketim olarak görülen çiçeğe ilgi azaldı. 3-4 aydır gerçek dürüst siftah yapamadığını belirten İzmirli çiçekçi Ayhan Akşen, “Eşim konutlara paklığa gidiyor. Onun kazandığı para ile yönetim ediyoruz. Beşerler çiçek almak zorunda değil. Meskenine ekmek, çocuğuna bez almak zorunda. Ben, 30 yıllık esnaflık hayatımda 3-4 defa kriz yaşadım lakin bu biçimdesini birinci sefer görüyorum. Bu gidişle kepenk kapatacağım” dedi.
İzmir’in Gaziemir ilçesinde yaşayan çiçek Ayhan Akşen, üst üste gelen artırımlar ve iş yapamamaktan kaygılı. 30 yıllık esnaf olduğunu ve 6 yıldır da çiçekçilik bölümünde çalıştığını belirten Akşen, maliyetleri karşılayamaz duruma geldiğini söylemiş oldu.
“BU GİDİŞLE KEPENK KAPATACAĞIM”
Akşen, meskenlere paklığa giden eşinin kazandığı ile yönetim ettiklerini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Pandemi periyodunda büyük ziyanlar gördük, yerimiz kapandı, satış yapamadık. ‘Bugün geçecek, yarın geçecek’ diye elimizden gelen çabayı sarf ettik. Kiramızı, elektriğimizi suyumuzu ödeyemiyoruz. Hakikat dürüst açmadığımız işyerimize 500 lira elektrik, 300 de su faturası geldi. Bugün beşerler geliyor markete, askıda ekmek soruyor. Ben yaklaşık 3-4 aydır gerçek dürüst siftah etmiyorum. Eşim yardımıyla dükkanı döndürüyoruz ve ayakta durmaya çalışıyoruz. Beşerler konutuna çiçek almak zorunda değil. Konutuna ekmek, çocuğuna bez almak zorunda. Ayakta durmak zorundayız. Komşum doğal gazlı konutuna soba kurdu. Zira yetiştiremiyor, adam emekli. Eşim olmasa ben de ayakta duramayacağım. 30 yıllık esnafım, ben bile kepenk kapatacağım.”
“BORÇLA AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Çiçeklerini yaşatmaya çalıştığını lisana getiren Ayhan Akşen, şu biçimde devam etti:
“Çiçek, ağaç, bitki, bunların hepsi canlı, yaşamaları gerekiyor. Ben bugün bunu sulamazsam yarın ölecek. Suyu kullanmak zorumdayım, aydınlatma için elektriği kullanmak zorundayım. İş yok. Ali’den Veli’den borç alıyoruz, ayakta durmaya çalışıyoruz. Krediler var. Yeni kredi çekemiyoruz, devlet bize dayanak vermiyor. En büyük sorun da bu. Devletimizi kötülemek istemiyorum ancak açım ben. Benim bu türlü yürütme bahtım olmayacak, işletemeyeceğim yani. Ben, 30 yıllık esnaflık ömrümde 3-4 kez kriz yaşadım. Fakat bu biçimdesini birinci kere yaşıyoruz. Şu günleri güç atlatıyoruz. Komşular, eş, dost sağ olsunlar birbirimize yardımcı oluyoruz. Hepimiz zordayız. Yan tarafımız market, orası da birebir; başka tarafta elektrikçi var, o da tıpkı şeyi söylüyor. Daha evvelce ayakta duruyorduk zira esnafı destekliyordu hükümetler. Artık esnafı desteklemiyorlar. O istikametten de meşakkat var.”
Üst üste gelen artırımlarla yurttaş geçim sıkıntısına fikir lüks tüketim olarak görülen çiçeğe ilgi azaldı. 3-4 aydır gerçek dürüst siftah yapamadığını belirten İzmirli çiçekçi Ayhan Akşen, “Eşim konutlara paklığa gidiyor. Onun kazandığı para ile yönetim ediyoruz. Beşerler çiçek almak zorunda değil. Meskenine ekmek, çocuğuna bez almak zorunda. Ben, 30 yıllık esnaflık hayatımda 3-4 defa kriz yaşadım lakin bu biçimdesini birinci sefer görüyorum. Bu gidişle kepenk kapatacağım” dedi.
İzmir’in Gaziemir ilçesinde yaşayan çiçek Ayhan Akşen, üst üste gelen artırımlar ve iş yapamamaktan kaygılı. 30 yıllık esnaf olduğunu ve 6 yıldır da çiçekçilik bölümünde çalıştığını belirten Akşen, maliyetleri karşılayamaz duruma geldiğini söylemiş oldu.
“BU GİDİŞLE KEPENK KAPATACAĞIM”
Akşen, meskenlere paklığa giden eşinin kazandığı ile yönetim ettiklerini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Pandemi periyodunda büyük ziyanlar gördük, yerimiz kapandı, satış yapamadık. ‘Bugün geçecek, yarın geçecek’ diye elimizden gelen çabayı sarf ettik. Kiramızı, elektriğimizi suyumuzu ödeyemiyoruz. Hakikat dürüst açmadığımız işyerimize 500 lira elektrik, 300 de su faturası geldi. Bugün beşerler geliyor markete, askıda ekmek soruyor. Ben yaklaşık 3-4 aydır gerçek dürüst siftah etmiyorum. Eşim yardımıyla dükkanı döndürüyoruz ve ayakta durmaya çalışıyoruz. Beşerler konutuna çiçek almak zorunda değil. Konutuna ekmek, çocuğuna bez almak zorunda. Ayakta durmak zorundayız. Komşum doğal gazlı konutuna soba kurdu. Zira yetiştiremiyor, adam emekli. Eşim olmasa ben de ayakta duramayacağım. 30 yıllık esnafım, ben bile kepenk kapatacağım.”
“BORÇLA AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Çiçeklerini yaşatmaya çalıştığını lisana getiren Ayhan Akşen, şu biçimde devam etti:
“Çiçek, ağaç, bitki, bunların hepsi canlı, yaşamaları gerekiyor. Ben bugün bunu sulamazsam yarın ölecek. Suyu kullanmak zorumdayım, aydınlatma için elektriği kullanmak zorundayım. İş yok. Ali’den Veli’den borç alıyoruz, ayakta durmaya çalışıyoruz. Krediler var. Yeni kredi çekemiyoruz, devlet bize dayanak vermiyor. En büyük sorun da bu. Devletimizi kötülemek istemiyorum ancak açım ben. Benim bu türlü yürütme bahtım olmayacak, işletemeyeceğim yani. Ben, 30 yıllık esnaflık ömrümde 3-4 kez kriz yaşadım. Fakat bu biçimdesini birinci kere yaşıyoruz. Şu günleri güç atlatıyoruz. Komşular, eş, dost sağ olsunlar birbirimize yardımcı oluyoruz. Hepimiz zordayız. Yan tarafımız market, orası da birebir; başka tarafta elektrikçi var, o da tıpkı şeyi söylüyor. Daha evvelce ayakta duruyorduk zira esnafı destekliyordu hükümetler. Artık esnafı desteklemiyorlar. O istikametten de meşakkat var.”