Federal Dijital İşler ve Ulaştırma Bakanı Volker Wissing (FDP), Meta, Amazon, Google, Apple veya Netflix gibi büyük dijital şirketlerin AB’deki telekomünikasyon ağlarının genişletilmesi için maliyetleri paylaşma zorunluluğu getirilmesine karşı çıktı. Wissing, “Welt am Sonntag” ile yaptığı bir röportajda, özgür ve açık interneti korunması gereken değerli bir varlık olarak gördüğünü söyledi. Bu nedenle piyasaya müdahalelere ve karmaşık katılım modellerine karşıdır.
“Piyasa müdahalesinin” olumsuz sonuçlarından korkuluyor
AB’de mümkünse 2030 yılına kadar tüm evlerin ve tüm şirketlerin gigabit internet bağlantılarına sahip olması gerekiyor. Bu genişlemeyi karşılanabilir kılmak için AB, büyük dijital şirketlerin maliyetlere katılmasını ve bu şirketler fayda sağladığı için onlara bir vergi koymasını istiyor. özellikle iş modelleri ile hızlı ağdan güçlü bir şekilde. Ancak Wissing, diğerlerinin yanı sıra Deutsche Telekom tarafından talep edilen ve “adil pay” (“makul pay”) olarak anılan bu vergiye itiraz ediyor çünkü Almanya’yı özellikle risk altında olan bir iş yeri olarak görüyor: Almanya’daki küçük şirketler Wissing, röportajda, özellikle dezavantajlı olacağını ve sonunda Müşterilerin daha yüksek maliyetlere maruz kalabileceğini söyledi. Her piyasa müdahalesi bir gerekçe gerektirdiğinden ve Wissing şu anda böyle bir gerekçe görmediğinden, onun bakış açısından düzenlemeye gerek yoktur.
Büyük çevrimiçi şirketler için bir vergi talebi şimdiden eleştirilerle karşılaştı: Mayıs ayının başında, tüketiciyi koruma grupları AB projesini reddetti. Telekom sağlayıcılarına doğrudan ödemeler için bir mekanizma yürürlüğe girerse, olumsuz sonuçlar hemen ve geniş kapsamlı olacaktır. Almanya Tüketici Dernekleri Federasyonu (vzbv) dahil olmak üzere tüketiciyi koruma derneklerinin yaptığı açıklamaya göre, bu durum yalnızca Avrupalı şirketleri değil, tüketicileri de etkileyecek.
İtiraz ayrıca Avrupa tüketiciyi koruma örgütü BEUC (Avrupa Tüketici Örgütü), ABD sivil haklar grubu EFF (Electronic Frontier Foundation), dijital toplum, Wikipedia derneği Wikimedia Europe ve çeşitli internet ve telekomünikasyon hizmet sağlayıcıları tarafından da imzalandı. Almanya Federal Ulaştırma Bakanlığı’nın eleştirel tavrı, birkaç ay önce, bir dijital devlet sekreterinin planları “zorunlu teslim” ve ilgili AB istişare süreci anketini “biraz taraflı” olarak tanımladığında zaten duyurulmuştu.
(iki)
Haberin Sonu
“Piyasa müdahalesinin” olumsuz sonuçlarından korkuluyor
AB’de mümkünse 2030 yılına kadar tüm evlerin ve tüm şirketlerin gigabit internet bağlantılarına sahip olması gerekiyor. Bu genişlemeyi karşılanabilir kılmak için AB, büyük dijital şirketlerin maliyetlere katılmasını ve bu şirketler fayda sağladığı için onlara bir vergi koymasını istiyor. özellikle iş modelleri ile hızlı ağdan güçlü bir şekilde. Ancak Wissing, diğerlerinin yanı sıra Deutsche Telekom tarafından talep edilen ve “adil pay” (“makul pay”) olarak anılan bu vergiye itiraz ediyor çünkü Almanya’yı özellikle risk altında olan bir iş yeri olarak görüyor: Almanya’daki küçük şirketler Wissing, röportajda, özellikle dezavantajlı olacağını ve sonunda Müşterilerin daha yüksek maliyetlere maruz kalabileceğini söyledi. Her piyasa müdahalesi bir gerekçe gerektirdiğinden ve Wissing şu anda böyle bir gerekçe görmediğinden, onun bakış açısından düzenlemeye gerek yoktur.
Büyük çevrimiçi şirketler için bir vergi talebi şimdiden eleştirilerle karşılaştı: Mayıs ayının başında, tüketiciyi koruma grupları AB projesini reddetti. Telekom sağlayıcılarına doğrudan ödemeler için bir mekanizma yürürlüğe girerse, olumsuz sonuçlar hemen ve geniş kapsamlı olacaktır. Almanya Tüketici Dernekleri Federasyonu (vzbv) dahil olmak üzere tüketiciyi koruma derneklerinin yaptığı açıklamaya göre, bu durum yalnızca Avrupalı şirketleri değil, tüketicileri de etkileyecek.
İtiraz ayrıca Avrupa tüketiciyi koruma örgütü BEUC (Avrupa Tüketici Örgütü), ABD sivil haklar grubu EFF (Electronic Frontier Foundation), dijital toplum, Wikipedia derneği Wikimedia Europe ve çeşitli internet ve telekomünikasyon hizmet sağlayıcıları tarafından da imzalandı. Almanya Federal Ulaştırma Bakanlığı’nın eleştirel tavrı, birkaç ay önce, bir dijital devlet sekreterinin planları “zorunlu teslim” ve ilgili AB istişare süreci anketini “biraz taraflı” olarak tanımladığında zaten duyurulmuştu.
(iki)
Haberin Sonu