Michelle Starr
‘Valles Marineris’ ismiyle bilinen ve ‘Mars’ın Büyük Kanyonu’ diye anılan 4 bin kilometrelik kanyonun merkezinde, daha evvel rastlanmamış seviyede yüksek ölçüde hidrojen bulunduğu saptandı. Bunu ESA-Roscosmos ExoMars Trace Gas Orbiter isimli araştırma aracının ‘FREND’ isimli aletinden sağlanan yeni datalar yardımıyla biliyoruz.
Ulaşılan bulgu, yüzeyin bir metre kadar altında kalan derinliklerde, bölgede bulunan toprağın minerallerle yahut yeraltı buzu formunda bağlanmış biçimde bulunan su bakımından güçlü olduğunu ve görünüşte çok derece kurak olan bu gezegende potansiyel açıdan bedelli şeylere ulaşmak yeni bir yol sunduğunu gösteriyor.
BÜYÜK ÖLÇÜDE SU BULUNABİLİR
Rusya’da bulunan Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırma Enstitüsü’nde nazaranv yapan bir fizikçi ve araştırmanın başyazarı olan Igor Mitrofanov, “Tracer Gas Orbiter aracıyla, bu tozlu katmanın bir metre kadar altına bakabilir ve Mars’ın yüzeyinin altında aslında neler olup bittiğini gorebiliriz; en kıymetlisi de evvelki araştırma araçlarıyla saptanamayan ve su bakımından varlıklı olan ‘vahaları’ bulabiliriz” diyor: “FREND, çok büyük olan Valles Marineris kanyonu sisteminde beklenmedik seviyede büyük ölçüde hidrojen barındıran bir alanı ortaya çıkardı: Gördüğümüz hidrojenin su moleküllerine bağlı olduğunu var iseyarsak, bu alandaki yüzeye yakın gerecin yaklaşık yüzde 40’ı su üzere görünüyor.”
Mars’ta suyun var olduğundan aslına bakarsanız haberdarız. Bu suyu soğuk kutuplarda buz halinde bağlı olarak nazaranbiliriz. Büyük kısmının göründüğü yer de burasıdır; ekvatordaki çevresel şartlar yüzeyde su buzunun oluşması için çok sıcak.
Suyun yüzeyin altında bulunması mümkün; tıpkı vakitte, öteki Mars uydularının gerçekleştirdiği daha evvelki aramalar onu yalnızca daha yüksek enlemlerde tespit etmişti.
NÖTRON TARAMASI SAYESİNDE KEŞFEDİLDİ
FREND, kızıl gezegenin yüzeyindeki ışığı haritalamak yerine nötronları tespit ediyor. Araştırmacılar, bu yolun Mars’taki toprakta bulunan hidrojen içeriğini yüzeyin bir metre altına kadar görmesine imkan sağladığını lisana getiriyorlar. Araştırma sondası, Mayıs 2018 ile Şubat 2021 içindeki devirde gerçekleştirilen gözlemlerde bunu başarmış üzere görünüyor.
Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden fizikçi Alexey Malakhov, “Nötronlar, ‘galaktik kozmik ışınlar’ ismiyle bilinen yüksek enerjik parçacıklar Mars’a çarptığı vakit oluşurlar; daha kuru olan topraklar nemli olanlardan daha fazla nötron yayarlar ve bu sayede, yayılan nötronlara bakarak toprakta ne kadar su bulunduğunu hesaplayabiliriz” diyor: “Valles Marineris’in merkezde kalan kısmının beklediğimizden epey daha fazla suyla dolu olduğunu gördük. Bu ortam, sabit düşük sıcaklıklar sebebiyle su buzunun kuru toprağın altında kalıcı halde varlığını koruduğu, Dünya’daki ‘permafrost’ bölgelerini ziyadesiyle andırıyor.”
Yüksek hidrojen barındıran bölge yaklaşık olarak Hollanda’yla tıpkı büyüklüğe sahip ve Valles Marineris sisteminde bulunan en büyük kanyonlardan biri olan Candor Chasma ile örtüşüyor. Mars’ın bu bölgesindeki mineraller alışıldık formda epey az su barındırır; bu sebeple, araştırmacılar [su varlığının] muhtemelen yüzeyin altında bulunan su buzu biçiminde olduğuna inanıyorlar.
SUYUN VARLIĞINI NASIL KORUDUĞU ARAŞTIRILMALI
Lakin bu suyun varlığını nasıl koruduğu çabucak hemen bilinmiyor. Mars ekvatorunda var olan basınç ve ısı şartları, buna misal su rezervlerinin oluşumunu engelliyor olmalıydı. Valles Marineris’te, bir müddetden beridir orada bulunan modüllü ve birbirinden izole biçimdeki birikintiler ya da dik yamaçların açısı ve tarafı üzere buna imkan sağlayan jeomorfolojik şartların bilinmeyen bir karışımı olabilir.
Orada tam manasıyla neler olup bittiğini anlamak ve sadece Mars ekvatorunda su olmasına imkan sunan şartları değil, beraberinde suyun hangi formu aldığını doğrulamak için daha fazla araştırma yapılması gerekecek. Bunu yapmak bize büyük bir ödül kazandırabilir; zira tam olarak Dünya’da bulunduğu üzere permafrost gibisi bir formda bulunan su birikintileri, geçmişte Mars’ta mevcut olabilecek donmuş biçimdeki mikrobiyal ömür modüllerini ya da organik molekülleri korumuş olabilirler.
Yapılan keşif beraberinde Mars’ı keşfetmek doğrultusunda heyecan verici ihtimallerin de bir örneği niteliğinde. Büyük bir ihtimalle mürettebatla gerçekleştirilecek rastgele bir Mars seyahatinde ekvator yakınına iniş yapılacaktır; yüzeyin sığ katmanlarında bulunacak su, hem keşfin amaçları tıpkı vakitte suya bağımlı canlılar olan insanları hayatta tutmak üzere büyük kıymet taşıyan bir bakılırsav bağlamında şahane bir bulgu olacaktır.
Ve elbet, bilim insanlarını, Güneş Sistemi’nde bulunan en büyük kanyon olan olağan dışı ve büyüleyici Valles Marineris’i ziyaret etmeye daha da istekli kılacaktır. Avrupa Uzay Ajansı’ndan fizikçi Colin Wilson, “Bu sonuç, ESA ile Roscosmos’un ortak yürüttüğü ExoMars programının muvaffakiyetini nitekim de ortaya koyuyor” diyor: “Günümüz Mars’ında suyun nasıl ve nerede bulunduğuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek, Mars’ta geçmişte çokça bulunan suya ne olduğunu öğrenmek için temel bir gereklilik ve yaşama elverişli ortamlar, geçmişteki yaşama dair mümkün ipuçları ve Mars’ın birinci günlerinden geriye kalan organik gereçleri aramamıza yardımcı olur.”
Takımın araştırması Icarus isimli bilimsel mecmuada yayınlandı.
Yazının özgünü Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)
‘Valles Marineris’ ismiyle bilinen ve ‘Mars’ın Büyük Kanyonu’ diye anılan 4 bin kilometrelik kanyonun merkezinde, daha evvel rastlanmamış seviyede yüksek ölçüde hidrojen bulunduğu saptandı. Bunu ESA-Roscosmos ExoMars Trace Gas Orbiter isimli araştırma aracının ‘FREND’ isimli aletinden sağlanan yeni datalar yardımıyla biliyoruz.
Ulaşılan bulgu, yüzeyin bir metre kadar altında kalan derinliklerde, bölgede bulunan toprağın minerallerle yahut yeraltı buzu formunda bağlanmış biçimde bulunan su bakımından güçlü olduğunu ve görünüşte çok derece kurak olan bu gezegende potansiyel açıdan bedelli şeylere ulaşmak yeni bir yol sunduğunu gösteriyor.
BÜYÜK ÖLÇÜDE SU BULUNABİLİR
Rusya’da bulunan Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırma Enstitüsü’nde nazaranv yapan bir fizikçi ve araştırmanın başyazarı olan Igor Mitrofanov, “Tracer Gas Orbiter aracıyla, bu tozlu katmanın bir metre kadar altına bakabilir ve Mars’ın yüzeyinin altında aslında neler olup bittiğini gorebiliriz; en kıymetlisi de evvelki araştırma araçlarıyla saptanamayan ve su bakımından varlıklı olan ‘vahaları’ bulabiliriz” diyor: “FREND, çok büyük olan Valles Marineris kanyonu sisteminde beklenmedik seviyede büyük ölçüde hidrojen barındıran bir alanı ortaya çıkardı: Gördüğümüz hidrojenin su moleküllerine bağlı olduğunu var iseyarsak, bu alandaki yüzeye yakın gerecin yaklaşık yüzde 40’ı su üzere görünüyor.”
Mars’ta suyun var olduğundan aslına bakarsanız haberdarız. Bu suyu soğuk kutuplarda buz halinde bağlı olarak nazaranbiliriz. Büyük kısmının göründüğü yer de burasıdır; ekvatordaki çevresel şartlar yüzeyde su buzunun oluşması için çok sıcak.
Suyun yüzeyin altında bulunması mümkün; tıpkı vakitte, öteki Mars uydularının gerçekleştirdiği daha evvelki aramalar onu yalnızca daha yüksek enlemlerde tespit etmişti.
NÖTRON TARAMASI SAYESİNDE KEŞFEDİLDİ
FREND, kızıl gezegenin yüzeyindeki ışığı haritalamak yerine nötronları tespit ediyor. Araştırmacılar, bu yolun Mars’taki toprakta bulunan hidrojen içeriğini yüzeyin bir metre altına kadar görmesine imkan sağladığını lisana getiriyorlar. Araştırma sondası, Mayıs 2018 ile Şubat 2021 içindeki devirde gerçekleştirilen gözlemlerde bunu başarmış üzere görünüyor.
Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden fizikçi Alexey Malakhov, “Nötronlar, ‘galaktik kozmik ışınlar’ ismiyle bilinen yüksek enerjik parçacıklar Mars’a çarptığı vakit oluşurlar; daha kuru olan topraklar nemli olanlardan daha fazla nötron yayarlar ve bu sayede, yayılan nötronlara bakarak toprakta ne kadar su bulunduğunu hesaplayabiliriz” diyor: “Valles Marineris’in merkezde kalan kısmının beklediğimizden epey daha fazla suyla dolu olduğunu gördük. Bu ortam, sabit düşük sıcaklıklar sebebiyle su buzunun kuru toprağın altında kalıcı halde varlığını koruduğu, Dünya’daki ‘permafrost’ bölgelerini ziyadesiyle andırıyor.”
Yüksek hidrojen barındıran bölge yaklaşık olarak Hollanda’yla tıpkı büyüklüğe sahip ve Valles Marineris sisteminde bulunan en büyük kanyonlardan biri olan Candor Chasma ile örtüşüyor. Mars’ın bu bölgesindeki mineraller alışıldık formda epey az su barındırır; bu sebeple, araştırmacılar [su varlığının] muhtemelen yüzeyin altında bulunan su buzu biçiminde olduğuna inanıyorlar.
SUYUN VARLIĞINI NASIL KORUDUĞU ARAŞTIRILMALI
Lakin bu suyun varlığını nasıl koruduğu çabucak hemen bilinmiyor. Mars ekvatorunda var olan basınç ve ısı şartları, buna misal su rezervlerinin oluşumunu engelliyor olmalıydı. Valles Marineris’te, bir müddetden beridir orada bulunan modüllü ve birbirinden izole biçimdeki birikintiler ya da dik yamaçların açısı ve tarafı üzere buna imkan sağlayan jeomorfolojik şartların bilinmeyen bir karışımı olabilir.
Orada tam manasıyla neler olup bittiğini anlamak ve sadece Mars ekvatorunda su olmasına imkan sunan şartları değil, beraberinde suyun hangi formu aldığını doğrulamak için daha fazla araştırma yapılması gerekecek. Bunu yapmak bize büyük bir ödül kazandırabilir; zira tam olarak Dünya’da bulunduğu üzere permafrost gibisi bir formda bulunan su birikintileri, geçmişte Mars’ta mevcut olabilecek donmuş biçimdeki mikrobiyal ömür modüllerini ya da organik molekülleri korumuş olabilirler.
Yapılan keşif beraberinde Mars’ı keşfetmek doğrultusunda heyecan verici ihtimallerin de bir örneği niteliğinde. Büyük bir ihtimalle mürettebatla gerçekleştirilecek rastgele bir Mars seyahatinde ekvator yakınına iniş yapılacaktır; yüzeyin sığ katmanlarında bulunacak su, hem keşfin amaçları tıpkı vakitte suya bağımlı canlılar olan insanları hayatta tutmak üzere büyük kıymet taşıyan bir bakılırsav bağlamında şahane bir bulgu olacaktır.
Ve elbet, bilim insanlarını, Güneş Sistemi’nde bulunan en büyük kanyon olan olağan dışı ve büyüleyici Valles Marineris’i ziyaret etmeye daha da istekli kılacaktır. Avrupa Uzay Ajansı’ndan fizikçi Colin Wilson, “Bu sonuç, ESA ile Roscosmos’un ortak yürüttüğü ExoMars programının muvaffakiyetini nitekim de ortaya koyuyor” diyor: “Günümüz Mars’ında suyun nasıl ve nerede bulunduğuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek, Mars’ta geçmişte çokça bulunan suya ne olduğunu öğrenmek için temel bir gereklilik ve yaşama elverişli ortamlar, geçmişteki yaşama dair mümkün ipuçları ve Mars’ın birinci günlerinden geriye kalan organik gereçleri aramamıza yardımcı olur.”
Takımın araştırması Icarus isimli bilimsel mecmuada yayınlandı.
Yazının özgünü Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)