Kızı Anushka, “Duvarları yeniden inşa etmek haftalar sürdü” dedi ve şöyle devam etti: “Bu süre zarfında babamın tıp öğrencileri plana göre geldiler, evi süpürge ve sopalarla korudular ve bütün gece dışarıda oturdular. Öğrenci topluluğundan çok fazla sevgi vardı.”
Oğlu ve kızının yanı sıra eşi ve beş torunu hayatta kaldı.
Dr. Coovadia, çocuk sağlığı üzerine bir ders kitabı yazdı ve şu anda yedinci baskısında, çoğu sağlık bakanı ve önemli küresel sağlık figürleri haline gelen düzinelerce öğrenciye ve araştırmacıya danışmanlık yaptı ve kızamık ve pediatrik böbrek hastalığı üzerine çalışmalara öncülük etti. Güçlü Ulusal Planlama Komisyonu’nda yer almak da dahil olmak üzere çeşitli pozisyonlarda birbirini izleyen Güney Afrika hükümetlerine danışmanlık yaptı; uluslararası araştırma projelerine öncülük etti; bilimsel dergilerde çok sayıda yayın; Başkan Nelson Mandela tarafından verilen, ülkenin en büyük onuru olan Güney Afrika Yıldızı da dahil olmak üzere ödüller aldı.
Ancak dünya siyaseti üzerinde belki de en büyük etkiyi yaratan ve onu beklenmedik derecede şiddetli bir siyasi savaşın içine çeken şey, HIV ile ilgili çalışmasıydı.
1980’lerin sonlarında hastanede HIV enfeksiyonu olan bebekler görmeye başladı ve bu da onu virüsün annelerden çocuklarına bulaşmasını durdurmanın yollarını aramaya yöneltti. Dünyanın önde gelen HIV uzmanı Salim Abdool Karim, “Bunu, siyahi, yoksul, çoğunlukla kırsal bölgelerde yaşayan ve üstelik HIV virüsü taşıyan kadınlara uygulanan baskının bir başka biçimi olarak gördü” dedi. ve eski bir öğrencisi olan Dr. Coovadia.
1990’lı yıllarda Dünya Sağlık Örgütü, HIV’li kadınların, virüsü bulaştırabileceği için çocuklarına anne sütü yerine bebek mamaları vermelerini önerdi. Ama Dr. Coovadia, yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde riskin minimum düzeyde olduğundan ve anneleri mama karıştırmak için temiz suya erişimi olmayan bebeklerin sağlık yararlarının HIV riskinden çok daha ağır bastığından şüphelendi ve daha sonra bir dizi çalışmada kanıtladı.
Oğlu ve kızının yanı sıra eşi ve beş torunu hayatta kaldı.
Dr. Coovadia, çocuk sağlığı üzerine bir ders kitabı yazdı ve şu anda yedinci baskısında, çoğu sağlık bakanı ve önemli küresel sağlık figürleri haline gelen düzinelerce öğrenciye ve araştırmacıya danışmanlık yaptı ve kızamık ve pediatrik böbrek hastalığı üzerine çalışmalara öncülük etti. Güçlü Ulusal Planlama Komisyonu’nda yer almak da dahil olmak üzere çeşitli pozisyonlarda birbirini izleyen Güney Afrika hükümetlerine danışmanlık yaptı; uluslararası araştırma projelerine öncülük etti; bilimsel dergilerde çok sayıda yayın; Başkan Nelson Mandela tarafından verilen, ülkenin en büyük onuru olan Güney Afrika Yıldızı da dahil olmak üzere ödüller aldı.
Ancak dünya siyaseti üzerinde belki de en büyük etkiyi yaratan ve onu beklenmedik derecede şiddetli bir siyasi savaşın içine çeken şey, HIV ile ilgili çalışmasıydı.
1980’lerin sonlarında hastanede HIV enfeksiyonu olan bebekler görmeye başladı ve bu da onu virüsün annelerden çocuklarına bulaşmasını durdurmanın yollarını aramaya yöneltti. Dünyanın önde gelen HIV uzmanı Salim Abdool Karim, “Bunu, siyahi, yoksul, çoğunlukla kırsal bölgelerde yaşayan ve üstelik HIV virüsü taşıyan kadınlara uygulanan baskının bir başka biçimi olarak gördü” dedi. ve eski bir öğrencisi olan Dr. Coovadia.
1990’lı yıllarda Dünya Sağlık Örgütü, HIV’li kadınların, virüsü bulaştırabileceği için çocuklarına anne sütü yerine bebek mamaları vermelerini önerdi. Ama Dr. Coovadia, yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde riskin minimum düzeyde olduğundan ve anneleri mama karıştırmak için temiz suya erişimi olmayan bebeklerin sağlık yararlarının HIV riskinden çok daha ağır bastığından şüphelendi ve daha sonra bir dizi çalışmada kanıtladı.