“Hayat kısa kuşlar uçuyor”
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de bulunan Katip Çelebi Üniversitesi içerisindeki Cihannüma KYK yurdunda bayan öğrencilere oda dışarısında pijama giyme yasağı getirildi.
Latife değil gerçek!
2021 yılındayız ve bayan öğrencilerin kantin, bahçe, yemekhane üzere alanlarda pijama giymesi yasaklanıyor.
Sebep ise daha trajikomik.
Oysaki ahlak kurallarına uymayan şeyler giyiliyormuş ve yurda giren erkekler bu sebeple rahatsız oluyormuş.
Deseniz ya ahlak bekçileri bir daha sahnede…
Bayan öğrencilerin pijama giymesini ahlaki bulmamanızın niçini nedir?
Pijama altının şort olması mı yoksa?
Ömür alanlarına yapılan müdahaleyi, dayatılan ahlakçılığı ve ayrımcılığı kabul etmemizi beklemesin kimse bizden lütfen!
Sizler bu gençlerin ne giydiklerinden çok pandemi koşularına uygun olmayan, nitelikli bir barınmadan uzak yurtların düzeltilmesine çaba gösterseniz daha âlâ olacak üzere.
Uygulanan bu cinsiyetçi ve ayrımcı tavırdan derhal geri dönmek mecburidir.
Erkek öğrencilerin ne giydiğine karışmayan, giriş çıkış saatlerini sınırlamayan yurt idarelerinin, bayan öğrencilerin hayatlarını sınırlayan, seçimlerine ve ömür stillerine karışan bu tavırları sahiden güzel bir manzara değildir.
Şayet maksat bu biçim cinsiyetçi, ahlakçı ve ayrımcı uygulamalarla bayanları hizaya sokmak ise inanın bu mümkün değildir.
Baskılar arttıkça karşınızda güçlenen ve büyüyen bir bayan gayreti goreceksiniz zira.
aslına bakarsan Kozmik İnsan Hakları Bildirisi’ne nazaran de bir insanın özgürlüğünün başladığı yerde ötekinin özgürlüğü sınırlanır.
Yani beşerler yalnızca kendi doğrularına bakılırsa yaşamaz.
Tek bir ahlak anlayışı ile ülkeyi, kurumları, insanları yönetmeye kalkarsanız bu biçimde toplumsal problemler ortaya çıkabilir.
İşte bu sebeple toplumsal kurallar ve üniversal unsurlar oluşmuştur.
Bu kurallar temelinde ahlakın temelini de oluşturan kurallardır.
Olumlu tavır sergilemek, toplumun her bir ferdine hürmet duyup haklarına riayet etmek hoş ahlak göstergesi değildir de nedir sanki?
Ülke olarak üzerimize görev olmadığı biçimde başka bireylerin etik ve ahlaki kıymet yargılarını eksik görüp düzeltmeye çalışmayı bırakalım artık.
Kendi bedel yargılarımız ile insanların davranışlarını olumlu yahut olumsuz biçimde eleştirmeyi bırakalım, karşı tarafı kalıplara tabi olmaya zorlamayalım.
niye mi?
kimi vakit diğerlerinin hayatını düzeltmek ismine yapılanlar zorbalığa dönüşüyor da o yüzden
Ey ahlak bekçileri!
Cemal Süreyya’nın şiirinde dediği üzere “Hayat kısa kuşlar uçuyor”
Hakikaten öyle…
Şu kısa hayatta insanların giydiği şort ve atlet ile ilgilenmek yerine insanoğlu için daha âlâ neleri yapabiliriz diye baş yorsak daha yeterli olmaz mı?
Unutma!
“Hayat kısa kuşlar uçuyor”
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de bulunan Katip Çelebi Üniversitesi içerisindeki Cihannüma KYK yurdunda bayan öğrencilere oda dışarısında pijama giyme yasağı getirildi.
Latife değil gerçek!
2021 yılındayız ve bayan öğrencilerin kantin, bahçe, yemekhane üzere alanlarda pijama giymesi yasaklanıyor.
Sebep ise daha trajikomik.
Oysaki ahlak kurallarına uymayan şeyler giyiliyormuş ve yurda giren erkekler bu sebeple rahatsız oluyormuş.
Deseniz ya ahlak bekçileri bir daha sahnede…
Bayan öğrencilerin pijama giymesini ahlaki bulmamanızın niçini nedir?
Pijama altının şort olması mı yoksa?
Ömür alanlarına yapılan müdahaleyi, dayatılan ahlakçılığı ve ayrımcılığı kabul etmemizi beklemesin kimse bizden lütfen!
Sizler bu gençlerin ne giydiklerinden çok pandemi koşularına uygun olmayan, nitelikli bir barınmadan uzak yurtların düzeltilmesine çaba gösterseniz daha âlâ olacak üzere.
Uygulanan bu cinsiyetçi ve ayrımcı tavırdan derhal geri dönmek mecburidir.
Erkek öğrencilerin ne giydiğine karışmayan, giriş çıkış saatlerini sınırlamayan yurt idarelerinin, bayan öğrencilerin hayatlarını sınırlayan, seçimlerine ve ömür stillerine karışan bu tavırları sahiden güzel bir manzara değildir.
Şayet maksat bu biçim cinsiyetçi, ahlakçı ve ayrımcı uygulamalarla bayanları hizaya sokmak ise inanın bu mümkün değildir.
Baskılar arttıkça karşınızda güçlenen ve büyüyen bir bayan gayreti goreceksiniz zira.
aslına bakarsan Kozmik İnsan Hakları Bildirisi’ne nazaran de bir insanın özgürlüğünün başladığı yerde ötekinin özgürlüğü sınırlanır.
Yani beşerler yalnızca kendi doğrularına bakılırsa yaşamaz.
Tek bir ahlak anlayışı ile ülkeyi, kurumları, insanları yönetmeye kalkarsanız bu biçimde toplumsal problemler ortaya çıkabilir.
İşte bu sebeple toplumsal kurallar ve üniversal unsurlar oluşmuştur.
Bu kurallar temelinde ahlakın temelini de oluşturan kurallardır.
Olumlu tavır sergilemek, toplumun her bir ferdine hürmet duyup haklarına riayet etmek hoş ahlak göstergesi değildir de nedir sanki?
Ülke olarak üzerimize görev olmadığı biçimde başka bireylerin etik ve ahlaki kıymet yargılarını eksik görüp düzeltmeye çalışmayı bırakalım artık.
Kendi bedel yargılarımız ile insanların davranışlarını olumlu yahut olumsuz biçimde eleştirmeyi bırakalım, karşı tarafı kalıplara tabi olmaya zorlamayalım.
niye mi?
kimi vakit diğerlerinin hayatını düzeltmek ismine yapılanlar zorbalığa dönüşüyor da o yüzden
Ey ahlak bekçileri!
Cemal Süreyya’nın şiirinde dediği üzere “Hayat kısa kuşlar uçuyor”
Hakikaten öyle…
Şu kısa hayatta insanların giydiği şort ve atlet ile ilgilenmek yerine insanoğlu için daha âlâ neleri yapabiliriz diye baş yorsak daha yeterli olmaz mı?
Unutma!
“Hayat kısa kuşlar uçuyor”