İş insanı Aslan Ayyıldız’dan dayısına dolandırıcılık davası
Almanya ve Türkiye olmak üzere farklı ülkelerde sıhhat dalında faaliyet gösteren iş insanı Aslan Ayyıldız’ın ömrü dayısı Mevlüt Türksoy’a verdiği takviye daha sonrası değişti. 2012’de bir iş insanını, kurduğu çeteyle kaçırmasıyla haberlere bahis olan tehdit, kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakma, resmi evrakta sahtecilik üzere çeşitli cürümlerden hâkim karşısına çıkan ve 15 yıl ceza alan dayı Türksoy, bir süre cezaevinde kaldıktan daha sonra hem de vatandaşı olduğu Almanya’ya kaçtı, akabinde da kırmızı bültenle aranmaya başladı.
O süreçte Almanya’da bulunan iş insanı Aslan Ayyıldız dayısı Türksoy’a sahip çıktı. Maddi ve manevi olarak yanında oldu. Bugünün parasıyla 3 milyon TL borç olarak verdi. Fakat bir süre daha sonra Ayyıldız, dayısına maddi olarak artık kendisine takviye olmayacağını söylemiş oldu. O andan itibaren yaşananlar ise “bu biçimde akraba olmaz olsun” dedirtti.
Dayısı ve onunla hareket ettiğini öne sürdüğü S.A, B.H, C.A.K, T.T. ve R.Ş. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunan ve dayısının Türkiye’ye iadesini isteyen Ayyıldız, “Öz dayım 2012’de adam kaçırmaktan ceza aldı. Cezaevinde yattıktan daha sonra Almanya’ya kaçtı. Burada kendisine maddi, manevi yardımcı olduk. Kendisine aşikâr bir süre zarfında bugünün parasıyla 300 bin Euro verdim. Paraları geri vermeyince takviye olmaktan vazgeçtim. Bu bahiste da başka bir dava açtım. Bu süreçte ismini David Astar diye değiştirdi. O günden daha sonra bana düşman oldu. Şirketime ziyan vermeye çalıştı. Almanya ve Türkiye’de çalıştığım firmalara birlikteindeki isimlerle bir arada imzasız mektuplar yolladı. Beni, ailemi ve şirketimi karalamaya çalıştı” diye konuştu.
İş insanı Ayyıldız kelamlarına şöyleki devam etti: Almanya’da bizim çalıştığımız firmalara yazılan mektupların dayım tarafınca yazıldığı uzman tespit etti. Bu karalama kampanyaları ile bize ziyan vereceğini düşündü. Lakin o denli olmadı. Zira bizi çalıştığımız firmalar, dostlarımız, özetlemek gerekirsesı herkes biliyor, tanıyor. İftiralarını yaşadığımız İzmir’de de yaptı. Oğlumun okuluna da mektup yolladı. Geçtiğimiz günlerde Urla Devlet Hastanesi’nde bir randevum vardı. Kayıt yaptırmak istedim. nazaranvli ‘bir dakika’ dedi ve polis geldi. ‘Kaçak Alman hasta’ diye bir not varmış ismimin yanında. sonrasındasında kısa bir araştırma yaptılar ve bir şey olmadığı ortaya çıktı. Hastane ve Vilayet Sıhhat Müdürlüğü benden özür diledi. Dayım benimle utanmadan bu derece uğraşıyor lakin bu tıp şeyler asla ziyan vermez” dedi.
Dayısının ceza almasını isteyen Ayyıldız, “Beni dolandırdığını delilleriyle yargıya sundum. Bu işin peşini asla bırakmayacağım. Hak ettiği cezayı alacağına inanıyorum. Avukatım mevzuyu yakından takip ediyor. Almanya’dan Türksoy’un Türkiye’ye iadesini istedik. Adalete güveniyoruz” diye konuştu.
Almanya ve Türkiye olmak üzere farklı ülkelerde sıhhat dalında faaliyet gösteren iş insanı Aslan Ayyıldız’ın ömrü dayısı Mevlüt Türksoy’a verdiği takviye daha sonrası değişti. 2012’de bir iş insanını, kurduğu çeteyle kaçırmasıyla haberlere bahis olan tehdit, kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakma, resmi evrakta sahtecilik üzere çeşitli cürümlerden hâkim karşısına çıkan ve 15 yıl ceza alan dayı Türksoy, bir süre cezaevinde kaldıktan daha sonra hem de vatandaşı olduğu Almanya’ya kaçtı, akabinde da kırmızı bültenle aranmaya başladı.
O süreçte Almanya’da bulunan iş insanı Aslan Ayyıldız dayısı Türksoy’a sahip çıktı. Maddi ve manevi olarak yanında oldu. Bugünün parasıyla 3 milyon TL borç olarak verdi. Fakat bir süre daha sonra Ayyıldız, dayısına maddi olarak artık kendisine takviye olmayacağını söylemiş oldu. O andan itibaren yaşananlar ise “bu biçimde akraba olmaz olsun” dedirtti.
Dayısı ve onunla hareket ettiğini öne sürdüğü S.A, B.H, C.A.K, T.T. ve R.Ş. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunan ve dayısının Türkiye’ye iadesini isteyen Ayyıldız, “Öz dayım 2012’de adam kaçırmaktan ceza aldı. Cezaevinde yattıktan daha sonra Almanya’ya kaçtı. Burada kendisine maddi, manevi yardımcı olduk. Kendisine aşikâr bir süre zarfında bugünün parasıyla 300 bin Euro verdim. Paraları geri vermeyince takviye olmaktan vazgeçtim. Bu bahiste da başka bir dava açtım. Bu süreçte ismini David Astar diye değiştirdi. O günden daha sonra bana düşman oldu. Şirketime ziyan vermeye çalıştı. Almanya ve Türkiye’de çalıştığım firmalara birlikteindeki isimlerle bir arada imzasız mektuplar yolladı. Beni, ailemi ve şirketimi karalamaya çalıştı” diye konuştu.
İş insanı Ayyıldız kelamlarına şöyleki devam etti: Almanya’da bizim çalıştığımız firmalara yazılan mektupların dayım tarafınca yazıldığı uzman tespit etti. Bu karalama kampanyaları ile bize ziyan vereceğini düşündü. Lakin o denli olmadı. Zira bizi çalıştığımız firmalar, dostlarımız, özetlemek gerekirsesı herkes biliyor, tanıyor. İftiralarını yaşadığımız İzmir’de de yaptı. Oğlumun okuluna da mektup yolladı. Geçtiğimiz günlerde Urla Devlet Hastanesi’nde bir randevum vardı. Kayıt yaptırmak istedim. nazaranvli ‘bir dakika’ dedi ve polis geldi. ‘Kaçak Alman hasta’ diye bir not varmış ismimin yanında. sonrasındasında kısa bir araştırma yaptılar ve bir şey olmadığı ortaya çıktı. Hastane ve Vilayet Sıhhat Müdürlüğü benden özür diledi. Dayım benimle utanmadan bu derece uğraşıyor lakin bu tıp şeyler asla ziyan vermez” dedi.
Dayısının ceza almasını isteyen Ayyıldız, “Beni dolandırdığını delilleriyle yargıya sundum. Bu işin peşini asla bırakmayacağım. Hak ettiği cezayı alacağına inanıyorum. Avukatım mevzuyu yakından takip ediyor. Almanya’dan Türksoy’un Türkiye’ye iadesini istedik. Adalete güveniyoruz” diye konuştu.