Johannesburg’da Perşembe sabahı erken saatlerde çıkan apartman yangınına neyin yol açtığını ve neden 70’ten fazla kişinin öldüğünü öğrenmek zaman alabilir. Ancak görgü tanıklarının ifadeleri, yangın görüntüleri ve mayıs ayında yapılan saha ziyareti, beş katlı binanın ölümcül bir yangına karşı savunmasız kalmasına neden olan bir takım ciddi güvenlik sorunları bulunduğunu gösteriyor.
Yerel bir yetkili, ilk kanıtların yangının zemin katta başladığını ve yangın yayılırken birçok sakinin kapalı kapılar ardında kaldığını gösterdiğini söyledi. Yangının kesin kaynağı bilinmezken, ilk yangınlardan bazıları insanların yaşadığı binanın arkasındaki avluda ortaya çıktı.
Yanıcı iç kısım
Belediyeye ait bina resmi olarak terk edilmiş ancak şehir merkezine yakın yaşamak zorunda olan ancak en düşük kiraları bile karşılayamayan insanlar için kalabalık ve gayri resmi bir yerleşim yeri olarak hizmet veriyordu. Gecekondu sakinleri düzenli olarak odaları küçük odalara ayırıp kiraya veriyorlardı.
Düzenli elektriğin olmadığı kalabalık binada yaşayanlar da ısı ve ışık sağlamak için ateşi kullandı. Karton ve çarşaf gibi yanıcı malzemeler yaşam alanlarını böler. Tavandan elektrik kabloları sarkıyordu.
Binanın tehlikeli durumu, Haberler gazetecilerinin mayıs ayında binaya yaptıkları ziyarette şehrin kaotik durumuyla ilgili bir makale yayınlayan fotoğraflarında açıkça görülüyordu.
Bina sakinlerinden Sinenhlanhla Cele, binanın altındaki avluda çıkan alevler nedeniyle uyandığını söyledi. Fotoğraflar, çöp dağlarının yanındaki bahçede inşa edilmiş oluklu demir yapıları gösteriyor.
Engellenen çıkışlar
Kamu güvenliğinden sorumlu Johannesburg Belediye Meclis Üyesi Mgcini Tshwaku, hırsızlığı önleyen bir kapının, yangından kaçamayan birçok sakinin mahsur kaldığını söyledi. Binanın yanıcı iç kısmı ve engelli kaçış yolu, yangını özellikle ölümcül hale getirmiş olabilir.
Ancak vatandaşların nerede mahsur kaldığı henüz bilinmiyor. Bir rapora göre binada, sakinlerin bir kattan diğerine geçmesini engelleyen, hırsızlığa karşı dayanıklı çok sayıda kapı bulunuyordu.
Bay Tshwaku, yangın mahalline vardığında insanların kaçmak için pencerelerden atladığını söyledi. Arkadaşına göre, beşinci kattan atlayan gençlerden en az bir kişi hayatını kaybetti.
Yangının ardından çekilen fotoğraflarda, bina sakinlerinin kaçtığı binanın bir tarafındaki pencerelerden sarkan çarşaflar görüldü.
Bay Tshwaku, binayı ziyaret eden şehir müfettişlerinin, şehirdeki diğer 600’den fazla yasa dışı iskan edilmiş terk edilmiş binaya benzer koşulları tanımladığını söyledi. Çoğu zaman yangın merdivenleri, yangın söndürücüler, su, elektrik ve çalışır durumda tuvaletler bulunmuyor.
Denetim eksikliği
Johannesburg Şehir Müdürü Floyd Brink’e göre Ekim 2019’da şehir yetkilileri binaya baskın düzenledi ve binadaki kiracılardan yasa dışı olarak kira toplayan 140 yabancıyı tutukladı. Bu, kadınlar ve çocuklar için sığınma evi olarak hizmet veren binayı kaçak sakinlerin ele geçirmesinden birkaç ay sonra gerçekleşti.
Ancak belediye, binayı yasadışı bir şekilde devralmadan önce en son Haziran 2019’da binada güvenlik denetimi gerçekleştirdi. O zamandan beri yetkililer buraya girmedi.
Şehrin acil durum yönetim hizmetlerinin başkan vekili Rapulane Monageng bir basın toplantısında “Kendimizi düşmanca bir ortama sokmak istemiyoruz” dedi.
Sarah Eckinger raporlamaya katkıda bulundu.
Yerel bir yetkili, ilk kanıtların yangının zemin katta başladığını ve yangın yayılırken birçok sakinin kapalı kapılar ardında kaldığını gösterdiğini söyledi. Yangının kesin kaynağı bilinmezken, ilk yangınlardan bazıları insanların yaşadığı binanın arkasındaki avluda ortaya çıktı.
Yanıcı iç kısım
Belediyeye ait bina resmi olarak terk edilmiş ancak şehir merkezine yakın yaşamak zorunda olan ancak en düşük kiraları bile karşılayamayan insanlar için kalabalık ve gayri resmi bir yerleşim yeri olarak hizmet veriyordu. Gecekondu sakinleri düzenli olarak odaları küçük odalara ayırıp kiraya veriyorlardı.
Düzenli elektriğin olmadığı kalabalık binada yaşayanlar da ısı ve ışık sağlamak için ateşi kullandı. Karton ve çarşaf gibi yanıcı malzemeler yaşam alanlarını böler. Tavandan elektrik kabloları sarkıyordu.
Binanın tehlikeli durumu, Haberler gazetecilerinin mayıs ayında binaya yaptıkları ziyarette şehrin kaotik durumuyla ilgili bir makale yayınlayan fotoğraflarında açıkça görülüyordu.
Bina sakinlerinden Sinenhlanhla Cele, binanın altındaki avluda çıkan alevler nedeniyle uyandığını söyledi. Fotoğraflar, çöp dağlarının yanındaki bahçede inşa edilmiş oluklu demir yapıları gösteriyor.
Engellenen çıkışlar
Kamu güvenliğinden sorumlu Johannesburg Belediye Meclis Üyesi Mgcini Tshwaku, hırsızlığı önleyen bir kapının, yangından kaçamayan birçok sakinin mahsur kaldığını söyledi. Binanın yanıcı iç kısmı ve engelli kaçış yolu, yangını özellikle ölümcül hale getirmiş olabilir.
Ancak vatandaşların nerede mahsur kaldığı henüz bilinmiyor. Bir rapora göre binada, sakinlerin bir kattan diğerine geçmesini engelleyen, hırsızlığa karşı dayanıklı çok sayıda kapı bulunuyordu.
Bay Tshwaku, yangın mahalline vardığında insanların kaçmak için pencerelerden atladığını söyledi. Arkadaşına göre, beşinci kattan atlayan gençlerden en az bir kişi hayatını kaybetti.
Yangının ardından çekilen fotoğraflarda, bina sakinlerinin kaçtığı binanın bir tarafındaki pencerelerden sarkan çarşaflar görüldü.
Bay Tshwaku, binayı ziyaret eden şehir müfettişlerinin, şehirdeki diğer 600’den fazla yasa dışı iskan edilmiş terk edilmiş binaya benzer koşulları tanımladığını söyledi. Çoğu zaman yangın merdivenleri, yangın söndürücüler, su, elektrik ve çalışır durumda tuvaletler bulunmuyor.
Denetim eksikliği
Johannesburg Şehir Müdürü Floyd Brink’e göre Ekim 2019’da şehir yetkilileri binaya baskın düzenledi ve binadaki kiracılardan yasa dışı olarak kira toplayan 140 yabancıyı tutukladı. Bu, kadınlar ve çocuklar için sığınma evi olarak hizmet veren binayı kaçak sakinlerin ele geçirmesinden birkaç ay sonra gerçekleşti.
Ancak belediye, binayı yasadışı bir şekilde devralmadan önce en son Haziran 2019’da binada güvenlik denetimi gerçekleştirdi. O zamandan beri yetkililer buraya girmedi.
Şehrin acil durum yönetim hizmetlerinin başkan vekili Rapulane Monageng bir basın toplantısında “Kendimizi düşmanca bir ortama sokmak istemiyoruz” dedi.
Sarah Eckinger raporlamaya katkıda bulundu.