Marmaris’te neler oluyor?
bir müddetdir Muğla’nın Marmaris ilçesinde hareketlilik yaşanıyor.
Bu hareketliliğin niçini ise Sinpaş Gayrimenkul Yatırım İştiraki ve Kızılbu¨k GYO tarafınca yapılan ve kamuoyunda tartışmalara yol açan otel ve devre mu¨lk projesi.
Marmaris halkı ve sivil toplum örgu¨tleri bu proje karşısında var gücüyle çabaya devam ediyor.
Lakin dayanağa gereksinimleri olduğu aşikar.
Bir yanda Marmaris Kent Kurulu ve Marmarisli vatandaşların başlatmış olduğu Muğla Valiliği’nin verdiği ‘ÇED gerekli değildir’ sonucunın iptali çabası, bir yanda da Marmaris Belediyesi’nce verilen inşaat ruhsatı ve müsaade evraklarının iptali için yargı uğraşı var.
Gerçekleştirilmesi istenen proje ise Marmaris Ulusal Parkı hudutları içerisinde…
Anlayacağınız hayli değerli bir alan…
Şayet gerçekleşirse etraf üzerinde telafisi imkânsız ve geri döndürülemez ziyanlar doğuracağı kesin.
Doğal tahribat ve yaratılacak hasar epey büyük olacak.
Projenin hukuka alışılmamış yapıldığına tezler ise güçlü.
Düşünebiliyor musunuz denizin tabanına bir beton santralı kuruldu ve bu proje ÇED değerlendirmesi haricinde bırakıldı.
İnanılır üzere değil!
İmar Kanunu’na göre kamuya terk ve ihdas süreçleri yapılmadan belediyenin ruhsat vermesi uygun değil.
Pekala Marmaris Belediyesi buna karşın nasıl ruhsat verebiliyor?
Bahse mevzu yer bir Ulusal Park.
Sonuçta kamusal alan.
Orman alanına otel ve konut projesine ‘ÇED gerekli değildir’ sonucu vermek de ne demek?
Unutulmamalı ki etraf şuuru, temelde bir dizi pahalar bütününün içselleştirilmesi kararı oluşan dengeli bir dünya görüşü, bir bakış açısı, giderek davranışlara sinen bir hayat biçimidir.
elbette itirazlarımız olacak.
Ayrıyeten burası Marmaris Limanı’na giriş ve çıkışın olduğu tek nokta.
Orada olabilecek rastgele bir etraf kirliliği, hem kendini temizleme imkanına sahip olmayan iç denizi yani Marmaris Körfezi’ni birebir vakitte açık denizi etkileyecek.
Lütfen!
Burası fazlaca kilit bir nokta
Orman yangınlarının çabucak akabinde Etraf Şehircilik Bakanlığı’nın “ÇED gerekli değildir” raporu ile bir oldu bittiye göz yummayan bölge halkı var orada.
Bizler de elimizden geldiğince bu çevreci yurttaşlarımızın yanında olacağız, olmalıyız da.
Bizler yeşili ve doğayı korumak için bir bütün olarak hareket etmeliyiz.
Marmaris’teki dokunun bozulmasına, oranın bir ranta dönüştürülmek istenmesine sessiz kalacağımızı düşünüyorlarsa yanılıyorlar.
Ümit ediyorum ki yargı bu bahis hakkında en yanlışsız sonucu verecektir.
Ve bizler bu tüzel sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
bir müddetdir Muğla’nın Marmaris ilçesinde hareketlilik yaşanıyor.
Bu hareketliliğin niçini ise Sinpaş Gayrimenkul Yatırım İştiraki ve Kızılbu¨k GYO tarafınca yapılan ve kamuoyunda tartışmalara yol açan otel ve devre mu¨lk projesi.
Marmaris halkı ve sivil toplum örgu¨tleri bu proje karşısında var gücüyle çabaya devam ediyor.
Lakin dayanağa gereksinimleri olduğu aşikar.
Bir yanda Marmaris Kent Kurulu ve Marmarisli vatandaşların başlatmış olduğu Muğla Valiliği’nin verdiği ‘ÇED gerekli değildir’ sonucunın iptali çabası, bir yanda da Marmaris Belediyesi’nce verilen inşaat ruhsatı ve müsaade evraklarının iptali için yargı uğraşı var.
Gerçekleştirilmesi istenen proje ise Marmaris Ulusal Parkı hudutları içerisinde…
Anlayacağınız hayli değerli bir alan…
Şayet gerçekleşirse etraf üzerinde telafisi imkânsız ve geri döndürülemez ziyanlar doğuracağı kesin.
Doğal tahribat ve yaratılacak hasar epey büyük olacak.
Projenin hukuka alışılmamış yapıldığına tezler ise güçlü.
Düşünebiliyor musunuz denizin tabanına bir beton santralı kuruldu ve bu proje ÇED değerlendirmesi haricinde bırakıldı.
İnanılır üzere değil!
İmar Kanunu’na göre kamuya terk ve ihdas süreçleri yapılmadan belediyenin ruhsat vermesi uygun değil.
Pekala Marmaris Belediyesi buna karşın nasıl ruhsat verebiliyor?
Bahse mevzu yer bir Ulusal Park.
Sonuçta kamusal alan.
Orman alanına otel ve konut projesine ‘ÇED gerekli değildir’ sonucu vermek de ne demek?
Unutulmamalı ki etraf şuuru, temelde bir dizi pahalar bütününün içselleştirilmesi kararı oluşan dengeli bir dünya görüşü, bir bakış açısı, giderek davranışlara sinen bir hayat biçimidir.
elbette itirazlarımız olacak.
Ayrıyeten burası Marmaris Limanı’na giriş ve çıkışın olduğu tek nokta.
Orada olabilecek rastgele bir etraf kirliliği, hem kendini temizleme imkanına sahip olmayan iç denizi yani Marmaris Körfezi’ni birebir vakitte açık denizi etkileyecek.
Lütfen!
Burası fazlaca kilit bir nokta
Orman yangınlarının çabucak akabinde Etraf Şehircilik Bakanlığı’nın “ÇED gerekli değildir” raporu ile bir oldu bittiye göz yummayan bölge halkı var orada.
Bizler de elimizden geldiğince bu çevreci yurttaşlarımızın yanında olacağız, olmalıyız da.
Bizler yeşili ve doğayı korumak için bir bütün olarak hareket etmeliyiz.
Marmaris’teki dokunun bozulmasına, oranın bir ranta dönüştürülmek istenmesine sessiz kalacağımızı düşünüyorlarsa yanılıyorlar.
Ümit ediyorum ki yargı bu bahis hakkında en yanlışsız sonucu verecektir.
Ve bizler bu tüzel sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.