Mevsim geçişleri ir çoğumuz için bağışıklık sistemimizin zayıflaması manasına geliyor. Zira bu vakitte beden hava değişikliklerine karşı kendini uyumlu hale getirmeye çalışırken daha fazla güç harcıyor.
Mevsim geçişlerinde zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirmenin kıymetini değinen Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına karşı B12 vitamini içeren besinleri de sofralardan eksik etmeyin ikazında bulundu.
B12 İÇEREN BESİNLER TÜKETİN
Emiroğlu, yaz mevsiminden sonbahara geçişle birlikte yorgunluk hissinin arttığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Sonbaharın gelişiyle güneşin tesirini kaybetmesi kararı metabolizma, ısı değişimlerine maruz kalıyor. Soğuk havayla daha kuvvetli çaba edebilmek için metabolizma yavaşlamaya başlar ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Mutsuzluk ve depresyon hali de bu vakitte ortaya çıkmaya başlar. Geceleri kâfi ve kaliteli bir uyku, istikrarlı ve kâfi beslenme, nizamlı idman, gerilimle faal çaba, alkol, sigara ve husus bağımlılığından uzak durmak, bu süreçte kıymetli bir rol oynar. Hastalıklara karşı vaktinde ve uygun aşılama, gerçek el yıkama, paklık ve ağız hijyeni üzere sıradan tedbirler bağışıklık sistemimizin güçlenerek hastalıklara karşı dirençli hale getirilmesine yardımcı olur. bu vakitte istikrarlı ve kâfi beslenmeyle de olumsuz tesirlerin üstesinden gelinebilir. Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak için protein, kalsiyum açısından varlıklı besinler tüketin. Depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına karşı B12 vitamini içeren besinleri de sofranızdan eksik etmeyin.”
Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, B12 vitamini eksikliğinin hudut sistemine olumsuz tesirleri bulunduğunu, bu eksikliğin depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına ve öğrenmede kuvvetliğe sebep olabildiğini, karamsar ve mutsuz ruh hali yarattığını aktardı.
Emiroğlu, “Karamsar ruh halinden kurtulmak, keyifli olmak bağışıklığımızı güçlendirir. Kalsiyum; bedenin su istikrarını sağlar, ödemi azaltır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Süt ve süt eserleri bedelli bir protein kaynağı olmanın haricinde kalsiyum içeriği yardımıyla de bağışıklık sistemine olumlu katkı sağlar. Bu çerçevede süt, soya sütü, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık üzere kalsiyum ve protein içeren besinler tüketilmeli. Yetişkin bireylerin diyetine, günde 2-3 su bardağı kadar süt ve süt eserleri kesinlikle eklenmeli.” tabirlerini kullandı.
“YUMURTA VE CEVİZİ SOFRANIDAN EKSİK ETMEYİN”
C vitamini ve antioksidan içeren besinlerin uygun bir bağışıklık sistemi düzenleyicileri olduğunu hatırlatan Emiroğlu, devamla şunları kaydetti: “Kuşburnu, brokoli, portakal, limon, mandalina, kivi, soğan, tere, roka, kırmızı biber C vitamini kaynağıdır. Deniz eserleri, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan ve yumurta, selenyum açısından güçlü içeriğe sahip. Ziyanlı mikroorganizmalara karşı bağışıklık sisteminin değerli yardımcılarıdır ve bunlara beslenmede kesinlikle yer verilmeli.
Selenyum, beraberinde depresyonla çabada de faal minerallerdendir. Bunların yanında ana ve orta öğünlerimizde hindi, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz eserleri, badem, ceviz, fıstık üzere çinkodan varlıklı besinlere da yer vermeliyiz. Çinkonun bağışıklık sisteminin temel düzeneklerinde ve özgür radikallerin verdiği hasarı önlemede aktif bir rolü var. Yumurta ve cevizi sofranızdan eksik etmeyin.”
D VİTAMİNİNİ İHMAL ETMEYİN
Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, Omega-3 açısından varlıklı besinlerin sofralardan eksik edilmemesi tavsiyesinde bulundu. Balık, semizotu, avokado ve keten tohumunun, bağışıklığı destekleyici ve düzenleyici özelliğinden dolayı tüketimine kıymet verilmesi gerektiğini belirten Emiroğlu, “D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara davetiye çıkardığından yazın bittiği bu aylarda D vitamini eksikliği açısından uyanık olmakta yarar var. En âlâ kaynak güneş olmakla birlikte yumurta, süt, somon üzere besinler da D vitamini açısından varlıklı besinlerdir. Bütün bu beslenme teklifleri ile birlikte asla akıldan çıkarılmaması gereken hayat stili özelliği de daima ve bol su içmenin, tertipli ve kâfi uykunun bağışıklık sistemimizin en büyük yardımcıları olduğunu unutmamak gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mevsim geçişlerinde zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirmenin kıymetini değinen Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına karşı B12 vitamini içeren besinleri de sofralardan eksik etmeyin ikazında bulundu.
B12 İÇEREN BESİNLER TÜKETİN
Emiroğlu, yaz mevsiminden sonbahara geçişle birlikte yorgunluk hissinin arttığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Sonbaharın gelişiyle güneşin tesirini kaybetmesi kararı metabolizma, ısı değişimlerine maruz kalıyor. Soğuk havayla daha kuvvetli çaba edebilmek için metabolizma yavaşlamaya başlar ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Mutsuzluk ve depresyon hali de bu vakitte ortaya çıkmaya başlar. Geceleri kâfi ve kaliteli bir uyku, istikrarlı ve kâfi beslenme, nizamlı idman, gerilimle faal çaba, alkol, sigara ve husus bağımlılığından uzak durmak, bu süreçte kıymetli bir rol oynar. Hastalıklara karşı vaktinde ve uygun aşılama, gerçek el yıkama, paklık ve ağız hijyeni üzere sıradan tedbirler bağışıklık sistemimizin güçlenerek hastalıklara karşı dirençli hale getirilmesine yardımcı olur. bu vakitte istikrarlı ve kâfi beslenmeyle de olumsuz tesirlerin üstesinden gelinebilir. Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak için protein, kalsiyum açısından varlıklı besinler tüketin. Depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına karşı B12 vitamini içeren besinleri de sofranızdan eksik etmeyin.”
Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, B12 vitamini eksikliğinin hudut sistemine olumsuz tesirleri bulunduğunu, bu eksikliğin depresyona, his durum bozukluklarına, hafıza kaybına ve öğrenmede kuvvetliğe sebep olabildiğini, karamsar ve mutsuz ruh hali yarattığını aktardı.
Emiroğlu, “Karamsar ruh halinden kurtulmak, keyifli olmak bağışıklığımızı güçlendirir. Kalsiyum; bedenin su istikrarını sağlar, ödemi azaltır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Süt ve süt eserleri bedelli bir protein kaynağı olmanın haricinde kalsiyum içeriği yardımıyla de bağışıklık sistemine olumlu katkı sağlar. Bu çerçevede süt, soya sütü, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık üzere kalsiyum ve protein içeren besinler tüketilmeli. Yetişkin bireylerin diyetine, günde 2-3 su bardağı kadar süt ve süt eserleri kesinlikle eklenmeli.” tabirlerini kullandı.
“YUMURTA VE CEVİZİ SOFRANIDAN EKSİK ETMEYİN”
C vitamini ve antioksidan içeren besinlerin uygun bir bağışıklık sistemi düzenleyicileri olduğunu hatırlatan Emiroğlu, devamla şunları kaydetti: “Kuşburnu, brokoli, portakal, limon, mandalina, kivi, soğan, tere, roka, kırmızı biber C vitamini kaynağıdır. Deniz eserleri, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan ve yumurta, selenyum açısından güçlü içeriğe sahip. Ziyanlı mikroorganizmalara karşı bağışıklık sisteminin değerli yardımcılarıdır ve bunlara beslenmede kesinlikle yer verilmeli.
Selenyum, beraberinde depresyonla çabada de faal minerallerdendir. Bunların yanında ana ve orta öğünlerimizde hindi, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz eserleri, badem, ceviz, fıstık üzere çinkodan varlıklı besinlere da yer vermeliyiz. Çinkonun bağışıklık sisteminin temel düzeneklerinde ve özgür radikallerin verdiği hasarı önlemede aktif bir rolü var. Yumurta ve cevizi sofranızdan eksik etmeyin.”
D VİTAMİNİNİ İHMAL ETMEYİN
Uzman Dr. Cuma Emiroğlu, Omega-3 açısından varlıklı besinlerin sofralardan eksik edilmemesi tavsiyesinde bulundu. Balık, semizotu, avokado ve keten tohumunun, bağışıklığı destekleyici ve düzenleyici özelliğinden dolayı tüketimine kıymet verilmesi gerektiğini belirten Emiroğlu, “D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara davetiye çıkardığından yazın bittiği bu aylarda D vitamini eksikliği açısından uyanık olmakta yarar var. En âlâ kaynak güneş olmakla birlikte yumurta, süt, somon üzere besinler da D vitamini açısından varlıklı besinlerdir. Bütün bu beslenme teklifleri ile birlikte asla akıldan çıkarılmaması gereken hayat stili özelliği de daima ve bol su içmenin, tertipli ve kâfi uykunun bağışıklık sistemimizin en büyük yardımcıları olduğunu unutmamak gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.