Muğla’daki 9 milyon yıl öncesine ilişkin fosil alanında yeni buluntulara ulaşıldı
Muğla Müzesi sorumluluğunda gerçekleşen hafriyat çalışmaları Ankara Üniversitesi Lisan Tarih ve Coğrafya Fakültesi Antropoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut, tarafınca yıl sonuna kadar devam edecek. Muğla Müzesi sorumluluğundaki çalışmanın birinci etabı, 2008’in kasımında tamamlandı. Turolian Devri’ne ilişkin fil fosiller, Muğla Müzesi’nde sergileniyor.
bir daha başlatılan hafriyat çalışmalarında gruplar yeni buluntulara ulaşmaya başladı.
Hafriyat Lideri Alpagut, AA muhabirine, hafriyat alanındaki fosil kalıntılarının çıkartılması için bir daha çalışma başlatılmasının bölgenin tanıtımına ve turizmine katkı sağlayacağını söylemiş oldu.
Özlüce’de 1993’te 29 Ekim’de başlayan kazıların bugün bir daha hayata geçirilmesinden büyük memnunluk duyduğunu anlatan Alpagut, çalışmaların önümüzdeki yıl da sistemli biçimde devam edeceğini lisana getirdi.
Alpagut, bu yıl oluşturulan projeyle köydeki öğrencilerin kendileriyle hafriyat ve daha sonrası yapılan çalışmaları izleyeceğini tabir ederek, “Kültür turizmini ayağa kaldıracak, köy turizmine hizmet edecek ve turistleri buraya çekecek hayli istikametli bir proje oluşturma uğraşındayız.” dedi.
Alpagut, köy halkının da hafriyatlar konusunda hayli istekli olduğuna işaret ederek, şu biçimde konuştu:
“Özlüce hafriyatlarının özelliği bu etrafın 5 ila 10 milyon yıl içinde dünyada var olan ve ismine Trolian Periyot denilen bir vakit diliminde hayatış hayvanların bize bıraktığı fosil örnekler. En hayli gergedanlarımız var. Bunun yanı sıra atlar, filler, yırtıcılar ve domuzgiller olmak üzere çeşitli orman hayvanları ile yarı açık ve kapalı orman hayvanlarının fosilleriyle karşılaşıyoruz. Bunlar cepler halinde burada birikmiş. aslına bakarsan Batı Anadolu üstten aşağıya kuzey güney istikametinde jeolojik olarak bir yırtılma, yerküre hareketi geçirdikten daha sonra içindeki havzalara dolan bu biriken fosillerin zenginliğiyle bilinir. ötürüsıyla Muğla da bunlardan bir tanesi. 9 milyon yıldan başlayan hayvanların bugün tükenmiş cinsleri ve habitatlarının izlerini bulduk. Bu yıl kısa müddette yaptığımız hafriyat çalışmalarında fillere ilişkin iki modül, cet ilişkin bir diş ve birkaç uzun kemik modülü ele geçirdik. Yani fosil ceplere ulaşmaya başladığımızı söyleyerek muştuyu verebiliriz.”
Muğla Müzesi sorumluluğunda gerçekleşen hafriyat çalışmaları Ankara Üniversitesi Lisan Tarih ve Coğrafya Fakültesi Antropoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut, tarafınca yıl sonuna kadar devam edecek. Muğla Müzesi sorumluluğundaki çalışmanın birinci etabı, 2008’in kasımında tamamlandı. Turolian Devri’ne ilişkin fil fosiller, Muğla Müzesi’nde sergileniyor.
bir daha başlatılan hafriyat çalışmalarında gruplar yeni buluntulara ulaşmaya başladı.
Hafriyat Lideri Alpagut, AA muhabirine, hafriyat alanındaki fosil kalıntılarının çıkartılması için bir daha çalışma başlatılmasının bölgenin tanıtımına ve turizmine katkı sağlayacağını söylemiş oldu.
Özlüce’de 1993’te 29 Ekim’de başlayan kazıların bugün bir daha hayata geçirilmesinden büyük memnunluk duyduğunu anlatan Alpagut, çalışmaların önümüzdeki yıl da sistemli biçimde devam edeceğini lisana getirdi.
Alpagut, bu yıl oluşturulan projeyle köydeki öğrencilerin kendileriyle hafriyat ve daha sonrası yapılan çalışmaları izleyeceğini tabir ederek, “Kültür turizmini ayağa kaldıracak, köy turizmine hizmet edecek ve turistleri buraya çekecek hayli istikametli bir proje oluşturma uğraşındayız.” dedi.
Alpagut, köy halkının da hafriyatlar konusunda hayli istekli olduğuna işaret ederek, şu biçimde konuştu:
“Özlüce hafriyatlarının özelliği bu etrafın 5 ila 10 milyon yıl içinde dünyada var olan ve ismine Trolian Periyot denilen bir vakit diliminde hayatış hayvanların bize bıraktığı fosil örnekler. En hayli gergedanlarımız var. Bunun yanı sıra atlar, filler, yırtıcılar ve domuzgiller olmak üzere çeşitli orman hayvanları ile yarı açık ve kapalı orman hayvanlarının fosilleriyle karşılaşıyoruz. Bunlar cepler halinde burada birikmiş. aslına bakarsan Batı Anadolu üstten aşağıya kuzey güney istikametinde jeolojik olarak bir yırtılma, yerküre hareketi geçirdikten daha sonra içindeki havzalara dolan bu biriken fosillerin zenginliğiyle bilinir. ötürüsıyla Muğla da bunlardan bir tanesi. 9 milyon yıldan başlayan hayvanların bugün tükenmiş cinsleri ve habitatlarının izlerini bulduk. Bu yıl kısa müddette yaptığımız hafriyat çalışmalarında fillere ilişkin iki modül, cet ilişkin bir diş ve birkaç uzun kemik modülü ele geçirdik. Yani fosil ceplere ulaşmaya başladığımızı söyleyerek muştuyu verebiliriz.”