Pandemi devri, bir epey zorluğu birlikteinde getirirken bu periyodun kaidelerinden en epey etkilenen kümelerin başında kanser hastaları geliyor. Kanser tedavisi yahut denetimi için onkoloji kısmına başvuran hastaların sayısında yüzde 25-30’luk azalmalar gözlendi.
Biroldukça kanser çeşidinde erken teşhis hastalığın tedavisindeki muvaffakiyet oranını artıran en kıymetli faktörlerden biri. Onkoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, pandemide kanser teşhisi ve tedavisinde önemli aksaklıklar oluştuğunun altını çizerek erken teşhisin değerine dikkat çekti.
“KANSER YAKINDAN TAKİP EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK”
Kanser hastalığı, hem Türkiye’de tıpkı vakitte dünyada insanların ömrünü kaybetmesine niye olan hastalıklar içinde birinci sıralarda yer alıyor. Günümüzde kanser tedavisinde geçmişe nazaran çok başarılı sonuçlar alındığını vurgulayan Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser alanındaki detaylarımizin artması, teşhis ve tedavi imkanlarının gelişmesiyle artık kanser giderek daha az korkutucu bir hastalık olmaya başladı. Fakat tıp dünyası olarak hâlâ istediğimiz noktada değiliz. Biz kimsenin kanser niçiniyle ömrünü kaybetmediği, sıhhat sorunu yaşamadığı, hastanede yatmadığı bir devri hedefliyoruz. Bu gayemize geçmişe nazaran epeyce daha yakınız lakin hâlâ kat edilecek epeyce yol var.” diye konuştu.
Kanser tedavisinde başarıyı getiren en kıymetli faktörlerden birinin erken teşhis olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Öztürk, “Kanseri erken teşhis edebilmek bize daha aktif bir tedavi uygulama talihi tanıyor. bir epey kanser tipi erken evredeyken cerrahi ve cerrahiye ek kemoterapi, radyoterapi üzere uygulamalarla başarılı bir biçimde tedavi ediliyor. Lakin kanser ileri evrelerde fark edilirse birden hayli dokuya, organa sıçramış oluyor ve bu bizim cerrahi yapma bahtımızı düşürüyor. Asıl tümör kitlesini çıkaramayınca da kemoterapi ve radyoterapinin de aktifliği azalıyor ve maalesef hastalarımızda süratli bir kötüleşme görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
Kanser hastalarının tedavi verildikten daha sonra sıkı bir biçimde takip edilmesi gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser, tedavisini verdim bitti gitti diyebileceğimiz bir hastalık değil ne yazık ki. Hastanın tedaviden daha sonra tedavinin aktifliği, hastalık nüksü, ilaç yan tesiri üzere bir epey mevzuda yakinen takip edilmesi gerekiyor.” dedi.
PANDEMİ KANSER TARAMALARINI YÜZDE 85 AZALTTI
Olağan koşullarda belli bir nizam içerisinde ilerleyen kanser tanısı sürecinin pandemi niçiniyle sekteye uğradığını söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, “Pandemi periyodunda beşerler hastaneye gitmekten çekindi, sıhhat hizmetlerinde aksamalar oluştu. Gerek tarama gerek tedavi gerek de tedavi daha sonrası hasta denetimlerinde önemli bir azalma meydana geldi. Bu durum yalnızca ülkemize has değil. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar kararında bilhassa pandeminin başlarında evvelki senelera göre kanser taramalarında yüzde 85’e varan azalmaların olduğunu ortaya koydu. bir daha tedavi yahut denetim için onkoloji kısmına başvuran hastaların sayısında yüzde 25-30’luk azalmalar gözlendi. Bu bilgiler ışığında pandeminin kanser teşhis ve tedavisini olumsuz etkilediği fazlaca açık bir biçimde görünüyor.” sözlerini kullandı.
Kanserin pandemi dinlemeyeceğini söyleyen Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser hastaları aşı için öncelikli kümede yer alıyor. esasen artık çabucak herkese aşı hakkı tanımlanmış durumda. Haliyle insanlarımızın tarama, teşhis yahut tedavi maksadıyla hastaneye gitmelerinde bir sakınca bulunmuyor. Hatta asıl sorun gitmezlerse oluşuyor. Bu niçinle tüm vatandaşlarımızın kanserle ilgili süreçleri için gerekli tedbirleri alarak, vakit kaybetmeden sıhhat merkezlerine başvurmalarını tavsiye ediyorum.” diyerek kelamlarını noktaladı.
Biroldukça kanser çeşidinde erken teşhis hastalığın tedavisindeki muvaffakiyet oranını artıran en kıymetli faktörlerden biri. Onkoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, pandemide kanser teşhisi ve tedavisinde önemli aksaklıklar oluştuğunun altını çizerek erken teşhisin değerine dikkat çekti.
“KANSER YAKINDAN TAKİP EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK”
Kanser hastalığı, hem Türkiye’de tıpkı vakitte dünyada insanların ömrünü kaybetmesine niye olan hastalıklar içinde birinci sıralarda yer alıyor. Günümüzde kanser tedavisinde geçmişe nazaran çok başarılı sonuçlar alındığını vurgulayan Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser alanındaki detaylarımizin artması, teşhis ve tedavi imkanlarının gelişmesiyle artık kanser giderek daha az korkutucu bir hastalık olmaya başladı. Fakat tıp dünyası olarak hâlâ istediğimiz noktada değiliz. Biz kimsenin kanser niçiniyle ömrünü kaybetmediği, sıhhat sorunu yaşamadığı, hastanede yatmadığı bir devri hedefliyoruz. Bu gayemize geçmişe nazaran epeyce daha yakınız lakin hâlâ kat edilecek epeyce yol var.” diye konuştu.
Kanser tedavisinde başarıyı getiren en kıymetli faktörlerden birinin erken teşhis olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Öztürk, “Kanseri erken teşhis edebilmek bize daha aktif bir tedavi uygulama talihi tanıyor. bir epey kanser tipi erken evredeyken cerrahi ve cerrahiye ek kemoterapi, radyoterapi üzere uygulamalarla başarılı bir biçimde tedavi ediliyor. Lakin kanser ileri evrelerde fark edilirse birden hayli dokuya, organa sıçramış oluyor ve bu bizim cerrahi yapma bahtımızı düşürüyor. Asıl tümör kitlesini çıkaramayınca da kemoterapi ve radyoterapinin de aktifliği azalıyor ve maalesef hastalarımızda süratli bir kötüleşme görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
Kanser hastalarının tedavi verildikten daha sonra sıkı bir biçimde takip edilmesi gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser, tedavisini verdim bitti gitti diyebileceğimiz bir hastalık değil ne yazık ki. Hastanın tedaviden daha sonra tedavinin aktifliği, hastalık nüksü, ilaç yan tesiri üzere bir epey mevzuda yakinen takip edilmesi gerekiyor.” dedi.
PANDEMİ KANSER TARAMALARINI YÜZDE 85 AZALTTI
Olağan koşullarda belli bir nizam içerisinde ilerleyen kanser tanısı sürecinin pandemi niçiniyle sekteye uğradığını söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, “Pandemi periyodunda beşerler hastaneye gitmekten çekindi, sıhhat hizmetlerinde aksamalar oluştu. Gerek tarama gerek tedavi gerek de tedavi daha sonrası hasta denetimlerinde önemli bir azalma meydana geldi. Bu durum yalnızca ülkemize has değil. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar kararında bilhassa pandeminin başlarında evvelki senelera göre kanser taramalarında yüzde 85’e varan azalmaların olduğunu ortaya koydu. bir daha tedavi yahut denetim için onkoloji kısmına başvuran hastaların sayısında yüzde 25-30’luk azalmalar gözlendi. Bu bilgiler ışığında pandeminin kanser teşhis ve tedavisini olumsuz etkilediği fazlaca açık bir biçimde görünüyor.” sözlerini kullandı.
Kanserin pandemi dinlemeyeceğini söyleyen Dr. Selçuk Cemil Öztürk, “Kanser hastaları aşı için öncelikli kümede yer alıyor. esasen artık çabucak herkese aşı hakkı tanımlanmış durumda. Haliyle insanlarımızın tarama, teşhis yahut tedavi maksadıyla hastaneye gitmelerinde bir sakınca bulunmuyor. Hatta asıl sorun gitmezlerse oluşuyor. Bu niçinle tüm vatandaşlarımızın kanserle ilgili süreçleri için gerekli tedbirleri alarak, vakit kaybetmeden sıhhat merkezlerine başvurmalarını tavsiye ediyorum.” diyerek kelamlarını noktaladı.