İstanbul’da 2 Ekim 2018’de suikaste uğrayarak öldürülen Gazete Cemal Kaşıkçı cinayetine ait çarpıcı bir sav oraya atıldı. Wall Street Journal, Veliaht Prensi Muhammed bin Selman içinde gerçekleştirilmesi beklenen görüşme öncesinde bir tahlil yayınladı. Tahlilde, Selman’ın Erdoğan’dan ‘Kaşıkçı konusunu kapatmasını istediğini’ argüman etti.
ERDOĞAN’IN SUUDİ ARABİSTAN ZİYARETİNE RESMİ AÇIKLAMA YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafınca düzenlenen aktifliğin çıkışında, kendisinden Suudi Arabistan’a ihracat sıkıntısını çözmesini isteyen bir iş hanımına cevap verdi ve “Tamam da dur bakalım. Şu anda Şubat’ta beni bekliyor. yemin etti, ben de Şubat’ta Suudi Arabistan’a ziyaretimi yapacağım” demişti. Erdoğan’ın kelam konusu ziyaretine ait Suudi Arabistan makamları tarafınca çabucak hemen resmi bir açıklama yapılmadı.
KAŞIKÇI DAVASINDA BOZULAN ALAKA TELAFİ EDİLECEK
Wall Street Journal’in hususla ilgili yayınladığı bir tahlile bakılırsa, ikili içinde gerçekleşecek bir görüşme, Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda öldürülmesinin akabinde bozulan alakaların telafi edilmesi için güzel bir fırsat olabilir. Mevzuya ait yapılan diplomatik çalışmalara aşina olan kaynaklar, Erdoğan ile Suudi veliaht prensinin birkaç haftadır görüşmeyi planladıklarını söylemiş oldu.
WSJ’ye nazaran ise Erdoğan için hesap, jeopolitikten epey parayla ilgili olabilir. Riyad ile yapılacak görüşmeler, yaklaşık bir yıldır yürürlükte olan Türk mallarına yönelik resmi olmayan Suudi boykotunun sona ermesine yardımcı olabilir.
“SELMAN ERDOĞAN’DAN KELAM İSTEDİ”
Gazetenin tezine nazaran ayrıyeten, bölge yetkilileri, Prens Selman’ın, Erdoğan’dan Kaşıkçı’nın vefatından tekrar asla bahsetmeyeceğine ve Türk medyasının mevzuyu derinlemesine araştırmaktan vazgeçmesine dair bir kelam istediğini söylemiş oldu. Kaşıkçı’nın öldürülmesini takip eden haftalarda, Türk medyası, resmi Suudi anlatısını baltalayan ve veliaht prense yönelik ağır memleketler arası tenkitlere niye olurak son periyottaki en büyük diplomatik krizine yol açan detayları ortaya çıkarmıştı.
Suudi Arabistan’daki zımnî bir dava, 2019’da sekiz alt seviye yetkilinin mahkum edilmesiyle sonuçlandı. Türk tarafınca devam eden davada ise hayli az ilerleme kaydedildi.
ERDOĞAN’IN SUUDİ ARABİSTAN ZİYARETİNE RESMİ AÇIKLAMA YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafınca düzenlenen aktifliğin çıkışında, kendisinden Suudi Arabistan’a ihracat sıkıntısını çözmesini isteyen bir iş hanımına cevap verdi ve “Tamam da dur bakalım. Şu anda Şubat’ta beni bekliyor. yemin etti, ben de Şubat’ta Suudi Arabistan’a ziyaretimi yapacağım” demişti. Erdoğan’ın kelam konusu ziyaretine ait Suudi Arabistan makamları tarafınca çabucak hemen resmi bir açıklama yapılmadı.
KAŞIKÇI DAVASINDA BOZULAN ALAKA TELAFİ EDİLECEK
Wall Street Journal’in hususla ilgili yayınladığı bir tahlile bakılırsa, ikili içinde gerçekleşecek bir görüşme, Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda öldürülmesinin akabinde bozulan alakaların telafi edilmesi için güzel bir fırsat olabilir. Mevzuya ait yapılan diplomatik çalışmalara aşina olan kaynaklar, Erdoğan ile Suudi veliaht prensinin birkaç haftadır görüşmeyi planladıklarını söylemiş oldu.
WSJ’ye nazaran ise Erdoğan için hesap, jeopolitikten epey parayla ilgili olabilir. Riyad ile yapılacak görüşmeler, yaklaşık bir yıldır yürürlükte olan Türk mallarına yönelik resmi olmayan Suudi boykotunun sona ermesine yardımcı olabilir.
“SELMAN ERDOĞAN’DAN KELAM İSTEDİ”
Gazetenin tezine nazaran ayrıyeten, bölge yetkilileri, Prens Selman’ın, Erdoğan’dan Kaşıkçı’nın vefatından tekrar asla bahsetmeyeceğine ve Türk medyasının mevzuyu derinlemesine araştırmaktan vazgeçmesine dair bir kelam istediğini söylemiş oldu. Kaşıkçı’nın öldürülmesini takip eden haftalarda, Türk medyası, resmi Suudi anlatısını baltalayan ve veliaht prense yönelik ağır memleketler arası tenkitlere niye olurak son periyottaki en büyük diplomatik krizine yol açan detayları ortaya çıkarmıştı.
Suudi Arabistan’daki zımnî bir dava, 2019’da sekiz alt seviye yetkilinin mahkum edilmesiyle sonuçlandı. Türk tarafınca devam eden davada ise hayli az ilerleme kaydedildi.