Süt en besleyici içeceklerden biridir. Tam, yarım yağlı yahut yağsız süt ülkemizde tüketime uygun bulabileceğimiz süt tipleridir. Farklılıkları içeriğindeki yağ oranlarıdır. Pekala sütün ortasındaki yağ çıkarılırken, farklı besinler de etkilenir mi?
Süt; protein, yağ, laktoz, mineral ve vitamin kaynağı olarak var olan en eksiksiz besinlerden biridir. İçerdiği mineraller içinde kalsiyum ve iyot bakımından öne çıkar, ayrıyeten makul ölçüde A, E ve bilhassa D tipi vitaminlerini içerir.
Genel olarak bir fazlaca insan, yağ oranı düşük sütün, kilonun korunmasına yardımcı olurken sıhhate daha faydalı olacağını düşünerek yağsız çeşidi tercih eder.
Lakin gerçek şu ki, durum bu biçimde değildir. Çeşitli araştırmalara nazaran, süt ve genel olarak tam yağlı süt eserleri, obezite de dahil olmak üzere makul hastalıklarla savaşmaya daha yeterli katkıda bulunabilir.
TAM YAĞLI SÜT VE YAĞSIZ SÜT ORTASINDAKİ BESİN FARKLARI
Tam yağlı süt ve yağsız süt içindeki temel fark yağ ölçüsüdür budur. Tam yağlı süt en az yüzde 3 yağ içermelidir, yağsız süt ise yüzde 1’den çok yağ içeremez.
Şeker (laktoz), protein ve kalsiyum ölçüsü içinde fark yoktur. Bu besinler sütün içerdiği suda bulunur ve her iki süt tipi için de şimdi birebirdir.
Tam yağlı süt A ve D vitaminleri içerir. Bunlar yağda çözünen vitaminlerdir ve sütten yağın alınmasıyla yağda çözünen vitaminler kaybedilir. Lakin şu anda bu vitaminlerle daha sonradan zenginleştirilmiş yağsız sütler piyasada satılmaktadır.
Tam yağlı süt daha ağırdır, rengi daha beyazdır ve yağsız sütten daha ağır bir tada sahiptir. Bu niçinle biroldukca insan yağsız sütün pratik olarak su olduğunu düşünür, lakin su içeriği pratikte birebirdir.
Pekala, insanların tam yağlı süt yerine yağsız sütü tercih etmelerinin ana niçinleri nelerdir? Bunlardan biri tadı için tercih etmektir. bir epeyce insan tam yağlı sütün tadını sevmez, bu yüzden yağsız sütü tercih eder, zira daha yavaşça bir tada sahiptir ve daha uygun tolere ederler. Lakin asıl sebep, daha az yağ içermesi ve ötürüsıyla daha az kalori içermesidir. Kilo almamaya yardımcı olduğu ve biroldukça hastalığı önlediği düşünülür.
TÜM YAĞLAR ZİYANLI DEĞİLDİR
Uzun zamandır yağlar sıhhatin düşmanı olarak gösterilmiştir. Bunun bir kısmı, 1960’larda şeker sanayisinin, sadece sakaroz tüketimi ile kalp sıkıntıları içindeki irtibatların en aza indirildiği birkaç çalışmayı finanse etmeye başlaması gerçeğinde yatmaktadır. Bunun yerine bu odak, koroner kalp hastalığının sebebi olarak yağ ve kolesterole kaymıştır.
bu biçimdedan beri düşük yağlı diyetlerin önerilmesi yaygın hale gelirken, yağ da yavaş yavaş makus bir ün kazanmıştır. Lakin sütteki yağ içeriğinin birçoklarının sağlıklı yağ olduğu çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir.
ötürüsıyla yağsız sütün kilo vermeye yardımcı olduğu ve hastalıklara karşı koruduğu bilgisi de çürütülmüştür. Yağsız süt içmenin daha düşük bir kiloyu korumanıza yardımcı olduğuna dair hiç bir bilimsel delil yoktur.
Bunun tersine çeşitli araştırmalar, tam yağlı süt tüketen şahısların daha fazla kilo verdiğini ve biroldukca kişinin düşündüğünün tersine yağsız süt mamüllerinin kilo alımını artırmadığını göstermiştir.
Bütün bunların muhtemel açıklaması, tam yağlı süt mamüllerinin daha doyurucu olması, ötürüsıyla daha az yiyeceğimiz ve yine acıkmamızın daha uzun sürmesi olabilir.
TAM YAĞLI SÜT KİMİ HASTALIKLARA KARŞI YARDIMCI OLABİLİR
Ayrıyeten tam yağlı sütün biroldukca hastalıkla alakalı olduğunu gösteren hiç bir bilimsel delil yoktur. Bilakis tam yağlı süt eserleri tüketimi ile hastalıkların ortaya çıkması içinde bir münasebet olmadığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Birtakım tam yağlı süt eserleri kimi kanserleri ve kardiyovasküler hastalıkları önlemede daha düzgündür ve hiperkolesterolemi ve hipertansiyonu önlemede yağsız süte göre bir farkının olmadığı görülmüştür.
Son senelerda bilimsel deliller, tam yağlı sütün yağsız sütten daha sağlıklı olma muhtemelliğine işaret etmeye başladı.
2013’te bir European Journal of Nutrition’da yayınlanan bir inceleme, tam yağlı süt eserleri tüketenlerin obez olma mümkünlüğünün daha düşük olduğuna ve kardiyometabolik hastalıklarla ilgili olarak yağsız süt tüketen şahıslara göre daha fazla riskle karşılaşmadığına dikkat çekti.
2016 yılında, bir araştırma takımı 15 yıl boyunca toplam 3 bin 333 kişiyi tahlil etti. Daha yüksek süt yağ asitleri kan konsantrasyonlarına sahip olanların diyabetten muzdarip olma riskinin daha düşük olduğu kanıtlandı.
Bir yıl evvel, American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir öteki araştırma, tam yağlı süt mamüllerini içenlerin tip 2 diyabet geliştirme riskinin yüzde 23 daha düşük olduğunu belirtti. Çalışma, 45 ila 74 yaşları içindeki 27 bin kişinin yeme alışkanlıklarına dayanıyordu.
Toplam 18 bin 438 hanımın yeme davranışını inceleyen bir öbür Amerikan çalışması ise tam yağlı mamüllerin daha düşük obezite riski ile alakalı olabileceğini gösterdi.
Bütün bunlar, yağsız sütü reddetmemiz gerektiği manasına gelmez. Şu anda, bu sonuçlara karşın, tam yağlı sütteki yağ asitlerinin sıhhate niye yarar sağlayabileceği tam olarak bilinmiyor.
Bu araştırmaların maksadı, tüm yağların makus olduğu efsanesini kırmak ve tam yağlı süt içmekten korkmadan daha geniş bir çeşitlilikteki süt mamüllerini diyete dahil etmenin uygun olabileceğini göstermektir.
Süt; protein, yağ, laktoz, mineral ve vitamin kaynağı olarak var olan en eksiksiz besinlerden biridir. İçerdiği mineraller içinde kalsiyum ve iyot bakımından öne çıkar, ayrıyeten makul ölçüde A, E ve bilhassa D tipi vitaminlerini içerir.
Genel olarak bir fazlaca insan, yağ oranı düşük sütün, kilonun korunmasına yardımcı olurken sıhhate daha faydalı olacağını düşünerek yağsız çeşidi tercih eder.
Lakin gerçek şu ki, durum bu biçimde değildir. Çeşitli araştırmalara nazaran, süt ve genel olarak tam yağlı süt eserleri, obezite de dahil olmak üzere makul hastalıklarla savaşmaya daha yeterli katkıda bulunabilir.
TAM YAĞLI SÜT VE YAĞSIZ SÜT ORTASINDAKİ BESİN FARKLARI
Tam yağlı süt ve yağsız süt içindeki temel fark yağ ölçüsüdür budur. Tam yağlı süt en az yüzde 3 yağ içermelidir, yağsız süt ise yüzde 1’den çok yağ içeremez.
Şeker (laktoz), protein ve kalsiyum ölçüsü içinde fark yoktur. Bu besinler sütün içerdiği suda bulunur ve her iki süt tipi için de şimdi birebirdir.
Tam yağlı süt A ve D vitaminleri içerir. Bunlar yağda çözünen vitaminlerdir ve sütten yağın alınmasıyla yağda çözünen vitaminler kaybedilir. Lakin şu anda bu vitaminlerle daha sonradan zenginleştirilmiş yağsız sütler piyasada satılmaktadır.
Tam yağlı süt daha ağırdır, rengi daha beyazdır ve yağsız sütten daha ağır bir tada sahiptir. Bu niçinle biroldukca insan yağsız sütün pratik olarak su olduğunu düşünür, lakin su içeriği pratikte birebirdir.
Pekala, insanların tam yağlı süt yerine yağsız sütü tercih etmelerinin ana niçinleri nelerdir? Bunlardan biri tadı için tercih etmektir. bir epeyce insan tam yağlı sütün tadını sevmez, bu yüzden yağsız sütü tercih eder, zira daha yavaşça bir tada sahiptir ve daha uygun tolere ederler. Lakin asıl sebep, daha az yağ içermesi ve ötürüsıyla daha az kalori içermesidir. Kilo almamaya yardımcı olduğu ve biroldukça hastalığı önlediği düşünülür.
TÜM YAĞLAR ZİYANLI DEĞİLDİR
Uzun zamandır yağlar sıhhatin düşmanı olarak gösterilmiştir. Bunun bir kısmı, 1960’larda şeker sanayisinin, sadece sakaroz tüketimi ile kalp sıkıntıları içindeki irtibatların en aza indirildiği birkaç çalışmayı finanse etmeye başlaması gerçeğinde yatmaktadır. Bunun yerine bu odak, koroner kalp hastalığının sebebi olarak yağ ve kolesterole kaymıştır.
bu biçimdedan beri düşük yağlı diyetlerin önerilmesi yaygın hale gelirken, yağ da yavaş yavaş makus bir ün kazanmıştır. Lakin sütteki yağ içeriğinin birçoklarının sağlıklı yağ olduğu çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir.
ötürüsıyla yağsız sütün kilo vermeye yardımcı olduğu ve hastalıklara karşı koruduğu bilgisi de çürütülmüştür. Yağsız süt içmenin daha düşük bir kiloyu korumanıza yardımcı olduğuna dair hiç bir bilimsel delil yoktur.
Bunun tersine çeşitli araştırmalar, tam yağlı süt tüketen şahısların daha fazla kilo verdiğini ve biroldukca kişinin düşündüğünün tersine yağsız süt mamüllerinin kilo alımını artırmadığını göstermiştir.
Bütün bunların muhtemel açıklaması, tam yağlı süt mamüllerinin daha doyurucu olması, ötürüsıyla daha az yiyeceğimiz ve yine acıkmamızın daha uzun sürmesi olabilir.
TAM YAĞLI SÜT KİMİ HASTALIKLARA KARŞI YARDIMCI OLABİLİR
Ayrıyeten tam yağlı sütün biroldukca hastalıkla alakalı olduğunu gösteren hiç bir bilimsel delil yoktur. Bilakis tam yağlı süt eserleri tüketimi ile hastalıkların ortaya çıkması içinde bir münasebet olmadığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Birtakım tam yağlı süt eserleri kimi kanserleri ve kardiyovasküler hastalıkları önlemede daha düzgündür ve hiperkolesterolemi ve hipertansiyonu önlemede yağsız süte göre bir farkının olmadığı görülmüştür.
Son senelerda bilimsel deliller, tam yağlı sütün yağsız sütten daha sağlıklı olma muhtemelliğine işaret etmeye başladı.
2013’te bir European Journal of Nutrition’da yayınlanan bir inceleme, tam yağlı süt eserleri tüketenlerin obez olma mümkünlüğünün daha düşük olduğuna ve kardiyometabolik hastalıklarla ilgili olarak yağsız süt tüketen şahıslara göre daha fazla riskle karşılaşmadığına dikkat çekti.
2016 yılında, bir araştırma takımı 15 yıl boyunca toplam 3 bin 333 kişiyi tahlil etti. Daha yüksek süt yağ asitleri kan konsantrasyonlarına sahip olanların diyabetten muzdarip olma riskinin daha düşük olduğu kanıtlandı.
Bir yıl evvel, American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir öteki araştırma, tam yağlı süt mamüllerini içenlerin tip 2 diyabet geliştirme riskinin yüzde 23 daha düşük olduğunu belirtti. Çalışma, 45 ila 74 yaşları içindeki 27 bin kişinin yeme alışkanlıklarına dayanıyordu.
Toplam 18 bin 438 hanımın yeme davranışını inceleyen bir öbür Amerikan çalışması ise tam yağlı mamüllerin daha düşük obezite riski ile alakalı olabileceğini gösterdi.
Bütün bunlar, yağsız sütü reddetmemiz gerektiği manasına gelmez. Şu anda, bu sonuçlara karşın, tam yağlı sütteki yağ asitlerinin sıhhate niye yarar sağlayabileceği tam olarak bilinmiyor.
Bu araştırmaların maksadı, tüm yağların makus olduğu efsanesini kırmak ve tam yağlı süt içmekten korkmadan daha geniş bir çeşitlilikteki süt mamüllerini diyete dahil etmenin uygun olabileceğini göstermektir.