Ultra işlenmiş besinler hakkında yapabileceğimiz en yeterli şey onları tüketmemektir. bu biçimde, her şeyi ölçülü yemeniz gerektiğine dair eski inancı ortadan kaldırmanın vakti geldi. Bu gerçek değildir zira kimi besinler var ki, tüm hayatımız boyunca tüketilmiş bulunmasına ve hala birfazlaca konutta az ya da epey sistemli olarak yenmesine karşın, sağlıklı bir diyet için tüketilmemelidir.
Birebiri olmasa da birfazlaca insanın işlenmiş besinlerle karıştırdığı ultra işlenmiş besinlerde da durum bu biçimdedir.
Bir besinin işlendiğini söylemek, elimize ulaşması için muhakkak bir süreçten geçmesi gerekli olduğu manasına gelirken, ultra işlenmiş besinler kelam konusu olduğunda, bu birden fazla durumda düşük kaliteli yağlar ve katkı unsurları ile yapısı büsbütün değiştirilmiş eserler manasına gelir.
“KÖTÜ OLAN KATKI HUSUSLARI DEĞİL”
Bu, ultra işlenmiş eserlerdeki sorunun, biroldukca insanın düşündüğü üzere, katkı unsurlarının varlığı olduğu manasına gelmez. “Ultra işlenmiş eserlerle ilgili makus olan şey katkı unsurları değil, beslenme profilidir, zira çoklukla rafine unlar, şekerler, sıhhatsiz yağlar ve damak tadı için karşı konulmaz kombinasyonlar oluşturmak hedefiyle öbür sıhhatsiz bileşenler içerirler.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Serkan Sıtkı Şahin, birtakım katkı hususlarının inançlı olduğunu, zira bu katkı hususlarının çeşitli kurumlarca test edilip, yönetmelikle düzenlendiğiğini söylemiş oldu.
Bilim topluluğundaki hiç kimse, ultra işlenmiş besinleri diyetten çıkarmanın uygun olduğundan kuşku etmez. En yaygın ultra işlenmiş besinler içinde rafine tahıllar, paketli hamur işleri, kurabiyeler, atıştırmalıklar, cipsler, tatlılar, şekerli sütlü tatlılar ve marketlerde bulduğumuz evvelde pişirilmiş yiyeceklerin büyük bir kısmını buluyoruz.
ULTRA İŞLENMİŞ BESİNLERDEN UZAK DURMAK İÇİN 8 KURAL
“zaman içinde biroldukca seviyede bir bağımlılık yaratan ultra işlenmiş besinleri bırakmak birfazlaca insan için kolay değil, bu niçinle bedenin yeni diyete ahenk sağlamasına müsaade veren küçük alışkanlıkları edinmek en güzelidir.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Serkan Sıtkı Şahin, bu manada kendini suçlamamak ve sağlıklı olmayan bir beslenme biçimini yavaş yavaş geride bırakmanın değerli olduğuna dikkat çekti ve ultra işlenmiş besinleri geride bırakabilmek için bundan daha sonra uygulanabilecek birtakım alışkanlıkları sıraladı:
Sağlıklı ve Lezzetli Bir Mutfak Hazırlayın
Çok işlenmiş besinleri büsbütün bırakabilmek büyük ölçüde yemek yapmayı öğrenmekle olur. Bizi yeterli hissettiren biroldukça sağlıklı yiyecek var. Ana fikir, onları pişirmeyi öğrenmek, alışılmış tanımlara yeni tarifler eklemek, bu biçimdece sağlıklı ve güçlü beslenmektir. Dikkat edilecek en kıymetli noktalardan biri de hazır sosları kullanmamaktır. Meskende hazırlayabileceğiniz soslar ve baharatlar üzere doğal olanları tercih edin.
Ayrıyeten mutfağınızdan ultra işlenmiş besinleri uzaklaştırmanız, onların tüketimini en aza indirmek için en büyük yardımcılarınızdan biri olacaktır.
Sağlıklı Yağ Tüketimini Artırın
Zeytinyağı, avokado yahut kabuklu yemişler üzere besinlerde bulduğumuz sağlıklı yağlar bedenin biroldukca fonksiyonu için hayli kıymetlidir ve çok işlenmiş besinleri bırakmanıız için epeyce uygun birer yardımcı olabilirler. Doymamış yağlar, memnunluk hormonu olarak bilinen daha fazla serotonin üretilmesini sağlar.
Chia tohumları, keten, ayçiçeği çekirdeği yahut balkabağı üzere âlâ yağlar içeren besinler, şekerli ve endüstriyel besinler için hasretten kurtulmamıza yardımcı olabilir.
Şekerden Uzak Durun
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), toplam şeker tüketiminin günlük kalori alımının en çok yüzde 10’u olmasını önermektedir ki bu, birfazlaca besinde bulunan saklı şeker ölçüsünü hesaba katarsak aşılması hayli kolay bir sayıdır.
Daima şeker tüketmeye alışmış birfazlaca insanın şekerden kurtulması ekseriyetle kolay değildir ve bunun için hurma üzere tatlandırıcılar kullanılabilir. Öteki bir seçenek de damak zevkini alıştırmak için kimi besinlere eklenen şeker ölçüsünü etaplı olarak azaltmaktır. Şeker eklediğiniz kahve üzere içeceklerden yavaş yavaş şekeri azaltmaya başlarsanız, onun doğal tadına alışmış olursunuz ve tatlandırmadığınız biçimde düzgün bir tat alırsınız.
Gerilim İdaresi
Aaraştırmalar, çok işlenmiş mamüllerin büyük bir kısmında bulunan şeker tüketiminin, bağımlılık olaylarında gözlenenlere misal biçimde beyinde değişikliklere yol açtığını gösteriyor. Bu niçinle, şeker alımı bağımlılık yapan uyuşturuculara fazlaca misal. Şeker tüketimi, ödül sistemlerini etkilediğinden, kimi beşerler için şeker tüketimini bırakmak hayli karmaşıktır.
Gerilimi azaltacak, fizikî ve duygusal dengenize katkıda bulunacak aktivitelere yönelmeniz işlenmiş besinleri bırakırken en yeterli yardımcılarınızdan biti olacaktır. Bir diğer düzgün seçenek de misal maksatlara sahip olan birisini bulmaktır. kimi vakit kendi başımıza radikal değişiklikler yapmak bizim için epey zordur ve sağlıklı bir diyete giden yolda eşlik eden birisinin olması epeyce daha düzgündür.
Beden İstediğinde Yemek Yiyin
Makul vakit içinderda yemek yemeniz gerektiği inancını ortadan kaldırmak kıymetlidir; bu, zıt tepmeyle sonuçlanabilecek bir alışkanlıktır. Ülkü olan vücudu dinlemek ve acıktığınızda yemek yemektir. Vücut akıllıdır ve bizi uyarır.
Saat geldiği için yersek fakat aç değilsek, büyük olasılıkla az yemek yeriz, bu da kısa müddette acıkmamıza ve iştahımızı yatıştırmak için çok işlenmiş bir şey tüketmemize niye olabilir.
Proteinden Güçlü Bir Diyet İzleyin
Çok işlenmiş besinler açısından varlıklı diyetlerle ilgili bir öteki sorun, olağanda bunların tüketilmesinin öbür besinlere ziyan vermesidir. Bu niçinle besin açısından eksik olabilirler. Protein tüketmek bedenin birfazlaca fonksiyonu için kritik ehemmiyete sahiptir, zira kas kütlesini geliştirir ve daha kuvvetli ve daha dirençli hissetmemizi sağlar.
Proteinler ayrıyeten bedenin tüm hücrelerini onarmaya ve yeni hücreler üretmeye yardımcı olur, zira tüm gerekli amino asitleri içerirler. Nizamlı protein tüketimi yavaş yavaş ultra işlenmiş besinlerin yerini alabilir. Hayvan kaynaklı protein alacaksanız, tercihinizi daha fazlaca tavuk, balık ve yumurtadan yana yapabilirsiniz.
Bezelye ve kırmızı mercimek üzere baklagiller ve kırmızı et de yeterli ölçüde bitkisel protein içerir.
Kâfi Su İçin
Hidrasyon yalnızca gün boyunca gereğince su içmek değil, bilhassa spor yapıyorsak ter yoluyla kaybedilen elektrolitlerin yerine konması manasına gelir. Çeyrek çay kaşığı tuz, yarım limon suyu ve çeyrek çay kaşığı karbonatı bir buçuk litre suda karıştırarak mesken üretimi bir izotonik içecek hazırlayabilirsiniz. Bu içecek elektrolitleri ve mineralleri yenilemeyi ve ötürüsıyla daha enerjik hissetmeyi, bu da çok işlenmiş besin isteklerini atmamızı sağlar.
Kendinizi Zorlamayın ve Suçlamayın
Kendinizi suçlamayın ve gerekirse haftada bir kere kendinize ödül vererek suçluluk duymadan istediğiniz şeyi, epeyce ölçüde olmadan tüketin. bu fazlaca değerlidir, zira şayet hafta boyunca sağlıklı ve istikrarlı bir diyet sürdürdüyseniz bu sizin için fazlaca yeterli bir motivasyon kaynağı olur.
Sağlıklı beslendiğiniz sürece bedeniniz rastgele bir fazlalığı problemsiz bir biçimde çıkarmak için kâfi araçlara sahip olacaktır. bu biçimde, âlâ beslenmeyi öğrenmek, birfazlaca insan için küçük fakat sağlam adımlar atmayı gerektiren uzun aralıklı bir yarıştır. Ana fikir, alışkanlıkları farkında olmadan birleştirmek ve sırayla makûs alışkanlıkları ortadan kaldırmak, bu değişiklikleri her vakit bir cins fizikî aktivite uygulamasıyla, hepsi günlük rutine dönene kadar birleştirmektir.
Birebiri olmasa da birfazlaca insanın işlenmiş besinlerle karıştırdığı ultra işlenmiş besinlerde da durum bu biçimdedir.
Bir besinin işlendiğini söylemek, elimize ulaşması için muhakkak bir süreçten geçmesi gerekli olduğu manasına gelirken, ultra işlenmiş besinler kelam konusu olduğunda, bu birden fazla durumda düşük kaliteli yağlar ve katkı unsurları ile yapısı büsbütün değiştirilmiş eserler manasına gelir.
“KÖTÜ OLAN KATKI HUSUSLARI DEĞİL”
Bu, ultra işlenmiş eserlerdeki sorunun, biroldukca insanın düşündüğü üzere, katkı unsurlarının varlığı olduğu manasına gelmez. “Ultra işlenmiş eserlerle ilgili makus olan şey katkı unsurları değil, beslenme profilidir, zira çoklukla rafine unlar, şekerler, sıhhatsiz yağlar ve damak tadı için karşı konulmaz kombinasyonlar oluşturmak hedefiyle öbür sıhhatsiz bileşenler içerirler.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Serkan Sıtkı Şahin, birtakım katkı hususlarının inançlı olduğunu, zira bu katkı hususlarının çeşitli kurumlarca test edilip, yönetmelikle düzenlendiğiğini söylemiş oldu.
Bilim topluluğundaki hiç kimse, ultra işlenmiş besinleri diyetten çıkarmanın uygun olduğundan kuşku etmez. En yaygın ultra işlenmiş besinler içinde rafine tahıllar, paketli hamur işleri, kurabiyeler, atıştırmalıklar, cipsler, tatlılar, şekerli sütlü tatlılar ve marketlerde bulduğumuz evvelde pişirilmiş yiyeceklerin büyük bir kısmını buluyoruz.
ULTRA İŞLENMİŞ BESİNLERDEN UZAK DURMAK İÇİN 8 KURAL
“zaman içinde biroldukca seviyede bir bağımlılık yaratan ultra işlenmiş besinleri bırakmak birfazlaca insan için kolay değil, bu niçinle bedenin yeni diyete ahenk sağlamasına müsaade veren küçük alışkanlıkları edinmek en güzelidir.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Serkan Sıtkı Şahin, bu manada kendini suçlamamak ve sağlıklı olmayan bir beslenme biçimini yavaş yavaş geride bırakmanın değerli olduğuna dikkat çekti ve ultra işlenmiş besinleri geride bırakabilmek için bundan daha sonra uygulanabilecek birtakım alışkanlıkları sıraladı:
Sağlıklı ve Lezzetli Bir Mutfak Hazırlayın
Çok işlenmiş besinleri büsbütün bırakabilmek büyük ölçüde yemek yapmayı öğrenmekle olur. Bizi yeterli hissettiren biroldukça sağlıklı yiyecek var. Ana fikir, onları pişirmeyi öğrenmek, alışılmış tanımlara yeni tarifler eklemek, bu biçimdece sağlıklı ve güçlü beslenmektir. Dikkat edilecek en kıymetli noktalardan biri de hazır sosları kullanmamaktır. Meskende hazırlayabileceğiniz soslar ve baharatlar üzere doğal olanları tercih edin.
Ayrıyeten mutfağınızdan ultra işlenmiş besinleri uzaklaştırmanız, onların tüketimini en aza indirmek için en büyük yardımcılarınızdan biri olacaktır.
Sağlıklı Yağ Tüketimini Artırın
Zeytinyağı, avokado yahut kabuklu yemişler üzere besinlerde bulduğumuz sağlıklı yağlar bedenin biroldukca fonksiyonu için hayli kıymetlidir ve çok işlenmiş besinleri bırakmanıız için epeyce uygun birer yardımcı olabilirler. Doymamış yağlar, memnunluk hormonu olarak bilinen daha fazla serotonin üretilmesini sağlar.
Chia tohumları, keten, ayçiçeği çekirdeği yahut balkabağı üzere âlâ yağlar içeren besinler, şekerli ve endüstriyel besinler için hasretten kurtulmamıza yardımcı olabilir.
Şekerden Uzak Durun
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), toplam şeker tüketiminin günlük kalori alımının en çok yüzde 10’u olmasını önermektedir ki bu, birfazlaca besinde bulunan saklı şeker ölçüsünü hesaba katarsak aşılması hayli kolay bir sayıdır.
Daima şeker tüketmeye alışmış birfazlaca insanın şekerden kurtulması ekseriyetle kolay değildir ve bunun için hurma üzere tatlandırıcılar kullanılabilir. Öteki bir seçenek de damak zevkini alıştırmak için kimi besinlere eklenen şeker ölçüsünü etaplı olarak azaltmaktır. Şeker eklediğiniz kahve üzere içeceklerden yavaş yavaş şekeri azaltmaya başlarsanız, onun doğal tadına alışmış olursunuz ve tatlandırmadığınız biçimde düzgün bir tat alırsınız.
Gerilim İdaresi
Aaraştırmalar, çok işlenmiş mamüllerin büyük bir kısmında bulunan şeker tüketiminin, bağımlılık olaylarında gözlenenlere misal biçimde beyinde değişikliklere yol açtığını gösteriyor. Bu niçinle, şeker alımı bağımlılık yapan uyuşturuculara fazlaca misal. Şeker tüketimi, ödül sistemlerini etkilediğinden, kimi beşerler için şeker tüketimini bırakmak hayli karmaşıktır.
Gerilimi azaltacak, fizikî ve duygusal dengenize katkıda bulunacak aktivitelere yönelmeniz işlenmiş besinleri bırakırken en yeterli yardımcılarınızdan biti olacaktır. Bir diğer düzgün seçenek de misal maksatlara sahip olan birisini bulmaktır. kimi vakit kendi başımıza radikal değişiklikler yapmak bizim için epey zordur ve sağlıklı bir diyete giden yolda eşlik eden birisinin olması epeyce daha düzgündür.
Beden İstediğinde Yemek Yiyin
Makul vakit içinderda yemek yemeniz gerektiği inancını ortadan kaldırmak kıymetlidir; bu, zıt tepmeyle sonuçlanabilecek bir alışkanlıktır. Ülkü olan vücudu dinlemek ve acıktığınızda yemek yemektir. Vücut akıllıdır ve bizi uyarır.
Saat geldiği için yersek fakat aç değilsek, büyük olasılıkla az yemek yeriz, bu da kısa müddette acıkmamıza ve iştahımızı yatıştırmak için çok işlenmiş bir şey tüketmemize niye olabilir.
Proteinden Güçlü Bir Diyet İzleyin
Çok işlenmiş besinler açısından varlıklı diyetlerle ilgili bir öteki sorun, olağanda bunların tüketilmesinin öbür besinlere ziyan vermesidir. Bu niçinle besin açısından eksik olabilirler. Protein tüketmek bedenin birfazlaca fonksiyonu için kritik ehemmiyete sahiptir, zira kas kütlesini geliştirir ve daha kuvvetli ve daha dirençli hissetmemizi sağlar.
Proteinler ayrıyeten bedenin tüm hücrelerini onarmaya ve yeni hücreler üretmeye yardımcı olur, zira tüm gerekli amino asitleri içerirler. Nizamlı protein tüketimi yavaş yavaş ultra işlenmiş besinlerin yerini alabilir. Hayvan kaynaklı protein alacaksanız, tercihinizi daha fazlaca tavuk, balık ve yumurtadan yana yapabilirsiniz.
Bezelye ve kırmızı mercimek üzere baklagiller ve kırmızı et de yeterli ölçüde bitkisel protein içerir.
Kâfi Su İçin
Hidrasyon yalnızca gün boyunca gereğince su içmek değil, bilhassa spor yapıyorsak ter yoluyla kaybedilen elektrolitlerin yerine konması manasına gelir. Çeyrek çay kaşığı tuz, yarım limon suyu ve çeyrek çay kaşığı karbonatı bir buçuk litre suda karıştırarak mesken üretimi bir izotonik içecek hazırlayabilirsiniz. Bu içecek elektrolitleri ve mineralleri yenilemeyi ve ötürüsıyla daha enerjik hissetmeyi, bu da çok işlenmiş besin isteklerini atmamızı sağlar.
Kendinizi Zorlamayın ve Suçlamayın
Kendinizi suçlamayın ve gerekirse haftada bir kere kendinize ödül vererek suçluluk duymadan istediğiniz şeyi, epeyce ölçüde olmadan tüketin. bu fazlaca değerlidir, zira şayet hafta boyunca sağlıklı ve istikrarlı bir diyet sürdürdüyseniz bu sizin için fazlaca yeterli bir motivasyon kaynağı olur.
Sağlıklı beslendiğiniz sürece bedeniniz rastgele bir fazlalığı problemsiz bir biçimde çıkarmak için kâfi araçlara sahip olacaktır. bu biçimde, âlâ beslenmeyi öğrenmek, birfazlaca insan için küçük fakat sağlam adımlar atmayı gerektiren uzun aralıklı bir yarıştır. Ana fikir, alışkanlıkları farkında olmadan birleştirmek ve sırayla makûs alışkanlıkları ortadan kaldırmak, bu değişiklikleri her vakit bir cins fizikî aktivite uygulamasıyla, hepsi günlük rutine dönene kadar birleştirmektir.