Kandaki çok ürik asit, bilhassa son senelerda daha sık görülen gut hastalığına yer hazırlayan en büyük faktörlerden biridir.
Yüksek seviyede ürik asitin bu gut hastalığına yol açtığı durumlarda eklemlerde ve öbür dokularda biriken ürat kristalleri oluşur. Tedavi edilebilen birkaç romatolojik hastalıktan biri bulunmasına karşın, uzmanlara bakılırsa eklem faydalanmalarına yol açabileceği ve hastanın ömür kalitesini direkt etkileyebileceği için gut, kesinlikle tedavi edilmelidir.
Uzmanlar, ürik asidi azaltmanın iki değerli tarafı olduğuna dikkat çekiyor: Kilo vermek (özellikle obezseniz) ve ürik asidi denetim etmek için uzak durulması gereken besinleri unutmadan istikrarlı bir diyet sürdürmek.
Kilo verme konusunda uzmanlar, diyetin kalorisi hayli düşükse ürik asit düzeylerinde de bir artış olduğu için yavaş yavaş yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
PÜRİN TÜKETİMİNE DİKKAT EDİN
Genetik faktörler yoksa, olağan kilodaysanız ve laboratuvar testleri kâfi kıymetleri gösteriyorsa, prensipte ürik asit için çeşitli ve istikrarlı beslenmenin ötesinde hiç bir tedbir alınmamalıdır, zira beden pürinleri ortadan kaldırabilir.
Pürinler, bedenin doğal olarak ürettiği ve birtakım besinlerde da bulunan ve uzmanların belirttiği üzere, bozunma döngüsüne girdiklerinde ürik aside dönüşen ve idrar yoluyla atılan moleküllerdir. Bu niçinle, pürinlerin parçalanma sürecinde rastgele bir değişiklik var ise ve bunlar idrar yoluyla üre döngüsüyle atılmıyorsa, kimi besinlerden uzak durulması gerekir. Zira alınan pürinler, gut krizlerini tetikleyebilir.
Bunun sebebi, eklemlerde ve dokularda ürik asit birikiminin, yaygın olarak gut olarak bildiğimiz bir çeşit kronik hastalığa yol açmasıdır. Gut atakları ekseriyetle 35 yaşından daha sonra ortaya çıkar ve çoklukla ağrılı ve can sıkıcıdır. Nodüller çoklukla ayaklarda ve ellerde görülür, podagra olarak bilinen ayak başparmağında ürik asit birikmesi fazlaca sık olmakla birlikte dirsek üzere eklemlerde de görülebilir.
Bir gut krizi meydana geldiğinde yapılacak birinci şey, pürin bakımından çok yüksek olan tüm besinleri ortadan kaldırarak pürin tüketimini sınırlamaktır. Kimi durumlarda, iltihap önleyici besinlerle birlikte belli bir düşük pürin diyeti uygulanabilir. Kronik durumlarda ise günlük 600 mg’dan az olduğu sürece pürin tüketimine devam edilebilir.
İşte ürik asit yüksekliğinde sonlandırılması gereken besinler:
KIRMIZI ET
100 gr başına 2 ila 5 mg içinde pürin içerir, bu niçinle epey az alınması uygundur. Gut hastalığının başlangıetrafında protein içeren pürin istikametinden güçlü besinlerden ekseriyetle büsbütün kaçınılır ve kronik evrede tüketimin bir daha olağanlaşmaya başlaması gerekir.
Bunu yapmak için, dana eti tüketimini ve beraberinde kuzu eti tüketimini azaltmak ve bitkisel protein tüketimini artırmak en uygunudur. Proteinler, bedenin biroldukca fonksiyonu için gereklidir, bu yüzden günlük olarak tüketilmelidirler. Pürin bakımından çoka kaçmadan protein almak için, günlük alımın yüzde 50’sinin her vakit bitkisel kaynaklı olması en güzelidir. Hayvansal protein kelam konusu olduğunda, en düşük pürin konsantrasyonuna sahip olan balıklar seçilebilir.
ET SUYU
bir epey insanın yemekleri tatlandırmak yahut direkt tüketim için kullandığı et suları çok yüksek konsantrasyonda pürin içerir.
Paketli et suları ayrıyeten ek yağlar, tuz ve düşük kaliteli katkı hususları de içerirler. Yemekleri tatlandırmak için zerzevat suları yahut aromatik otlar ve baharatlar kullanmak en güzelidir.
ALKOL
Alkol bir besin değildir fakat alkol alımı, ürik asit üretimini tetikler. Tüm alkollü içecekler pürinleri artırır. Bu niçinle pürinleri ortadan kaldırmamıza ve ürik asit çiziklerini korumamıza yardımcı olacak biçimde, bunları diyetten büsbütün çıkarmanız ve su alımını fazlaca sıkı tutmanız önerilir.
Pürin metebolizması ile ilgili problemleri olan şahıslar üre oluşumunu doğal olarak uyarmaları gerektiği için günde 2,5 ila 3 litre su tüketmelidir.
KURU BAKLAGİLLER
Baklagiller sağlıklı ve besleyici olmalarına ve beden için epeyce kıymetli besin unsurlarının yüksek konsantrasyonuna sahip olmalarına karşın, varlıklı pürin içerikleri niçiniyle ürik asit yüksekliği için pek yeterli değildir. Kuru baklagillerde, kurutma süreci sırasında ağır protein ve onunla birlikte pürinler kalır.
Mercimek, fasulye yahut nohutta pürin içeriği yüksektir. Baklagillerdeki pürin konsantrasyonu, konserve balık ve kırmızı et üzere öteki besinlerin epey altındadır.
ISPANAK
Araştırmalara nazaran ıspanak yahut kuşkonmaz üzere kimi sebzelerin yanı sıra mantar pürin bakımından zengindir. tıpkı vakitte, ürik asit ile ilgili davranışı etlerden farklıdır. Araştırmalarda, ıspanağın çiğ etten daha fazla pürin içermesine karşın (etteki 5 gr’a kıyasla 100 gr’da 7 gr), tüketiminin gut hastalığına yakalanma riskini artırmadığı gözlenmiştir. Fakat kısıtlanması gerekir.
ŞEKERLİ İÇECEKLER
Kola ve öbür şekerli gazlı içecekler de dahil olmak üzere şekerli içeceklerin tüketimi, hiperürisemi oranlarında değerli artışlara yol açıyor. Günde iki bardaktan fazla şekerli içecek tüketenlerde bu risk iki kat, dört ve daha fazla içenlerde altı kat artıyor.
Şekerli içecekler, ürik asit metabolizması üzerinde direkt tesiri olduğu gösterilen karbonhidrat olan yüksek ölçüde fruktoz içerir. Bu manada uzmanlar, suyun her vakit başkalarına göre tercih edilen içecek olması gerektiğinde ısrar ediyor.
SOSİS
Sosis yahut salam, yüksek ürik asitiniz var ise kaçınmanız gereken yiyecekler içindedır. Her durumda, yüksek doymuş yağ içeriği ve düşük besin kıymeti niçiniyle tüketimini azaltmak her vakit güzeldir. Hindi yahut tavuk jambonu üzere daha sağlıklı seçenekler az da olsa tüketilebilir.
KABUKLU DENİZ ESERLERİ
En düzgün bilinen pürin kaynaklarından biri kabuklu deniz eserleridir. Kabuklu deniz mamüllerini diyetten çıkarmak yahut en azından minimuma indirmek, ürik asidi uzak tutmak için temeldir.
en çok pürin içerenler içinde karides, ıstakoz, midye ve istiridye bulunur.
Yüksek seviyede ürik asitin bu gut hastalığına yol açtığı durumlarda eklemlerde ve öbür dokularda biriken ürat kristalleri oluşur. Tedavi edilebilen birkaç romatolojik hastalıktan biri bulunmasına karşın, uzmanlara bakılırsa eklem faydalanmalarına yol açabileceği ve hastanın ömür kalitesini direkt etkileyebileceği için gut, kesinlikle tedavi edilmelidir.
Uzmanlar, ürik asidi azaltmanın iki değerli tarafı olduğuna dikkat çekiyor: Kilo vermek (özellikle obezseniz) ve ürik asidi denetim etmek için uzak durulması gereken besinleri unutmadan istikrarlı bir diyet sürdürmek.
Kilo verme konusunda uzmanlar, diyetin kalorisi hayli düşükse ürik asit düzeylerinde de bir artış olduğu için yavaş yavaş yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
PÜRİN TÜKETİMİNE DİKKAT EDİN
Genetik faktörler yoksa, olağan kilodaysanız ve laboratuvar testleri kâfi kıymetleri gösteriyorsa, prensipte ürik asit için çeşitli ve istikrarlı beslenmenin ötesinde hiç bir tedbir alınmamalıdır, zira beden pürinleri ortadan kaldırabilir.
Pürinler, bedenin doğal olarak ürettiği ve birtakım besinlerde da bulunan ve uzmanların belirttiği üzere, bozunma döngüsüne girdiklerinde ürik aside dönüşen ve idrar yoluyla atılan moleküllerdir. Bu niçinle, pürinlerin parçalanma sürecinde rastgele bir değişiklik var ise ve bunlar idrar yoluyla üre döngüsüyle atılmıyorsa, kimi besinlerden uzak durulması gerekir. Zira alınan pürinler, gut krizlerini tetikleyebilir.
Bunun sebebi, eklemlerde ve dokularda ürik asit birikiminin, yaygın olarak gut olarak bildiğimiz bir çeşit kronik hastalığa yol açmasıdır. Gut atakları ekseriyetle 35 yaşından daha sonra ortaya çıkar ve çoklukla ağrılı ve can sıkıcıdır. Nodüller çoklukla ayaklarda ve ellerde görülür, podagra olarak bilinen ayak başparmağında ürik asit birikmesi fazlaca sık olmakla birlikte dirsek üzere eklemlerde de görülebilir.
Bir gut krizi meydana geldiğinde yapılacak birinci şey, pürin bakımından çok yüksek olan tüm besinleri ortadan kaldırarak pürin tüketimini sınırlamaktır. Kimi durumlarda, iltihap önleyici besinlerle birlikte belli bir düşük pürin diyeti uygulanabilir. Kronik durumlarda ise günlük 600 mg’dan az olduğu sürece pürin tüketimine devam edilebilir.
İşte ürik asit yüksekliğinde sonlandırılması gereken besinler:
KIRMIZI ET
100 gr başına 2 ila 5 mg içinde pürin içerir, bu niçinle epey az alınması uygundur. Gut hastalığının başlangıetrafında protein içeren pürin istikametinden güçlü besinlerden ekseriyetle büsbütün kaçınılır ve kronik evrede tüketimin bir daha olağanlaşmaya başlaması gerekir.
Bunu yapmak için, dana eti tüketimini ve beraberinde kuzu eti tüketimini azaltmak ve bitkisel protein tüketimini artırmak en uygunudur. Proteinler, bedenin biroldukca fonksiyonu için gereklidir, bu yüzden günlük olarak tüketilmelidirler. Pürin bakımından çoka kaçmadan protein almak için, günlük alımın yüzde 50’sinin her vakit bitkisel kaynaklı olması en güzelidir. Hayvansal protein kelam konusu olduğunda, en düşük pürin konsantrasyonuna sahip olan balıklar seçilebilir.
ET SUYU
bir epey insanın yemekleri tatlandırmak yahut direkt tüketim için kullandığı et suları çok yüksek konsantrasyonda pürin içerir.
Paketli et suları ayrıyeten ek yağlar, tuz ve düşük kaliteli katkı hususları de içerirler. Yemekleri tatlandırmak için zerzevat suları yahut aromatik otlar ve baharatlar kullanmak en güzelidir.
ALKOL
Alkol bir besin değildir fakat alkol alımı, ürik asit üretimini tetikler. Tüm alkollü içecekler pürinleri artırır. Bu niçinle pürinleri ortadan kaldırmamıza ve ürik asit çiziklerini korumamıza yardımcı olacak biçimde, bunları diyetten büsbütün çıkarmanız ve su alımını fazlaca sıkı tutmanız önerilir.
Pürin metebolizması ile ilgili problemleri olan şahıslar üre oluşumunu doğal olarak uyarmaları gerektiği için günde 2,5 ila 3 litre su tüketmelidir.
KURU BAKLAGİLLER
Baklagiller sağlıklı ve besleyici olmalarına ve beden için epeyce kıymetli besin unsurlarının yüksek konsantrasyonuna sahip olmalarına karşın, varlıklı pürin içerikleri niçiniyle ürik asit yüksekliği için pek yeterli değildir. Kuru baklagillerde, kurutma süreci sırasında ağır protein ve onunla birlikte pürinler kalır.
Mercimek, fasulye yahut nohutta pürin içeriği yüksektir. Baklagillerdeki pürin konsantrasyonu, konserve balık ve kırmızı et üzere öteki besinlerin epey altındadır.
ISPANAK
Araştırmalara nazaran ıspanak yahut kuşkonmaz üzere kimi sebzelerin yanı sıra mantar pürin bakımından zengindir. tıpkı vakitte, ürik asit ile ilgili davranışı etlerden farklıdır. Araştırmalarda, ıspanağın çiğ etten daha fazla pürin içermesine karşın (etteki 5 gr’a kıyasla 100 gr’da 7 gr), tüketiminin gut hastalığına yakalanma riskini artırmadığı gözlenmiştir. Fakat kısıtlanması gerekir.
ŞEKERLİ İÇECEKLER
Kola ve öbür şekerli gazlı içecekler de dahil olmak üzere şekerli içeceklerin tüketimi, hiperürisemi oranlarında değerli artışlara yol açıyor. Günde iki bardaktan fazla şekerli içecek tüketenlerde bu risk iki kat, dört ve daha fazla içenlerde altı kat artıyor.
Şekerli içecekler, ürik asit metabolizması üzerinde direkt tesiri olduğu gösterilen karbonhidrat olan yüksek ölçüde fruktoz içerir. Bu manada uzmanlar, suyun her vakit başkalarına göre tercih edilen içecek olması gerektiğinde ısrar ediyor.
SOSİS
Sosis yahut salam, yüksek ürik asitiniz var ise kaçınmanız gereken yiyecekler içindedır. Her durumda, yüksek doymuş yağ içeriği ve düşük besin kıymeti niçiniyle tüketimini azaltmak her vakit güzeldir. Hindi yahut tavuk jambonu üzere daha sağlıklı seçenekler az da olsa tüketilebilir.
KABUKLU DENİZ ESERLERİ
En düzgün bilinen pürin kaynaklarından biri kabuklu deniz eserleridir. Kabuklu deniz mamüllerini diyetten çıkarmak yahut en azından minimuma indirmek, ürik asidi uzak tutmak için temeldir.
en çok pürin içerenler içinde karides, ıstakoz, midye ve istiridye bulunur.