Yok Artık! İstanbul’un Beyoğlu İlçesinden Bile Küçük Olan Bu Adayı 6 Ay İspanya, 6 Ay Fransa Yönetiyormuş…
Dünyada birbirinden farklı hudut örnekleri daima ilgi cazip oldu. Lakin hem İspanya’nın hem Fransa’nın sahip olduğu bir alan düşünebiliyor musunuz? Faisans Adası, yılın yarısı İspanya’ya öteki yarısı Fransa’ya ilişkin. Tarih boyunca bu idare sistemini sürdüren ada hakkındaki bu bilgiyi birinci sefer duyanlar epeyce şaşırıyor! Gelin, 6 ay ortayla idaresi devredilen Faisans Adası’nı ayrıntılı olarak inceleyelim.
Her şeydilk evvel adanın en ilgi alımlı yanı esaslı tarihi!
Ada, iki başka ülkeye ilişkin olmasının yanı sıra esaslı tarihiyle de dikkat çekiyor. 1659 yılından beri iki ülke içinde paylaşılan ada, vaktinde Kraliyet’in ve Victor Hugo’nun kaldığı bir bölgeymiş. 360 yıldır paylaşılan Faisans Adası, iki ülke için de barışın simgesi. Zira bu ada için yapılan mutabakat, tarihte de yeri çok önemli olan Otuz Yıl Savaşları’nı bitirdi.
Balıkçıların birbiriyle savaşmaması için iki ülke muahedeye vardı.
Daha fazla insanın birbirini öldürmemesi ve artık sulh olması için yapılan muahede ile adanın iki ülkeye de ilişkin olduğu ve idarenin sırayla el değiştireceği sonucuna varılmış. Bir kıyısı İspanya’ya bir kıyısı Fransa’ya bakan ada, Bidasoa Irmağı üzerinde yer alıyor ve I. François’in bu adada teslim edilmesi ya da Pyrenees Muahedesi’ni görüşmek için tarafların bu adada bir ortaya gelmesi hem birleştirici bir öge hem değerli bir tarihi alan özelliğini müdafaaya yardımcı oluyor.
Adada yerleşim müsaadesi yok, etrafı turistik olarak ziyaret edilebiliyor.
Bu adada yaşayan birinin Fransız mı yoksa İspanyol mu olacağıyla ilgili sorular sorulsa da bilinene bakılırsa bu adada yerleşim müsaadesi yok. Ada, İspanya ya da Fransa üzerinden gezilerek görülebiliyor. Lakin birçok insan adanın içerisine girerek turistik seyahat yapmayı istiyor. Ada bir ırmağın ortasında olduğu için oraya geçebilecek rastgele bir köprü bulunmaması gezginleri hayli zorluyor.
Yaz aylarında İspanya idaresinde.
Faisans Adası, yaz devirlerinde İspanya’nın yönetiminde! İki ülke de ada üzerinde hak sahibi lakin şubat ayından ağustos ayına kadar Faisans’ın sonları İspanya’da kabul ediliyor ve bu düzenleme haritalarda, navigasyonlarda dahi değiştiriliyor.
Kışın Fransa idaresinde.
Ağustos ayının ortasında ada idaresini devralan Fransa, daha epeyce sonbahar ve kış mevsiminde adayla ilgileniyor. Eylül ile ocak ayları içinde Faisans Adası’nı hudutları içerisine dâhil eden Fransa için, İspanya’dan tatlı bir sitem de geliyor. İspanya, Fransa’nın sonbahar ve kış aylarında adayı yönettiği için bakımla hayli fazla ilgilenmesine gerek olmadığını düşünüyor.
Turistlerin ilgisini çeken ada Fransa ve İspanya vatandaşlarından o kadar da istek görmüyor!
Ada, farklı devirlerde hangi ülkenin idaresi altındaysa o ülkenin resmi bayramları ve kutlamaları adada gerçekleştirebiliyor. Bu cins tertipler ve ulusal etkinlikler sıklıkla yaşlıların ilgi odağı olduğu için Fransız ve İspanyol gençlerin büyük bir çoğunluğu adanın yerini bile bilmiyor! Ayrıyeten turistler bu bölgeye karşı hayli ilgili ve en yakın ziyaret edebilecekleri noktadan daima olarak adayı görmeye geliyorlar. Ada, günümüzde kültürel kıymetini yavaş yavaş kaybediyor ve ziyaretçilerin de fotoğrafçıların da ilgisini çekmiyor.
Adanın ortasında bulunabilmek için müsaade almak hayli zahmetli.
Adanın tam olarak içine girebilmek ve ortasında gezebilmek epey zahmetli. Zira sırf bir ülkeye ilişkin olmaması ziyaretçilerin müsaade alma sürecini fazlaca daha kuvvetli ve birçok vakit da imkânsız bir hâle getiriyor. Şayet devletler tarafınca özel müsaade alınabilirse adaya girilebiliyor. Adayı gezme fırsatına erişen şanslı bireyler, Faisans’ın ortasında barışı temsil eden özel bir anıt olduğunu lisana getiriyor. Kimi ziyaretçiler ise Fransa ya da İspanya tarafınca yürüyerek ırmağı geçtiklerini ve adaya girdiklerini lisana getiriyor. vakit içinde aşınan ve aşınmaya devam eden adanın bulunduğu ırmakta su düzeyi alçak olduğu için yasal olmasa da bu biçimde bir prosedür izlenebiliyor. Pekala siz yılın yarısını Fransa’ya yarısını da İspanya’ya ilişkin olarak geçiren Faisans Adası’yla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Dünyada birbirinden farklı hudut örnekleri daima ilgi cazip oldu. Lakin hem İspanya’nın hem Fransa’nın sahip olduğu bir alan düşünebiliyor musunuz? Faisans Adası, yılın yarısı İspanya’ya öteki yarısı Fransa’ya ilişkin. Tarih boyunca bu idare sistemini sürdüren ada hakkındaki bu bilgiyi birinci sefer duyanlar epeyce şaşırıyor! Gelin, 6 ay ortayla idaresi devredilen Faisans Adası’nı ayrıntılı olarak inceleyelim.
Her şeydilk evvel adanın en ilgi alımlı yanı esaslı tarihi!
Ada, iki başka ülkeye ilişkin olmasının yanı sıra esaslı tarihiyle de dikkat çekiyor. 1659 yılından beri iki ülke içinde paylaşılan ada, vaktinde Kraliyet’in ve Victor Hugo’nun kaldığı bir bölgeymiş. 360 yıldır paylaşılan Faisans Adası, iki ülke için de barışın simgesi. Zira bu ada için yapılan mutabakat, tarihte de yeri çok önemli olan Otuz Yıl Savaşları’nı bitirdi.
Balıkçıların birbiriyle savaşmaması için iki ülke muahedeye vardı.
Daha fazla insanın birbirini öldürmemesi ve artık sulh olması için yapılan muahede ile adanın iki ülkeye de ilişkin olduğu ve idarenin sırayla el değiştireceği sonucuna varılmış. Bir kıyısı İspanya’ya bir kıyısı Fransa’ya bakan ada, Bidasoa Irmağı üzerinde yer alıyor ve I. François’in bu adada teslim edilmesi ya da Pyrenees Muahedesi’ni görüşmek için tarafların bu adada bir ortaya gelmesi hem birleştirici bir öge hem değerli bir tarihi alan özelliğini müdafaaya yardımcı oluyor.
Adada yerleşim müsaadesi yok, etrafı turistik olarak ziyaret edilebiliyor.
Bu adada yaşayan birinin Fransız mı yoksa İspanyol mu olacağıyla ilgili sorular sorulsa da bilinene bakılırsa bu adada yerleşim müsaadesi yok. Ada, İspanya ya da Fransa üzerinden gezilerek görülebiliyor. Lakin birçok insan adanın içerisine girerek turistik seyahat yapmayı istiyor. Ada bir ırmağın ortasında olduğu için oraya geçebilecek rastgele bir köprü bulunmaması gezginleri hayli zorluyor.
Yaz aylarında İspanya idaresinde.
Faisans Adası, yaz devirlerinde İspanya’nın yönetiminde! İki ülke de ada üzerinde hak sahibi lakin şubat ayından ağustos ayına kadar Faisans’ın sonları İspanya’da kabul ediliyor ve bu düzenleme haritalarda, navigasyonlarda dahi değiştiriliyor.
Kışın Fransa idaresinde.
Ağustos ayının ortasında ada idaresini devralan Fransa, daha epeyce sonbahar ve kış mevsiminde adayla ilgileniyor. Eylül ile ocak ayları içinde Faisans Adası’nı hudutları içerisine dâhil eden Fransa için, İspanya’dan tatlı bir sitem de geliyor. İspanya, Fransa’nın sonbahar ve kış aylarında adayı yönettiği için bakımla hayli fazla ilgilenmesine gerek olmadığını düşünüyor.
Turistlerin ilgisini çeken ada Fransa ve İspanya vatandaşlarından o kadar da istek görmüyor!
Ada, farklı devirlerde hangi ülkenin idaresi altındaysa o ülkenin resmi bayramları ve kutlamaları adada gerçekleştirebiliyor. Bu cins tertipler ve ulusal etkinlikler sıklıkla yaşlıların ilgi odağı olduğu için Fransız ve İspanyol gençlerin büyük bir çoğunluğu adanın yerini bile bilmiyor! Ayrıyeten turistler bu bölgeye karşı hayli ilgili ve en yakın ziyaret edebilecekleri noktadan daima olarak adayı görmeye geliyorlar. Ada, günümüzde kültürel kıymetini yavaş yavaş kaybediyor ve ziyaretçilerin de fotoğrafçıların da ilgisini çekmiyor.
Adanın ortasında bulunabilmek için müsaade almak hayli zahmetli.
Adanın tam olarak içine girebilmek ve ortasında gezebilmek epey zahmetli. Zira sırf bir ülkeye ilişkin olmaması ziyaretçilerin müsaade alma sürecini fazlaca daha kuvvetli ve birçok vakit da imkânsız bir hâle getiriyor. Şayet devletler tarafınca özel müsaade alınabilirse adaya girilebiliyor. Adayı gezme fırsatına erişen şanslı bireyler, Faisans’ın ortasında barışı temsil eden özel bir anıt olduğunu lisana getiriyor. Kimi ziyaretçiler ise Fransa ya da İspanya tarafınca yürüyerek ırmağı geçtiklerini ve adaya girdiklerini lisana getiriyor. vakit içinde aşınan ve aşınmaya devam eden adanın bulunduğu ırmakta su düzeyi alçak olduğu için yasal olmasa da bu biçimde bir prosedür izlenebiliyor. Pekala siz yılın yarısını Fransa’ya yarısını da İspanya’ya ilişkin olarak geçiren Faisans Adası’yla ilgili ne düşünüyorsunuz?