Spor yapanların ve kilo verme programına girenlerin birden fazla protein tozu desteği alıyor. Zira bu süreci hızlandıracak yeteri kadar protein, doğal besinlerde fazla ölçüde tüketmek manasına geliyor. Uzmanlar, protein içeren besinleri fazla ölçülerde tüketmenin destek tozlardan daha sağlıklı olduğuna vurgu yapıyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, son senelerda popülerleşen protein tozlarının bilinçsiz kullanmasında biroldukça rahatsızlığa davetiye çıkarabileceğini deklare etti.
DEĞERLİ SIHHAT SORUNLARINA niye OLUYOR
Prof. Dr. Göral, bilhassa ağır spor yapan ve beden geliştiren şahıslarca bilinçsiz kullanılan protein tozunun, yüksek dozda ve uzun periyodik kullanıldığında, değerli sıhhat sorununa niye olabildiğini belirterek, “örneğin kemiklerde erime, bağırsaklarda ishal ve öbür organlarda birtakım aksiliklere niye olur. Profesyonel sportmenlerin alması gereken protein ölçüsü, olağan bireylerin alması gerekenin yaklaşık iki mislidir. Lakin istikrarlı ve doktor denetiminde alındıklarında, ziyanlı tesirler ortaya çıkmamaktadır. Protein tozu alındığında bedende oluşan yüksek protein konsantrasyonu, kimi vakit böbrekleri zorlayabilir ve kişi spor esnasında kâfi sıvı almazsa böbrek hasarına yol açabilir. Çok ölçüde kullanıldığında bağırsaklar tarafınca kâfi ölçüde emilemeyeceği için ishale de niye olabilir. Protein tozu, bedende protein ölçüsünün birden artmasına niye olabildiğinden, kalbin yorulmasına, kalp büyümesine yol açabilir. Eser içeriğinde yer alan yağ ölçüsü da, burada değerlidir. Bu niçinle kalp sıhhati bozuk olanların, protein tozu almamasını öneriyoruz.” diye konuştu.
“GÜNDE 4-5 YUMURTA TERCİH EDİLEBİLİR”
Temel protein kaynaklarının, protein tozuna karşı tercih edilebileceğini belirten Prof. Dr. Göral, şu biçimde devam etti: “Et, yumurta, süt, yoğurt, peynir, fasulye, nohut, badem üzere besinler, temel protein kaynaklarıdır. Profesyonel sportmenler haricinde spor ve ağır idman yapan ya da beden geliştirme ile ilgilenen bireylerin, gereksinim duyduğu proteini doğal besinler aracılığıyla alması fazlaca daha doğrudur. Bu bahiste, başta yumurta (günde 4-5 tane alınabilir), et, yoğurt, süt ve öteki hayvansal ve bitkisel protein kaynakları tüketilebilir. Protein tozu yerine tam besinlerden protein alın. Fındık, tohumlar, az yağlı süt eserleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et, doğal protein kaynağı için ülküdür. Yüksek dozlar, bağırsak hareketlerinde artış, mide bulantısı, susuzluk, şişkinlik, kramplar, iştah azalması, yorgunluk (yorgunluk) ve baş ağrısı üzere birtakım yan tesirlere niye olabilir. Vitamin ve başka besin desteklerinin kullanması, fakat uzman bir doktor ya da diyetisyen tavsiyesi ile yapılmalıdır. Spor ve idmana bağlı olarak artan protein gereksinimi, her metabolizmada farklılık gösterir. Lakin profesyonel sportmenlerin haricinde, spor, idman ve beden geliştirme ile ilgilenenlerin tertipli ve kâfi ölçüde beslenmesi, metabolizmanın tüm besin gereksinimlerini karşılar. Bu yüzden alışılmadık durumların haricinde, profesyonel olarak spor yapmayanların, protein tozu ya da öbür besin desteklerini kullanabilirler, lakin doğal yollarla protein alımının daha hakikat olduğunu düşünmekteyiz.”
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, son senelerda popülerleşen protein tozlarının bilinçsiz kullanmasında biroldukça rahatsızlığa davetiye çıkarabileceğini deklare etti.
DEĞERLİ SIHHAT SORUNLARINA niye OLUYOR
Prof. Dr. Göral, bilhassa ağır spor yapan ve beden geliştiren şahıslarca bilinçsiz kullanılan protein tozunun, yüksek dozda ve uzun periyodik kullanıldığında, değerli sıhhat sorununa niye olabildiğini belirterek, “örneğin kemiklerde erime, bağırsaklarda ishal ve öbür organlarda birtakım aksiliklere niye olur. Profesyonel sportmenlerin alması gereken protein ölçüsü, olağan bireylerin alması gerekenin yaklaşık iki mislidir. Lakin istikrarlı ve doktor denetiminde alındıklarında, ziyanlı tesirler ortaya çıkmamaktadır. Protein tozu alındığında bedende oluşan yüksek protein konsantrasyonu, kimi vakit böbrekleri zorlayabilir ve kişi spor esnasında kâfi sıvı almazsa böbrek hasarına yol açabilir. Çok ölçüde kullanıldığında bağırsaklar tarafınca kâfi ölçüde emilemeyeceği için ishale de niye olabilir. Protein tozu, bedende protein ölçüsünün birden artmasına niye olabildiğinden, kalbin yorulmasına, kalp büyümesine yol açabilir. Eser içeriğinde yer alan yağ ölçüsü da, burada değerlidir. Bu niçinle kalp sıhhati bozuk olanların, protein tozu almamasını öneriyoruz.” diye konuştu.
“GÜNDE 4-5 YUMURTA TERCİH EDİLEBİLİR”
Temel protein kaynaklarının, protein tozuna karşı tercih edilebileceğini belirten Prof. Dr. Göral, şu biçimde devam etti: “Et, yumurta, süt, yoğurt, peynir, fasulye, nohut, badem üzere besinler, temel protein kaynaklarıdır. Profesyonel sportmenler haricinde spor ve ağır idman yapan ya da beden geliştirme ile ilgilenen bireylerin, gereksinim duyduğu proteini doğal besinler aracılığıyla alması fazlaca daha doğrudur. Bu bahiste, başta yumurta (günde 4-5 tane alınabilir), et, yoğurt, süt ve öteki hayvansal ve bitkisel protein kaynakları tüketilebilir. Protein tozu yerine tam besinlerden protein alın. Fındık, tohumlar, az yağlı süt eserleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et, doğal protein kaynağı için ülküdür. Yüksek dozlar, bağırsak hareketlerinde artış, mide bulantısı, susuzluk, şişkinlik, kramplar, iştah azalması, yorgunluk (yorgunluk) ve baş ağrısı üzere birtakım yan tesirlere niye olabilir. Vitamin ve başka besin desteklerinin kullanması, fakat uzman bir doktor ya da diyetisyen tavsiyesi ile yapılmalıdır. Spor ve idmana bağlı olarak artan protein gereksinimi, her metabolizmada farklılık gösterir. Lakin profesyonel sportmenlerin haricinde, spor, idman ve beden geliştirme ile ilgilenenlerin tertipli ve kâfi ölçüde beslenmesi, metabolizmanın tüm besin gereksinimlerini karşılar. Bu yüzden alışılmadık durumların haricinde, profesyonel olarak spor yapmayanların, protein tozu ya da öbür besin desteklerini kullanabilirler, lakin doğal yollarla protein alımının daha hakikat olduğunu düşünmekteyiz.”