Siber savaş: Güvenlik uzmanı hackback’lerde caydırıcılık çağrısında bulunuyor
İş dünyası ve siyaset dünyasından uzmanlar, Berlin’de düzenlenen bir panelde Rusya’nın hibrit savaşına karşı mücadelede devlet ve şirketler arasında daha fazla işbirliği yapılması çağrısında bulundu. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin, büyüyen tehdit durumuna karşı kendilerini silahlandırabilmeleri için yardıma ihtiyaçları var.
Reklamcılık
Güvenlik uzmanı Nico Lange, Basecamp Berlin’deki bir etkinlikte, Rusya’nın yıllardır Almanya ve Avrupa’ya karşı hibrit bir savaş yürüttüğünü söyledi. Bu, siyasi, ekonomik, medya, gizli servis, siber-teknik ve askeri mücadele biçimlerinin bir kombinasyonunu ifade ediyor. Bu, savaş ve barış arasındaki uluslararası yasal sınırları bulanıklaştırıyor.
“Sabotaj ve casusluk günlük yaşamın bir parçasıdır”
Lange, “Siber saldırılar, sabotaj ve casusluk Avrupa’da günlük yaşamın bir parçası” dedi. Tehdit kaynaklarından biri Ukrayna’da da mevcut olan hacktivizmdir. Ancak siber saldırıların IP adresleri sıklıkla Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran’dan geliyordu. Ukrayna’nın siber uzaydaki başarılı savunmasının nedeni olarak, ülkenin şirketlerinin yardımıyla elde ettiği iyi dayanıklılığı gösterdi.
2022 yılına kadar Savunma Bakanlığı’nın yönetim kadrosuna başkanlık eden Lange, Almanya’nın da bundan ders alabileceğini söylüyor. O zamandan beri “şu anda yapmamıza izin verilmeyen şeyleri yapabileceğimizi” biliyordu. Değişen zamanlar bu politikanın gözden geçirilmesini gerektirmektedir.
Lange ayrıca savunma olarak hackback’leri de öneriyor. Saldırgan siber yeteneklere ilişkin önceden açık olan soru, Almanya’da giderek daha acil hale geliyor. “Saldırganlara fiyat etiketi koymalıyız. Çünkü savunmamız çok zayıf.” Hackback tehdidiyle saldırganlar caydırılabilir ve onlara maliyetleri karşılamaları gerektiği açıkça gösterilebilir.
“İletişim karışıklığı”
Yeşiller’in parlamento grup başkan yardımcısı güvenlik siyasetçisi Agnieszka Brugger da artan tehdit durumunun devlet ile iş dünyası arasında ortak bir görev olarak anlaşılması lehinde konuştu. Kritik altyapıların korunmasında (KRITIS) “sorumlulukların ve irtibat kişilerinin karıştırılmasını” eleştirdi.
Brugger, Gazze Şeridi’ndeki hastaneye muhtemelen İslami Cihat terör örgütü tarafından atılan rokete verilen küresel tepkilerin, dezenformasyonun ve açık toplumların istikrarsızlaştırılmasında ne kadar etkili olduğunu gösterdiğini söylüyor. Birçok medya kuruluşu başlangıçta İsrail’i suçlayan İslamcıların tasvirini benimsedi. Brugger, daha fazla doğruluk kontrolü ve kaynakların daha dikkatli kontrol edilmesi çağrısında bulundu.
Biraz daha saldırı
Daha sonraki tartışmada Telefónica Deutschland’ın Berlin temsilcisi Marina Grigorian, Rusya’nın saldırganlık savaşının başlangıcından bu yana siber saldırılarda hafif bir artış olduğunu bildirdi. Panel oybirliğiyle hükümet ve iş dünyasında daha fazla siber güvenlik için bütünsel düşünme çağrısında bulundu.
Lange, sosyal mühendislik ve kimlik avı yöntemlerinin geliştiğini ve örneğin derin sahte aramalar yoluyla tespit edilmesinin zorlaştığı konusunda uyardı. Sözünü şu değerlendirmeyle tamamladı: “Eğer Çin bugün Almanya’daki pek çok altyapıya saldırmıyorsa, bunun nedeni onların zaten orada olması olabilir.”
(vbr)
Haberin Sonu