Manik depresif bozukluk ismiyle da bilinen bipolar bozukluk, riskli davranışlar niçiniyle alakalara ve mesleğe ziyan veren, tedavi edilmediği takdirde intihar yoluyla mevte yol açabilen önemli bir psikiyatrik hastalıktır.
Depresyonla çoğunlukla karıştırılan, genetik faktörlerin yanı sıra hayat şartlarının da tetiklediği bu ruhsal hastalık, gerçek tedavilerle denetim altına alınabiliyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, bipolar bozukluğun tarifini ve belirtileri hakkında bilgi verdi.
“BİPOLAR BOZUKLUK ATAKLAR HALİNDE GELİYOR”
Bipolar bozukluğun manik ve çökkünlük nöbetlerinden bahseden Dr. Karasu,“Bipolar bozukluk iki uçlu his durum bozukluğu olan ve Türkçede biraz daha manik depresif bozukluk olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Bir tarafında taşkınlık nöbetleri, manik nöbetleri vardır. Manik nöbetleri; çok hareketli, yerinde duramama, günlerce uykusuz kalma, uyku uyumamaya karşın epeyce ağır güç halleri, cinsel istekte abartılı artış, konuşma isteğinde artma üzere bu biçimde taşkınlığı gösteren birtakım belirtilerdir. Başka ucu da çökkünlük nöbetleri halkımızın da epeyce uygun bildiği mutsuzluk, karamsarlık, hayattan zevk alamama üzere hayatta hiç bir şey yapmama isteksizlik belirtileri gösteren durumdur. Bipolar bozukluğun şöyleki bir özelliği var; ataklar formunda geliyor. Aşikâr bir süre vermek doğal ki mümkün değil, lakin ortalama 2 ila 6 hafta süren nöbetler ile karakterize ve bu nöbetler kimi vakit taşkınlık kimi vakit depresyon nöbetleri oluyor. Kimi ağır kronik hastalıklardan farklı olarak bipolar bozuklukta nöbetler içindeki süreçler büsbütün sağlıklı olarak geçiyor. Yaşama dair işlevselliklerinde hiç bir bozulma olmuyor.” diye konuştu.
İNTİHARA MEYİL ARTABİLİR
Bipolar bozukluğun genetik bir rahatsızlık olduğunu, lakin hayat olaylarının hastalığı tetiklediğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, 18 yaşında bile hastalığın görülebildiğini belirtti. Bipolar bozukluğun intihara sürükleyebileceğinden bahseden Uzm. Dr. Karasu, şöyle konuştu: “Bipolar bozukluk, genetik bir rahatsızlık ve ömür olayları yalnızca hastalığın çıkışını kolaylaştırıyor. Hastalığın temel sebebi genetik, ama tetikleyici olan sebebi de değerli ömür olaylarıdır. Erken yaşta ortaya çıkan ağır depresyon atakları, bilhassa psikotik depresyon tablosu dediğimiz tablo ortaya çıktığı vakit özetleyecek olursak; ‘ben hatalıyım, ben değersizim, ben ölürsem bütün dünya kurtulacak’ üslubu nihilisttik biçimi dediğimiz sanrılar ile seyreden depresyonlar vardır. Kişi fazlaca çökkündür ve içe çekinmiştir. Bu tıp belirtiler bilhassa 18 yaşına kadar ortaya çıkıyorsa, bunun ismi psikotik depresyondur ve bu ileride epeyce büyük oranda bir bipolar bozukluğa dönüşebilir. Hastalıklar içinde en çok intihara seyreden rahatsızlıktan bir tanesi ancak bu hususta bir damgalama yaratmamak gerekiyor. Ekseriyetle rahatsızlığın olduğu periyotlarda intihar teşebbüsleri oluyor. Rahatsızlıklarda tertipli tedavi kullanmasında birkaç yılda 2-3 hafta üzere bir müddetde atak formunda seyir ediyor. O periyotta bireyleri yakın müşahedede tutuyoruz ve olağan olarak artmış bir riskleri var. Yapılan araştırmalarda 5 hastadan 1 adedinin önemli bir intihar teşebbüsünde olduğu ortaya konulmuş.”
“BİPOLAR BOZUKLUĞU OLANLAR BİZDEN FARKLI DEĞİL”
Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, bipolar bozukluğu olan bireyleri damgalamamanın ve olağan davranılması gerektiğinin altını çizdi. Bipolar bozukluğu olan bireylerin üretken olabileceğini ve geçmişte birfazlaca ünlü muharririn bipolar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Karasu, “Bipolar bozukluğu olan şahısları muhakkak damgalamamak yani bu bireylere ötekiler üzere davranmamak gerekir. Zira bipolar bozuklukla ilgili bir sürü yayın vardır. O beşerler, hastalıklarının olduğu devirde son derece üretken de olabiliyorlar. Bipolar bozukluğu olanlar bizden farklı değil. Yalnızca aşikâr periyotlarda kısa devir süren ataklar geçiriyorlar. Geçmişe dönüp baktığınızda bipolar bozukluğu olan ve hastalık periyodunda fazlaca değerli eserler veren beşerler var. Birinci aklımıza gelenler Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Michelangelo ve en hayli bilinen Vincent Van Gogh, bipolardır. Van Gogh’un mevt yıl dönümü olan 30 Mart bütün dünyada Dünya Bipolar Günü olarak kutlanır.” dedi.
Depresyonla çoğunlukla karıştırılan, genetik faktörlerin yanı sıra hayat şartlarının da tetiklediği bu ruhsal hastalık, gerçek tedavilerle denetim altına alınabiliyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, bipolar bozukluğun tarifini ve belirtileri hakkında bilgi verdi.
“BİPOLAR BOZUKLUK ATAKLAR HALİNDE GELİYOR”
Bipolar bozukluğun manik ve çökkünlük nöbetlerinden bahseden Dr. Karasu,“Bipolar bozukluk iki uçlu his durum bozukluğu olan ve Türkçede biraz daha manik depresif bozukluk olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Bir tarafında taşkınlık nöbetleri, manik nöbetleri vardır. Manik nöbetleri; çok hareketli, yerinde duramama, günlerce uykusuz kalma, uyku uyumamaya karşın epeyce ağır güç halleri, cinsel istekte abartılı artış, konuşma isteğinde artma üzere bu biçimde taşkınlığı gösteren birtakım belirtilerdir. Başka ucu da çökkünlük nöbetleri halkımızın da epeyce uygun bildiği mutsuzluk, karamsarlık, hayattan zevk alamama üzere hayatta hiç bir şey yapmama isteksizlik belirtileri gösteren durumdur. Bipolar bozukluğun şöyleki bir özelliği var; ataklar formunda geliyor. Aşikâr bir süre vermek doğal ki mümkün değil, lakin ortalama 2 ila 6 hafta süren nöbetler ile karakterize ve bu nöbetler kimi vakit taşkınlık kimi vakit depresyon nöbetleri oluyor. Kimi ağır kronik hastalıklardan farklı olarak bipolar bozuklukta nöbetler içindeki süreçler büsbütün sağlıklı olarak geçiyor. Yaşama dair işlevselliklerinde hiç bir bozulma olmuyor.” diye konuştu.
İNTİHARA MEYİL ARTABİLİR
Bipolar bozukluğun genetik bir rahatsızlık olduğunu, lakin hayat olaylarının hastalığı tetiklediğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, 18 yaşında bile hastalığın görülebildiğini belirtti. Bipolar bozukluğun intihara sürükleyebileceğinden bahseden Uzm. Dr. Karasu, şöyle konuştu: “Bipolar bozukluk, genetik bir rahatsızlık ve ömür olayları yalnızca hastalığın çıkışını kolaylaştırıyor. Hastalığın temel sebebi genetik, ama tetikleyici olan sebebi de değerli ömür olaylarıdır. Erken yaşta ortaya çıkan ağır depresyon atakları, bilhassa psikotik depresyon tablosu dediğimiz tablo ortaya çıktığı vakit özetleyecek olursak; ‘ben hatalıyım, ben değersizim, ben ölürsem bütün dünya kurtulacak’ üslubu nihilisttik biçimi dediğimiz sanrılar ile seyreden depresyonlar vardır. Kişi fazlaca çökkündür ve içe çekinmiştir. Bu tıp belirtiler bilhassa 18 yaşına kadar ortaya çıkıyorsa, bunun ismi psikotik depresyondur ve bu ileride epeyce büyük oranda bir bipolar bozukluğa dönüşebilir. Hastalıklar içinde en çok intihara seyreden rahatsızlıktan bir tanesi ancak bu hususta bir damgalama yaratmamak gerekiyor. Ekseriyetle rahatsızlığın olduğu periyotlarda intihar teşebbüsleri oluyor. Rahatsızlıklarda tertipli tedavi kullanmasında birkaç yılda 2-3 hafta üzere bir müddetde atak formunda seyir ediyor. O periyotta bireyleri yakın müşahedede tutuyoruz ve olağan olarak artmış bir riskleri var. Yapılan araştırmalarda 5 hastadan 1 adedinin önemli bir intihar teşebbüsünde olduğu ortaya konulmuş.”
“BİPOLAR BOZUKLUĞU OLANLAR BİZDEN FARKLI DEĞİL”
Psikiyatri Uzmanı Dr. Umut Karasu, bipolar bozukluğu olan bireyleri damgalamamanın ve olağan davranılması gerektiğinin altını çizdi. Bipolar bozukluğu olan bireylerin üretken olabileceğini ve geçmişte birfazlaca ünlü muharririn bipolar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Karasu, “Bipolar bozukluğu olan şahısları muhakkak damgalamamak yani bu bireylere ötekiler üzere davranmamak gerekir. Zira bipolar bozuklukla ilgili bir sürü yayın vardır. O beşerler, hastalıklarının olduğu devirde son derece üretken de olabiliyorlar. Bipolar bozukluğu olanlar bizden farklı değil. Yalnızca aşikâr periyotlarda kısa devir süren ataklar geçiriyorlar. Geçmişe dönüp baktığınızda bipolar bozukluğu olan ve hastalık periyodunda fazlaca değerli eserler veren beşerler var. Birinci aklımıza gelenler Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Michelangelo ve en hayli bilinen Vincent Van Gogh, bipolardır. Van Gogh’un mevt yıl dönümü olan 30 Mart bütün dünyada Dünya Bipolar Günü olarak kutlanır.” dedi.