Birleşmiş Milletler Perşembe günü yaptığı açıklamada, Sudan’ın batısındaki Darfur’da büyük olasılıkla paramiliter Hızlı Destek Güçleri ve müttefik milisleri tarafından öldürülen en az 87 kişinin cesetlerini içeren bir toplu mezar keşfedildiğini söyledi.
Keşif, Sudan’da rakip askeri gruplar -ordu ve Hızlı Destek Güçleri- arasında şiddetli çatışmaların, uzun yıllardır soykırım şiddetiyle boğuşan Darfur’u yeni bir etnik savaş aşamasına ittiğinin son göstergesi.
Kurbanların çoğu, uzun yıllardır Arap milislerinin etnik saldırılarının hedefi olan, ağırlıklı olarak Afrikalı bir çiftçi topluluğu olan Masalit etnik grubunun üyeleriydi. Masalit ve diğer Afrikalı etnik gruplar, 2000’lerin başında kötü şöhretli Janjaweed milisleri tarafından terörize edildi ve bugünün Hızlı Destek Kuvvetlerine dönüştü.
Sudan ordusu, paramiliter Hızlı Destek Güçleri ile 15 Nisan’dan bu yana Sudan’da iktidar mücadelesi veriyor. Binlerce sivil öldürüldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi – çoğu sınırları aşmak zorunda kaldı. Çatışma, kuzeydoğu Afrika’da 46 milyon nüfuslu bir ülke olan Sudan’ı felç etti ve komşu ülkeleri istikrarsızlaştırma tehdidinde bulunuyor.
Perşembe günü, Sudan’ın yedi komşu ülkesinin liderleri, savaşan grupları diyaloğa sokma ve şiddeti sona erdirme sürecini tartışmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de bir günlük bir toplantı düzenlediler. Birleşmiş Milletler, Suudi Arabistan, ABD ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu, ateşkese varmak ve insani yardımın ulaştırılması için bir boru hattı açmak amacıyla yürütülen birçok diplomatik çaba şimdiye kadar başarısız oldu.
Darfur’un batı bölgesinde iletişim kaybının yaşandığı bölgede çatışmalar özellikle acımasızdı. Yerel halk gelişigüzel öldürüldü ve evleri ve işyerleri yıkıldı.
Haziran ayında BM’nin Sudan özel elçisi Volker Perthes, Batı Darfur’daki şiddetin insanlığa karşı suç teşkil edebileceği konusunda uyardı.
BM insan hakları ofisi Perşembe günü yaptığı açıklamada, toplu mezarda bulunan insanların Haziran ortasında Batı Darfur’un başkenti El Geneina’da bir haftadan fazla bir süre içinde öldürüldüğünü söyledi. Bölge valisi Khamis Abdullah Abakar’ın öldürülmesinin ardından çıkan şiddet olaylarında çok sayıda kişi öldü.
BM, cinayetlerin ardından paramiliter güçlerin yerel halkın ölüleri toplama çabalarını engellediğini söyledi. Paramiliter savaşçılar, yaralıların hastaneye gitmesini de engelledi.
Birleşmiş Milletler’e göre, 20 ve 21 Haziran tarihleri arasında, bölge sakinleri ölüleri El Geneina’dan sadece birkaç kilometre uzaklıktaki bir toplu mezara gömmeye zorlandı. Ölenler arasında tedavi edilmeyen yaralarına yenik düşenler de vardı. BM’ye göre, toplu mezara gömülenler arasında en az yedi kadın ve yedi çocuk vardı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Ölülere, ailelerine ve topluluklarına karşı duyarsız ve saygısız muamele karşısında dehşete düştüğünü” söyledi.
Paramiliter güçlerin bir sözcüsü, yorum talebine hemen yanıt vermedi.
BM’nin bulguları, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün paramiliter güçleri ve müttefik Arap milislerini Mayıs ayında 28 etnik Masalit sivili infaz etmek ve Darfur’daki birkaç kasabayı yıkmakla suçlamasından birkaç gün sonra geldi.
Darfur bölgesi, 2019’da bir halk ayaklanmasının ardından devrilen eski Sudanlı diktatör Ömer Hasan El Beşir’in altında acı çekti. Şu anda iktidar için savaşan iki general -Ordudan General Abdel Fattah al-Burhan ve Hızlı Destek Güçlerinden Korgeneral Mohamed Hamdan- Darfur’da 300.000’e yakın insanın ölümüne ve insanların ölümüne yol açan zulümlere aracı olmakla suçlanıyor. El Beşir’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına yol açtı.
Son yıllarda bölgede, Nisan ayında savaşın başlamasından sonra yoğunlaşan tekrarlanan şiddet olayları yaşanıyor.
Darfur, paramiliter güçler için kilit bir kale ve son haftalarda onların savaşçıları, başkent Hartum ve komşu şehirlere giden ikmal yollarını güvence altına almak için bölgedeki büyük şehirlerdeki kontrollerini sıkılaştırdı.
Perşembe günü insan hakları grupları, BM Güvenlik Konseyi’nin cinayetlerden sorumlu olanlara yönelik hedefli yaptırımlar uygulaması gerektiğini söylediler. İnsan Hakları İzleme Örgütü Afrika Boynuzu Direktörü Laetitia Bader, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin devam eden Darfur soruşturmasının bir parçası olarak bu saldırıları da soruşturması gerektiğini söyledi.
“Batı Darfur’da olanların ciddiyeti herkes tarafından görülüyor” dedi.
Keşif, Sudan’da rakip askeri gruplar -ordu ve Hızlı Destek Güçleri- arasında şiddetli çatışmaların, uzun yıllardır soykırım şiddetiyle boğuşan Darfur’u yeni bir etnik savaş aşamasına ittiğinin son göstergesi.
Kurbanların çoğu, uzun yıllardır Arap milislerinin etnik saldırılarının hedefi olan, ağırlıklı olarak Afrikalı bir çiftçi topluluğu olan Masalit etnik grubunun üyeleriydi. Masalit ve diğer Afrikalı etnik gruplar, 2000’lerin başında kötü şöhretli Janjaweed milisleri tarafından terörize edildi ve bugünün Hızlı Destek Kuvvetlerine dönüştü.
Sudan ordusu, paramiliter Hızlı Destek Güçleri ile 15 Nisan’dan bu yana Sudan’da iktidar mücadelesi veriyor. Binlerce sivil öldürüldü ve yaklaşık üç milyon kişi de yerinden edildi – çoğu sınırları aşmak zorunda kaldı. Çatışma, kuzeydoğu Afrika’da 46 milyon nüfuslu bir ülke olan Sudan’ı felç etti ve komşu ülkeleri istikrarsızlaştırma tehdidinde bulunuyor.
Perşembe günü, Sudan’ın yedi komşu ülkesinin liderleri, savaşan grupları diyaloğa sokma ve şiddeti sona erdirme sürecini tartışmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de bir günlük bir toplantı düzenlediler. Birleşmiş Milletler, Suudi Arabistan, ABD ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu, ateşkese varmak ve insani yardımın ulaştırılması için bir boru hattı açmak amacıyla yürütülen birçok diplomatik çaba şimdiye kadar başarısız oldu.
Darfur’un batı bölgesinde iletişim kaybının yaşandığı bölgede çatışmalar özellikle acımasızdı. Yerel halk gelişigüzel öldürüldü ve evleri ve işyerleri yıkıldı.
Haziran ayında BM’nin Sudan özel elçisi Volker Perthes, Batı Darfur’daki şiddetin insanlığa karşı suç teşkil edebileceği konusunda uyardı.
BM insan hakları ofisi Perşembe günü yaptığı açıklamada, toplu mezarda bulunan insanların Haziran ortasında Batı Darfur’un başkenti El Geneina’da bir haftadan fazla bir süre içinde öldürüldüğünü söyledi. Bölge valisi Khamis Abdullah Abakar’ın öldürülmesinin ardından çıkan şiddet olaylarında çok sayıda kişi öldü.
BM, cinayetlerin ardından paramiliter güçlerin yerel halkın ölüleri toplama çabalarını engellediğini söyledi. Paramiliter savaşçılar, yaralıların hastaneye gitmesini de engelledi.
Birleşmiş Milletler’e göre, 20 ve 21 Haziran tarihleri arasında, bölge sakinleri ölüleri El Geneina’dan sadece birkaç kilometre uzaklıktaki bir toplu mezara gömmeye zorlandı. Ölenler arasında tedavi edilmeyen yaralarına yenik düşenler de vardı. BM’ye göre, toplu mezara gömülenler arasında en az yedi kadın ve yedi çocuk vardı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Ölülere, ailelerine ve topluluklarına karşı duyarsız ve saygısız muamele karşısında dehşete düştüğünü” söyledi.
Paramiliter güçlerin bir sözcüsü, yorum talebine hemen yanıt vermedi.
BM’nin bulguları, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün paramiliter güçleri ve müttefik Arap milislerini Mayıs ayında 28 etnik Masalit sivili infaz etmek ve Darfur’daki birkaç kasabayı yıkmakla suçlamasından birkaç gün sonra geldi.
Darfur bölgesi, 2019’da bir halk ayaklanmasının ardından devrilen eski Sudanlı diktatör Ömer Hasan El Beşir’in altında acı çekti. Şu anda iktidar için savaşan iki general -Ordudan General Abdel Fattah al-Burhan ve Hızlı Destek Güçlerinden Korgeneral Mohamed Hamdan- Darfur’da 300.000’e yakın insanın ölümüne ve insanların ölümüne yol açan zulümlere aracı olmakla suçlanıyor. El Beşir’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına yol açtı.
Son yıllarda bölgede, Nisan ayında savaşın başlamasından sonra yoğunlaşan tekrarlanan şiddet olayları yaşanıyor.
Darfur, paramiliter güçler için kilit bir kale ve son haftalarda onların savaşçıları, başkent Hartum ve komşu şehirlere giden ikmal yollarını güvence altına almak için bölgedeki büyük şehirlerdeki kontrollerini sıkılaştırdı.
Perşembe günü insan hakları grupları, BM Güvenlik Konseyi’nin cinayetlerden sorumlu olanlara yönelik hedefli yaptırımlar uygulaması gerektiğini söylediler. İnsan Hakları İzleme Örgütü Afrika Boynuzu Direktörü Laetitia Bader, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin devam eden Darfur soruşturmasının bir parçası olarak bu saldırıları da soruşturması gerektiğini söyledi.
“Batı Darfur’da olanların ciddiyeti herkes tarafından görülüyor” dedi.