Tıkınırca yeme bozukluğu; anoreksiya nevrozaya (kilo alma, şişman görünme) göre 5 kat, bulimia nevrozaya (aşırı yeme ve yediklerini çıkarma) göre iki kat yaygın olarak görülüyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilay Temel, çağımızda fizikî çekicilik ve mükemmelliğe fazla kıymet yüklendiğini, bu yüzden de bir fazlaca kişinin yalnızca vücut ölçüleriyle ve görünümleriyle var olma eforunun bedelini yeme bozuklukları üzere hastalıklarla ösöylemiş olduğini kaydetti. “İdeal beden ölçülerine kavuşma” isteğinin sadece genç ve orta yaşlı bayanları değil beraberinde genç ve orta yaşlı erkekleri, hatta çocukları da etkileyen ve sanıldığından daha epeyce karşılaşılan bir durum olduğunu söylemiş oldu.
YEME BOZUKLUĞUNUN FARKLI TİPLERİ VAR
Diyetisyen Dilay Temel, “Son vakit içinderda diyet yapan insan oranındaki artış, gazete, mecmua ve televizyon programlarında çoğunlukla diyet tekliflerine yer verilmesi, kovid-19 sürecinde gerilimle başa çıkma ve bağışıklık sistemini güçlendirme isteğine bağlı olarak yeme bozukluklarının arttığı tespit edilmiştir. Kovid-19 devrinde beşerler hislerini regüle edip rahatlayamadıkları için hayli fazla besin almaya yöneldi ve şartsız beslenme çoğaldı. Bu durumda kilo artışı ile bireylerde kaygıya niye olunca yeme bozuklukları tetiklendi.” diye konuştu.
Yeme bozukluklarının anoreksiya nervoza, blumia nervoza, pika, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu üzere farklı tipleri olduğunu belirten Temel, “Yeme bozukluları farklı hallerde gözlenebilir. Birtakım durumlarda birey kendini önemli biçimde aç bırakabilirken, kimi durumlarda çok besin tüketimi ve yediklerini çıkarma kelam konusudur. Tıkınırcasına yeme bozukluğu, anoreksiya nevrozaya nazaran beş, bulmia nevrozaya nazaran iki kat yaygın olarak ve obez bireylerde yük kaybı tedavisi sırasında daha yüksek oranda görülüyor.” dedi.
Temel kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Tıkınırcasına yeme bozukluğu, muhakkak vakit aralıklarında çok ölçüde yemek yeme ve yemek üstündeki denetimi kaybetme ile karakterize bir hastalıktır. Olağandan süratli yeme, düzgünce rahatsız olana dek yemeyi sürdürme, fizyolojik açıdan aç hissetmemesine karşın çok ölçüde yeme, öbürleri onu izlerken yemekten rahatsız olma, bu sebeple yalnızken yemeyi tercih etme, yedikten daha sonra kendinden tiksinme, depresif hissetme ve suçluluk duyma en sık gözlenen belirtiler içindedır. Bu tıkınırcasına yeme atakları ayda en az iki sefer yaşanır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bireylerde yapılan çalışmalarda bireylerin bu rahatsızlığa yakalanmadan evvel sık sık diyet yapma teşebbüslerinde bulundukları tespit edildi. Yanlış diyet uygulamalarıyla her 2 yılda en az 2 yahut 3 sefer zayıflama teşebbüsünde bulunup başarısız olma ve tıkınırcasına yeme bozukluğu içinde kuvvetli bir bağlantı gözlemlenmektedir. Bayanlarda yapılan deher neysel çalışmalarda düşük kalorili diyet yapanların yeme bozukluğu belirtilerini daha fazlaca gösterdiği saptanmıştır.”
ESTETİK DERTTEN HASTALIĞA UZANAN YOL
Yeme bozukluklarının tedavi edilebileceğini belirten Diyet Uzmanı Temel, şu tekliflerde bulundu: “Tıkınırcasına yeme bozukluğu bir yandan yetersiz obezite tedavisinin kararı olarak karşımıza çıkarken, öbür yandan düzgün planlanmış ve bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir diyet programı ile denetim edilebilmektedir. Şayet tıkınırcasına yeme hastalığınız olduğunu düşünüyorsanız çabucak bir uzmanla görüşün ve dayanak alın. Uygun olmayan diyet yapmaya ve tek tip kısıtlı beslenmeye çalışmak bir süre daha sonra sizi tekrar çok yemeye teşvik edebilir. Bu, çok yeme döngüsüne dönüşebilir ve yeme bozukluğundan kurtulmanızı daha da zorlaştırabilir. halbuki uzman sayesinde biroldukça kişinin çok yeme davranışından kurtulup sağlıklı bir biçimde kilo verdiğini hatırlayın ve harekete geçin.”
YEME BOZUKLUĞUNUN FARKLI TİPLERİ VAR
Diyetisyen Dilay Temel, “Son vakit içinderda diyet yapan insan oranındaki artış, gazete, mecmua ve televizyon programlarında çoğunlukla diyet tekliflerine yer verilmesi, kovid-19 sürecinde gerilimle başa çıkma ve bağışıklık sistemini güçlendirme isteğine bağlı olarak yeme bozukluklarının arttığı tespit edilmiştir. Kovid-19 devrinde beşerler hislerini regüle edip rahatlayamadıkları için hayli fazla besin almaya yöneldi ve şartsız beslenme çoğaldı. Bu durumda kilo artışı ile bireylerde kaygıya niye olunca yeme bozuklukları tetiklendi.” diye konuştu.
Yeme bozukluklarının anoreksiya nervoza, blumia nervoza, pika, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu üzere farklı tipleri olduğunu belirten Temel, “Yeme bozukluları farklı hallerde gözlenebilir. Birtakım durumlarda birey kendini önemli biçimde aç bırakabilirken, kimi durumlarda çok besin tüketimi ve yediklerini çıkarma kelam konusudur. Tıkınırcasına yeme bozukluğu, anoreksiya nevrozaya nazaran beş, bulmia nevrozaya nazaran iki kat yaygın olarak ve obez bireylerde yük kaybı tedavisi sırasında daha yüksek oranda görülüyor.” dedi.
Temel kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Tıkınırcasına yeme bozukluğu, muhakkak vakit aralıklarında çok ölçüde yemek yeme ve yemek üstündeki denetimi kaybetme ile karakterize bir hastalıktır. Olağandan süratli yeme, düzgünce rahatsız olana dek yemeyi sürdürme, fizyolojik açıdan aç hissetmemesine karşın çok ölçüde yeme, öbürleri onu izlerken yemekten rahatsız olma, bu sebeple yalnızken yemeyi tercih etme, yedikten daha sonra kendinden tiksinme, depresif hissetme ve suçluluk duyma en sık gözlenen belirtiler içindedır. Bu tıkınırcasına yeme atakları ayda en az iki sefer yaşanır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bireylerde yapılan çalışmalarda bireylerin bu rahatsızlığa yakalanmadan evvel sık sık diyet yapma teşebbüslerinde bulundukları tespit edildi. Yanlış diyet uygulamalarıyla her 2 yılda en az 2 yahut 3 sefer zayıflama teşebbüsünde bulunup başarısız olma ve tıkınırcasına yeme bozukluğu içinde kuvvetli bir bağlantı gözlemlenmektedir. Bayanlarda yapılan deher neysel çalışmalarda düşük kalorili diyet yapanların yeme bozukluğu belirtilerini daha fazlaca gösterdiği saptanmıştır.”
ESTETİK DERTTEN HASTALIĞA UZANAN YOL
Yeme bozukluklarının tedavi edilebileceğini belirten Diyet Uzmanı Temel, şu tekliflerde bulundu: “Tıkınırcasına yeme bozukluğu bir yandan yetersiz obezite tedavisinin kararı olarak karşımıza çıkarken, öbür yandan düzgün planlanmış ve bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir diyet programı ile denetim edilebilmektedir. Şayet tıkınırcasına yeme hastalığınız olduğunu düşünüyorsanız çabucak bir uzmanla görüşün ve dayanak alın. Uygun olmayan diyet yapmaya ve tek tip kısıtlı beslenmeye çalışmak bir süre daha sonra sizi tekrar çok yemeye teşvik edebilir. Bu, çok yeme döngüsüne dönüşebilir ve yeme bozukluğundan kurtulmanızı daha da zorlaştırabilir. halbuki uzman sayesinde biroldukça kişinin çok yeme davranışından kurtulup sağlıklı bir biçimde kilo verdiğini hatırlayın ve harekete geçin.”