Federal seçim: AB Komisyonu Rusya etkisine karşı uyardı

Oyseon

Active member
6 Kas 2020
1,431
0
36
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Vera Jourova, gelecek yıl yapılacak federal seçimler açısından Rusya'nın olası manipülasyon girişimlerine karşı uyarıda bulunuyor. AB'nin Şeffaflık, Değerler ve Demokrasinin Korunmasından Sorumlu Komisyon Üyesi “Süddeutsche Zeitung”a yaptığı açıklamada, “Düşmanca nüfuzun hakim olduğu yeni bir çağda yaşıyoruz” dedi. “Korkarım ki Avrupa'nın Sesi, gelecek yıl yapılacak federal seçimler öncesinde de gerçekleştirilecek operasyonların planıdır. Bu sahte medya muhtemelen buzdağının sadece görünen kısmıdır.” Bir yöntem olarak kopyalanabilir.


Reklamcılık



Mayıs ayında AB, Avrupa'nın Sesi ve diğer üç Rus medya kuruluşunun Avrupa Birliği içinde yayın yapmasını yasakladı. AB'ye göre bunların hepsi Rus hükümeti tarafından kontrol ediliyordu ve “özellikle seçim dönemlerinde” Avrupa'daki partileri hedef alıyordu. Merkezi Prag'da bulunan Avrupa'nın Sesi'nin AB'de Rusya yanlısı propaganda yaydığından ve Avrupalı politikacılara para ödediğinden şüpheleniliyor. AfD'li siyasetçi Petr Bystron'un, Rusya'nın Federal Meclis'teki çıkarları doğrultusunda hareket etmek amacıyla portalla bağlantılı olarak para aldığından şüpheleniliyor. İddiaları yalanladı.

Jourova, “Almanya, Fransa ve Polonya, konu yanlış bilgilendirme olduğunda aşırı baskı altında” diye devam etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin özellikle bu Orta Avrupa ülkelerine yatırım yapmaya çalışıyor, çünkü “fikir değişikliği olursa büyük kâr elde etmeyi umuyor.” Jourova, AB'de daha fazla direniş çağrısında bulundu. Çek, “Çünkü tehlikeler daha da büyüyor” dedi.

Dezenformasyon kampanyalarının tehlikesine ilişkin araştırma


Aynı zamanda dpa, vatandaşlara dezenformasyon kampanyaları yoluyla insanları etkilemeye yönelik girişimlerin tehlikesinin ne kadar büyük olduğunun sorulduğu bir anketi de bildirdi. Alman vatandaşlarının neredeyse dörtte üçü (yüzde 73), yurt dışından kontrol edilen dezenformasyon kampanyalarının Avrupa'da demokrasi için büyük veya çok büyük bir tehlike olduğuna inanıyor. Kamuoyu araştırma enstitüsü Forsa'nın “Internationale Politik” dergisi için yaptığı ankete katılanların yalnızca yüzde 24'ü tehlikeyi daha az görüyor ya da hiç tehlike görmüyor.

Doğu Almanya'daki katılımcılar için tehlike, ülkenin batısındakilere göre biraz daha az büyük görünüyor: Doğuda yüzde 67, bu tür kampanyaların büyük ya da çok büyük bir tehlike olduğuna inanırken, batıda bu oran yüzde 75. Buna karşılık doğuda yanıt verenlerin yüzde 30'u, batıda yüzde 24'e kıyasla tehlikenin daha az büyük olduğuna ya da hiç olmadığına inanıyor.


ayrıca oku

Daha fazla göster



daha az göster





Parti destekçilerine bakıldığında, iktidardaki partilerin seçmenlerinin bu tür kampanyaların demokrasi açısından yarattığı tehlikeyi ortalamanın üzerinde olarak değerlendirmeleri dikkat çekicidir: SPD ve Yeşiller destekçilerinin yüzde 90'ı bunu büyük ya da çok büyük olarak değerlendirirken, FDP seçmenleri arasında bu rakam şu şekildedir: Yüzde 88. Birlik partilerini destekleyenler arasında da bu rakam yüzde 80 ile ortalamanın açıkça üzerindedir. AfD seçmenleri için ise tam tersi geçerli: Aralarında yalnızca yüzde 42'lik bir azınlık dezenformasyon kampanyalarının tehlikeli olduğunu düşünürken, iki kişiden biri bunların daha az tehlikeli olduğunu veya tehlikesiz olduğunu düşünüyor.

Ankete göre, 18 ila 29 yaşları arasındaki genç katılımcıların dezenformasyon kampanyalarının büyük veya çok büyük bir tehdit olduğuna inanma olasılıkları önemli ölçüde daha düşük: yüzde 66 öyle düşünüyor. Öte yandan 45 ila 59 yaş arasındakiler en fazla endişe duyanlar (yüzde 83).




(emw)