Robotik cerrahinin kullanmasına, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi’nde ekim ayında başlandı.
“Cerrahinin geldiği en son nokta” olarak nitelendirilen robotik cerrahi, ürolojik ve jinekolojik hastalıklar için uygulanırken, genel cerrahi ile kalp ve damar cerrahisi alanlarında kullanması için de hazırlıklar yürütülüyor.
HASTALARIN İLGİSİ ARTIYOR
Küçük kesilerle ameliyat imkanı sunan; üroloji, bayan hastalıkları, genel cerrahi, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi, kulak burun boğaz, kalp damar cerrahisi başta olmak üzere birfazlaca alanda kullanılabilen robotik cerrahi teknolojisine hem hekimlerin tıpkı vakitte hastaların ilgisi artıyor.
9’u prostat kanseri, 5’i böbrek tümörü, 1 testis kanseri olmak üzere 15 operasyon robotik cerrahi sistemiyle gerçekleştirildi.
“KATKILARI OLAN BİR YÖNTEM”
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Kısmı ve Ürolojik Onkoloji Bilim Kısmı Lideri Profesör Faruk Özcan, robotik cerrahinin, “laparoskopik cerrahi” denilen karnın içerisinin gazla şişirildikten daha sonra robotik yahut enstrümanların konulduğu portların yerleştirilmesiyle yapılan ameliyatlar olduğunu anlattı.
“BÜTÜN CERRAHİ BRANŞLARDA KULLANMA GAYELERİMİZ VAR”
Ekim ayı başında robotik cerrahi ameliyatlarına başladıklarını, bu teknolojiyi en hayli ürolojik kanserler ve jinekolojik operasyonlar için kullandıkları belirten Özcan, “Kalp damar cerrahisi ve genel cerrahi ameliyatlarında kullanılmasını hedefliyoruz. Robotik cerrahiyi epey yaygın olarak bütün cerrahi branşlarda kullanmak üzere amaçlarımız var.” dedi.
Özcan, açık ameliyatlar ile robotik cerrahinin farkına değinerek, şunları kaydetti:
KAN KAYBI DAHA AZ
“Robotik cerrahi teknolojisiyle ameliyat yerini daha büyük gördüğümüz için daha titiz bir çalışma yapıyoruz. Kimi kıymetli işlevlerin ve anatomik yapının korunmasında ekstra katkıları olan bir ameliyat prosedürü fakat açık cerrahi ameliyatlar âlâ yapıldığı takdirde bu katkıları bir daha sunmakta. örneğin, prostat ameliyatlarında idrar tutma ve cinsel işlevlerinin korunması açısından önemli katkıları var. Robotik cerrahi hadiselerinde kan kaybı ortalama 50 mililitre civarında olabilirken, açık ameliyatlarda bu 350-400 mililitreyi bulabilmekte. Beden bunları tolere edebiliyor lakin daha titiz bir çalışma olduğu için robotik cerrahide bu kanama daha az oluyor.”
“TAM BİR EKİP HALİNDE ÇALIŞMAMIZI SAĞLIYOR”
Robotik cerrahinin grup işi olduğuna işaret eden Özcan, “Konsol cerrahı, hastabaşı cerrahı, ameliyat hemşiresi, anestezisi, bunların hepsi fazlaca özel ve bunlarda tecrübeli olmak gerekiyor. Hastabaşı cerrah, konsol cerrahına fazlaca büyük yardımcı. Ameliyat hemşiresi tıpkı biçimde aletlerin hazırlanmasında nazaranvli. Hasta için özel bir durum gerekiyor, anestezi takımımız de bunların monitörizasyonunda tam bir kadro halinde çalışmamızı sağlıyor.” bilgisini verdi.
Özcan, robotik cerrahi için özel bir eğitim olduğunu, evvela robotun kullanmasının öğrenilmesi gerektiğini belirterek, sonrasındasında hastabaşı cerrahı olarak bu alanda biroldukca ameliyat yapmış deneyimleri cerrahların nezaretinde tekniğin uygulamalı olarak öğrenildiğini anlattı.
ROBOTİK CERRAHİDE İKİLİ KONSOL TEKNOLOJİSİ
Robotik cerrahide ikili konsol teknolojisinin olduğunu da aktaran Özcan, “Bir tarafta daha az deneyimli cerrah, bir tarafta deneyimli bir cerrah. Anında istediği biçimde denetimi ele alarak müdahaleler yapabiliyor ve eğitimi sağlıyor. Bu doğal bilginin nakledilmesi açısından fazlaca kıymetli. Bilgiyi her vakit nakletmeye, bizden daha sonraki jenerasyonların da bunu öğrenmesine ve uygulamasına çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
Robotik cerrahinin değerli ve aygıtın bakımlarının masraflı olduğunu belirten Özcan, aygıtın fakülteye getirilmesinde üroloji ana bilim kolunun yanı sıra hastane idaresi, dekanlık ve başhekimliğin katkıları olduğunu lisana getirdi.
HASTALARDAN ROBOTİK CERRAHİYE TALEP
Özcan, robotik cerrahinin hastaya katkıları açısından epey tercih edilen bir ameliyat prosedürü haline geldiğine dikkati çekerek, “Son vakit içinderda hastalar robotik cerrahinin yapılabildiğini bildikleri için direkt robot talebiyle geliyorlar. Hastalarımıza açık cerrahi opsiyonunu da her vakit sunuyoruz. Robotik cerrahinin hastayla ilgili doğal birtakım külfetleri olabiliyor. Hastaya bilgi verildiği vakit kendi tercihini yapıyor.” diye konuştu.
Robotik cerrahi ameliyatları için bekleme listesinin, açık ameliyatlara bakılırsa daha kısa olduğunu lisana getiren Özcan, bu teknoloji daha epeyce yaygınlaştıkça ve duyuldukça artan taleple bir arada listenin de uzayacağını söz etti.
Özcan, genç tabiplerin robotik cerrahiyi öğrenmeleri için istekli ve gelişmelere açık olmaları gerektiğini belirterek, bu alanda deneyimli merkezlerde kesinlikle eğitim de almaları teklifinde bulundu.
“Cerrahinin geldiği en son nokta” olarak nitelendirilen robotik cerrahi, ürolojik ve jinekolojik hastalıklar için uygulanırken, genel cerrahi ile kalp ve damar cerrahisi alanlarında kullanması için de hazırlıklar yürütülüyor.
HASTALARIN İLGİSİ ARTIYOR
Küçük kesilerle ameliyat imkanı sunan; üroloji, bayan hastalıkları, genel cerrahi, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi, kulak burun boğaz, kalp damar cerrahisi başta olmak üzere birfazlaca alanda kullanılabilen robotik cerrahi teknolojisine hem hekimlerin tıpkı vakitte hastaların ilgisi artıyor.
9’u prostat kanseri, 5’i böbrek tümörü, 1 testis kanseri olmak üzere 15 operasyon robotik cerrahi sistemiyle gerçekleştirildi.
“KATKILARI OLAN BİR YÖNTEM”
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Kısmı ve Ürolojik Onkoloji Bilim Kısmı Lideri Profesör Faruk Özcan, robotik cerrahinin, “laparoskopik cerrahi” denilen karnın içerisinin gazla şişirildikten daha sonra robotik yahut enstrümanların konulduğu portların yerleştirilmesiyle yapılan ameliyatlar olduğunu anlattı.
“BÜTÜN CERRAHİ BRANŞLARDA KULLANMA GAYELERİMİZ VAR”
Ekim ayı başında robotik cerrahi ameliyatlarına başladıklarını, bu teknolojiyi en hayli ürolojik kanserler ve jinekolojik operasyonlar için kullandıkları belirten Özcan, “Kalp damar cerrahisi ve genel cerrahi ameliyatlarında kullanılmasını hedefliyoruz. Robotik cerrahiyi epey yaygın olarak bütün cerrahi branşlarda kullanmak üzere amaçlarımız var.” dedi.
Özcan, açık ameliyatlar ile robotik cerrahinin farkına değinerek, şunları kaydetti:
KAN KAYBI DAHA AZ
“Robotik cerrahi teknolojisiyle ameliyat yerini daha büyük gördüğümüz için daha titiz bir çalışma yapıyoruz. Kimi kıymetli işlevlerin ve anatomik yapının korunmasında ekstra katkıları olan bir ameliyat prosedürü fakat açık cerrahi ameliyatlar âlâ yapıldığı takdirde bu katkıları bir daha sunmakta. örneğin, prostat ameliyatlarında idrar tutma ve cinsel işlevlerinin korunması açısından önemli katkıları var. Robotik cerrahi hadiselerinde kan kaybı ortalama 50 mililitre civarında olabilirken, açık ameliyatlarda bu 350-400 mililitreyi bulabilmekte. Beden bunları tolere edebiliyor lakin daha titiz bir çalışma olduğu için robotik cerrahide bu kanama daha az oluyor.”
“TAM BİR EKİP HALİNDE ÇALIŞMAMIZI SAĞLIYOR”
Robotik cerrahinin grup işi olduğuna işaret eden Özcan, “Konsol cerrahı, hastabaşı cerrahı, ameliyat hemşiresi, anestezisi, bunların hepsi fazlaca özel ve bunlarda tecrübeli olmak gerekiyor. Hastabaşı cerrah, konsol cerrahına fazlaca büyük yardımcı. Ameliyat hemşiresi tıpkı biçimde aletlerin hazırlanmasında nazaranvli. Hasta için özel bir durum gerekiyor, anestezi takımımız de bunların monitörizasyonunda tam bir kadro halinde çalışmamızı sağlıyor.” bilgisini verdi.
Özcan, robotik cerrahi için özel bir eğitim olduğunu, evvela robotun kullanmasının öğrenilmesi gerektiğini belirterek, sonrasındasında hastabaşı cerrahı olarak bu alanda biroldukca ameliyat yapmış deneyimleri cerrahların nezaretinde tekniğin uygulamalı olarak öğrenildiğini anlattı.
ROBOTİK CERRAHİDE İKİLİ KONSOL TEKNOLOJİSİ
Robotik cerrahide ikili konsol teknolojisinin olduğunu da aktaran Özcan, “Bir tarafta daha az deneyimli cerrah, bir tarafta deneyimli bir cerrah. Anında istediği biçimde denetimi ele alarak müdahaleler yapabiliyor ve eğitimi sağlıyor. Bu doğal bilginin nakledilmesi açısından fazlaca kıymetli. Bilgiyi her vakit nakletmeye, bizden daha sonraki jenerasyonların da bunu öğrenmesine ve uygulamasına çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
Robotik cerrahinin değerli ve aygıtın bakımlarının masraflı olduğunu belirten Özcan, aygıtın fakülteye getirilmesinde üroloji ana bilim kolunun yanı sıra hastane idaresi, dekanlık ve başhekimliğin katkıları olduğunu lisana getirdi.
HASTALARDAN ROBOTİK CERRAHİYE TALEP
Özcan, robotik cerrahinin hastaya katkıları açısından epey tercih edilen bir ameliyat prosedürü haline geldiğine dikkati çekerek, “Son vakit içinderda hastalar robotik cerrahinin yapılabildiğini bildikleri için direkt robot talebiyle geliyorlar. Hastalarımıza açık cerrahi opsiyonunu da her vakit sunuyoruz. Robotik cerrahinin hastayla ilgili doğal birtakım külfetleri olabiliyor. Hastaya bilgi verildiği vakit kendi tercihini yapıyor.” diye konuştu.
Robotik cerrahi ameliyatları için bekleme listesinin, açık ameliyatlara bakılırsa daha kısa olduğunu lisana getiren Özcan, bu teknoloji daha epeyce yaygınlaştıkça ve duyuldukça artan taleple bir arada listenin de uzayacağını söz etti.
Özcan, genç tabiplerin robotik cerrahiyi öğrenmeleri için istekli ve gelişmelere açık olmaları gerektiğini belirterek, bu alanda deneyimli merkezlerde kesinlikle eğitim de almaları teklifinde bulundu.