Kilolu insanlar birden fazla vakit kabahati metabolizmaya atarlar. Spor yapmamayı ve yemek yemeyi sevmeyi kabul etmek yerine, her vakit ekstra kiloları haklı çıkaracak bir joker var: “Benim metabolizmam bu biçimde”. Pekala, nedir bu metabolizma?
Teknik olarak metabolizma, tüm hücrelerin bir sistem dahilinde fonksiyonlarını yerine getirmesidir. Ve besinlerdeki unsurların farklı güç biçimlerine dönüştürülmesi de bunun temel fonksiyonlarından biridir.
Yavaş yahut süratli bir metabolizmadan bahsetmiş olduğumizde, aslında bedenimizin tüm bu fonksiyonları yerine getirme suratını konuşuruz. Bu da kilo alma yahut verme eğilimimiz açısından kıymetlidir. Metabolizmamız daha süratli olduğunda, beden rastgele bir fizikî aktivite yapmıyorken bile daha fazla kalori yakar; bu, bazal metabolizma olarak bilinir, yani bedenimizin temel fonksiyonların ötesinde rastgele bir ek aktivite olmaksızın çalışması için günlük tükettiği güçtür.
Yavaş ya da süratli bir metabolizmaya sahip olmak büyük ölçüde genetiğe bağlı olsa da (bu bahiste her vakit kilo alma eğilimi olan beşerler haklı olabilir) makul alışkanlıklarla metabolizma hızlandırılabilir.
İşte metabolizmayı hızlandırmanın yolları.
GECE YEMEYİN
Gün ortasında metabolizma elbette yavaşlamaya başlar, yani metabolizma sabah 10.00’da akşam 10.00’a göre daha süratlidir. Bu niçinle gecenin son öğününün yatma saatinize de bağlı olarak 18.00 ile 20.00 içinde olması tavsiye edilir.
Ahenge saatinize bağlı olarak, son öğününüz erken olmalıdır, zira siz uyurken bedeniniz dinlenir ve yediğiniz son şeyi yakması daha güç olacaktır. Zira uyuduğunuzda bedeniniz daha yavaş çalışır.
ORTA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN
Öğün ortalarında hiç bir şey yemeden uzun mühlet aç kalırsak, kan şekeri düzeyimiz düşer, bu da bizi hem yorgun hissettirir birebir vakitte metabolizmamızı yavaşlatır. Öğünler içinde küçük sağlıklı atıştırmalıklar (mesela bir avuç fındık yahut bir modül meyve) yersek, bir daha sonraki öğünde daha az kalori tüketir ve metabolizmamızı hızlandırırız.
Uzmanlar, birkaç yıldır kilo vermek için yemek vakit içinderının belirleyici olduğu konusunda uyarıyorlar, lakin tıpkı stratejiler herkes için işe yaramıyor. Günde altı öğünün yardımcı olabileceği beşerler var, lakin birtakım insanların öğün sayısını azaltması gerekebilir. Bunu belirlemenin en âlâ yolu bir uzmandan yardım almaktır.
Bedeninizi tanıdıkça ve yavaş bir metabolizmanız olduğunu belirlediğinizde, mümkün olduğunca katı bir yemek programı oluşturmak en uygunudur zira bu, metabolizmanızın düzgün bir ritim oluşturmasına ve dengeyi muhafazasına yardımcı olacaktır. Günde 5 ila 6 öğün sizin için ülkü olabilir, öğünler içinde meyve, kuru yemiş, peynir yahut kepekli ekmek ülküdür.
PROTEİN ALIMINI ARTIRIN
Bedenimiz proteini parçalamak ve sindirmek için öbür besinlere nazaran daha fazla vakit ve efor harcar. Beden karbonhidrat ve yağlara nazaran proteini sindirmek için epey daha fazla kalori harcar. Her şeyde olduğu üzere, istikrar fazlaca kıymetlidir ve çok tüketim tavsiye edilmez. Fakat yağ olarak depolanan karbonhidratların bilakis, fazla protein kas inşa etmeye fayda ve bu da metabolizmamızı hızlandırır. Bu niçinle diyetinizde gereğince et, balık, baklagiller, yumurta, peynir ve kuru yemiş olduğundan emin olun.
Protein alımınızı artırırken bir yandan da yağ alımınızı denetim edin. Yüksek kalorili oldukları için yağ tüketimi denetim edilmelidir. Yemeğinizi hazırlamak için zeytinyağı üzere kalp dostu yağlar kullanın.
HORMONAL DENGEYİ KORUYUN
Metabolizmanın korunmasında kıymetli rol oynayan birkaç hormon vardır ve bu hormonlar yanlışsız düzeylerde değilse, kilo alımını hızlandıran hipotiroidizm üzere hastalıklara niye olabilir. Büyüme hormonları ya da testosteron üzere hormonlar bedene güç sağlamaktan ve kas yapmaktan sorumludur ve bunların varlığı kâfi değilse kendimizi yorgun hissedebilir ve ayrıyeten beslenmemize ne kadar dikkat edersek edelim gereğinden çok kilo alabiliriz.
Bayanlarda 50 yaş civarında ortaya çıkan menopoza bağlı hormonal değişiklikler göbekte daha fazla yağ birikmesine ve yok edilmesini zorlaştırmasına yol açar. Yalnızca fizikî idman, bayanların diyetlerini kökten değiştirmek zorunda kalmadan bir yaştan daha sonra kilo almamalarına yardımcı olabilir.
İDMAN YAPIN
Bedendeki kasları korumak için, yağları müdafaadan daha fazla kaloriye muhtaçlık duyulur, bu niçinle güzel kas tonumuz var ise metabolizmamız daha süratli olacaktır. hiç bir fizikî aktivite olmasa dahi kaslar, gün boyunca enerjiyi ısıya dönüştürmek ve hakikat beden sıcaklığını korumak için çalışırlar.
METABOLİZMA YAVAŞLADIĞINDA BEDENİMİZDE NE OLUR?
Metabolizma, bedenin muhtaçlık duyduğu her şey için besinleri güce dönüştürmek emeliyle hücrelerde meydana gelen bir dizi kimyasal tepkidir. Nefes alma, kalp atışı, kan deveranı, düşünme, sıcaklığı düzenleme üzere en temel fonksiyonlardan antrenman, yemek yeme, sindirme, yürüme, çalışma üzere öbür bariz fonksiyonlara kadar güç gerektiren her şey metabolizmaya dahildir.
Bir kişinin metabolizması yavaşsa, yani bedenin kendisi tüm bu fonksiyonları yerine getirmekte yavaşsa, aşağıdaki üzere belirtiler ortaya çıkabilir:
– Ne kadar diyet ve idman yaparsanız yapın, kilo veremezsiniz.
– Daha kuru bir cilt ve daha kırılgan tırnaklar.
– Olağandan daha fazla saç dökülmesi.
– Sık sık yaşanan yorgunluk.
– Genellike üşümek.
– Sık görülen baş ağrıları.
– Düşük bir ruh hali ile depresif hissetmek.
– Cinsel isteksizlik.
Teknik olarak metabolizma, tüm hücrelerin bir sistem dahilinde fonksiyonlarını yerine getirmesidir. Ve besinlerdeki unsurların farklı güç biçimlerine dönüştürülmesi de bunun temel fonksiyonlarından biridir.
Yavaş yahut süratli bir metabolizmadan bahsetmiş olduğumizde, aslında bedenimizin tüm bu fonksiyonları yerine getirme suratını konuşuruz. Bu da kilo alma yahut verme eğilimimiz açısından kıymetlidir. Metabolizmamız daha süratli olduğunda, beden rastgele bir fizikî aktivite yapmıyorken bile daha fazla kalori yakar; bu, bazal metabolizma olarak bilinir, yani bedenimizin temel fonksiyonların ötesinde rastgele bir ek aktivite olmaksızın çalışması için günlük tükettiği güçtür.
Yavaş ya da süratli bir metabolizmaya sahip olmak büyük ölçüde genetiğe bağlı olsa da (bu bahiste her vakit kilo alma eğilimi olan beşerler haklı olabilir) makul alışkanlıklarla metabolizma hızlandırılabilir.
İşte metabolizmayı hızlandırmanın yolları.
GECE YEMEYİN
Gün ortasında metabolizma elbette yavaşlamaya başlar, yani metabolizma sabah 10.00’da akşam 10.00’a göre daha süratlidir. Bu niçinle gecenin son öğününün yatma saatinize de bağlı olarak 18.00 ile 20.00 içinde olması tavsiye edilir.
Ahenge saatinize bağlı olarak, son öğününüz erken olmalıdır, zira siz uyurken bedeniniz dinlenir ve yediğiniz son şeyi yakması daha güç olacaktır. Zira uyuduğunuzda bedeniniz daha yavaş çalışır.
ORTA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN
Öğün ortalarında hiç bir şey yemeden uzun mühlet aç kalırsak, kan şekeri düzeyimiz düşer, bu da bizi hem yorgun hissettirir birebir vakitte metabolizmamızı yavaşlatır. Öğünler içinde küçük sağlıklı atıştırmalıklar (mesela bir avuç fındık yahut bir modül meyve) yersek, bir daha sonraki öğünde daha az kalori tüketir ve metabolizmamızı hızlandırırız.
Uzmanlar, birkaç yıldır kilo vermek için yemek vakit içinderının belirleyici olduğu konusunda uyarıyorlar, lakin tıpkı stratejiler herkes için işe yaramıyor. Günde altı öğünün yardımcı olabileceği beşerler var, lakin birtakım insanların öğün sayısını azaltması gerekebilir. Bunu belirlemenin en âlâ yolu bir uzmandan yardım almaktır.
Bedeninizi tanıdıkça ve yavaş bir metabolizmanız olduğunu belirlediğinizde, mümkün olduğunca katı bir yemek programı oluşturmak en uygunudur zira bu, metabolizmanızın düzgün bir ritim oluşturmasına ve dengeyi muhafazasına yardımcı olacaktır. Günde 5 ila 6 öğün sizin için ülkü olabilir, öğünler içinde meyve, kuru yemiş, peynir yahut kepekli ekmek ülküdür.
PROTEİN ALIMINI ARTIRIN
Bedenimiz proteini parçalamak ve sindirmek için öbür besinlere nazaran daha fazla vakit ve efor harcar. Beden karbonhidrat ve yağlara nazaran proteini sindirmek için epey daha fazla kalori harcar. Her şeyde olduğu üzere, istikrar fazlaca kıymetlidir ve çok tüketim tavsiye edilmez. Fakat yağ olarak depolanan karbonhidratların bilakis, fazla protein kas inşa etmeye fayda ve bu da metabolizmamızı hızlandırır. Bu niçinle diyetinizde gereğince et, balık, baklagiller, yumurta, peynir ve kuru yemiş olduğundan emin olun.
Protein alımınızı artırırken bir yandan da yağ alımınızı denetim edin. Yüksek kalorili oldukları için yağ tüketimi denetim edilmelidir. Yemeğinizi hazırlamak için zeytinyağı üzere kalp dostu yağlar kullanın.
HORMONAL DENGEYİ KORUYUN
Metabolizmanın korunmasında kıymetli rol oynayan birkaç hormon vardır ve bu hormonlar yanlışsız düzeylerde değilse, kilo alımını hızlandıran hipotiroidizm üzere hastalıklara niye olabilir. Büyüme hormonları ya da testosteron üzere hormonlar bedene güç sağlamaktan ve kas yapmaktan sorumludur ve bunların varlığı kâfi değilse kendimizi yorgun hissedebilir ve ayrıyeten beslenmemize ne kadar dikkat edersek edelim gereğinden çok kilo alabiliriz.
Bayanlarda 50 yaş civarında ortaya çıkan menopoza bağlı hormonal değişiklikler göbekte daha fazla yağ birikmesine ve yok edilmesini zorlaştırmasına yol açar. Yalnızca fizikî idman, bayanların diyetlerini kökten değiştirmek zorunda kalmadan bir yaştan daha sonra kilo almamalarına yardımcı olabilir.
İDMAN YAPIN
Bedendeki kasları korumak için, yağları müdafaadan daha fazla kaloriye muhtaçlık duyulur, bu niçinle güzel kas tonumuz var ise metabolizmamız daha süratli olacaktır. hiç bir fizikî aktivite olmasa dahi kaslar, gün boyunca enerjiyi ısıya dönüştürmek ve hakikat beden sıcaklığını korumak için çalışırlar.
METABOLİZMA YAVAŞLADIĞINDA BEDENİMİZDE NE OLUR?
Metabolizma, bedenin muhtaçlık duyduğu her şey için besinleri güce dönüştürmek emeliyle hücrelerde meydana gelen bir dizi kimyasal tepkidir. Nefes alma, kalp atışı, kan deveranı, düşünme, sıcaklığı düzenleme üzere en temel fonksiyonlardan antrenman, yemek yeme, sindirme, yürüme, çalışma üzere öbür bariz fonksiyonlara kadar güç gerektiren her şey metabolizmaya dahildir.
Bir kişinin metabolizması yavaşsa, yani bedenin kendisi tüm bu fonksiyonları yerine getirmekte yavaşsa, aşağıdaki üzere belirtiler ortaya çıkabilir:
– Ne kadar diyet ve idman yaparsanız yapın, kilo veremezsiniz.
– Daha kuru bir cilt ve daha kırılgan tırnaklar.
– Olağandan daha fazla saç dökülmesi.
– Sık sık yaşanan yorgunluk.
– Genellike üşümek.
– Sık görülen baş ağrıları.
– Düşük bir ruh hali ile depresif hissetmek.
– Cinsel isteksizlik.