Günümüzde her üç şahıstan biri obezite ile çaba ediyor. Hareketsiz hayat şeklinin yaygınlaşması ve yanlış beslenme alışkanlıkları, obezitenin görülme sıklığını gün geçtikçe artırıyor.
Obezitenin hayat kalitesini ve müddetini değerli derecede etkilediğini, diyabet ve tansiyon üzere biroldukça kıymetli hastalığa davetiye çıakrdığını söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Erkan Aksoy, mevzuyla ilgili kıymetli ikaz ve tavsiyelerde bulundu.
HASTALIKLARI TETİKLİYOR
Obezite, çağın hastalığı olarak biroldukca hastalığın oluşmasında öncülük etmektedir. Obezitenin biroldukca fiziki ve psiko-sosyal olumsuz tesirleri vardır. Bilimsel araştırmalara dayanarak obezitenin öbür biroldukça hastalığın da gerçekleşme riskini artırdığı bilinmektedir. Bu hastalıkların içinde tip2 şeker hastalığı, kalp damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, reflü, uyku apnesi, karaciğer yağlanması sayılabilir. Ruhsal olarak ise depresyon, özgüven eksikliği ve düşük benlik hürmetini da bunlara ekleyebiliriz.
CERRAHİ MÜDAHALE TÜM DURUMLAR İÇİN UYGUN DEĞİL
Obezitenin biroldukça tedavi prosedürü vardır ve obezite cerrahisi metodu, bu yollar ortasında en son sırada almaktadır. Obezlerin zayıflamak için evvela denemesi gereken usuller diyet, medikal tedavi ve idman tedavisidir. Obezite cerrahisi adaylarının hayatlarında üstte bahsi geçen tedavileri uygulamış, gereken hayat şekli değişikliklerini öğrenmiş ve bunları günlük hayatlarında uygulamaya çalışmış olması gerekir.
Tüm bu halleri denemiş ancak muvaffakiyet sağlayamamış bireyler için ise obezite cerrahisi tekniği uygulanabilir. Fakat bir daha de her obez kişi ameliyat için uygun olmayabilir. Aday hastalarımızın evvela kiloları ve uzunlukları referans alınarak hesaplanan bir vücut kitle indeksi pahasının üzerinde olması gereklidir. Çıkan sonuca göre hastanın obezitesine kronik olarak eşlik eden bir hastalığı var ise bu paha 35, yoksa 40 olarak kabul görmektedir.
Hastanın, vücut kitle indeksi ameliyatı için bir mahzur teşkil etmiyorsa ikinci basamak olarak farklı kısımlardan uzman doktorların ameliyata uygunluk ile ilgili görüşleri alınır. Hasta bu kısımlardaki uzman tabipler tarafınca muayene edildikten daha sonra obezite ameliyatı için uygun görülürse, hangi ameliyat çeşidi için uygun olduğuna ameliyatı yapacak olan cerrah karar verir. Obezite cerrahisi biroldukca ameliyat çeşidini içeren bir sistemler bütünüdür. Kimi obez bireylerde mide boyutu küçültülerek besin alımı kısıtlaması, bazılarında ise emilimi önleyici bağırsak bypass uygulaması tercih edilir.
TEK BAŞINA AMELİYAT TAHLİL DEĞİL
Obezite cerrahisi ameliyatları kapalı prosedürlerle yapılan, ameliyata gerçekleştiren cerrahın tecrübelerine bakılırsa zorluk derecesi değişen ameliyatlardır. Ameliyat daha sonrası hastalar, kazandıkları yeni beslenme sistemleriyle ve değiştirdikleri hayat formülleriyle bir arada süratli ve sağlıklı bir kilo verme sürecine girer. Özelikle obeziteye eşlik eden kronik hastalıklarda ameliyat daha sonrası birinci devirde çabucak fark edilebilir bir gerileme görülmekte, ilerleyen devirlerde ise ortadan büsbütün kalkması ile hastaların hayat kalitesini kayda bedel ölçüde yükseltmektedir.
Ama burada akıldan çıkarılmaması gereken, metabolik ve bariatrik cerrahi ameliyatlarının tek başına hiç bir vakit bir tahlil yolu olmadığıdır. Obezite cerrahisi kendi sağlayamadığınız iradeyi sağlamak için size bir fırsat sunar. Bu evrede hastalar da yanlış beslenme alışkanlıklarının yerine yenilerini koymalı, faal bir hayat biçimini benimsemeli ve hayatlarına kesinlikle antrenmanı katmalıdır.
Obezitenin hayat kalitesini ve müddetini değerli derecede etkilediğini, diyabet ve tansiyon üzere biroldukça kıymetli hastalığa davetiye çıakrdığını söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Erkan Aksoy, mevzuyla ilgili kıymetli ikaz ve tavsiyelerde bulundu.
HASTALIKLARI TETİKLİYOR
Obezite, çağın hastalığı olarak biroldukca hastalığın oluşmasında öncülük etmektedir. Obezitenin biroldukca fiziki ve psiko-sosyal olumsuz tesirleri vardır. Bilimsel araştırmalara dayanarak obezitenin öbür biroldukça hastalığın da gerçekleşme riskini artırdığı bilinmektedir. Bu hastalıkların içinde tip2 şeker hastalığı, kalp damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, reflü, uyku apnesi, karaciğer yağlanması sayılabilir. Ruhsal olarak ise depresyon, özgüven eksikliği ve düşük benlik hürmetini da bunlara ekleyebiliriz.
CERRAHİ MÜDAHALE TÜM DURUMLAR İÇİN UYGUN DEĞİL
Obezitenin biroldukça tedavi prosedürü vardır ve obezite cerrahisi metodu, bu yollar ortasında en son sırada almaktadır. Obezlerin zayıflamak için evvela denemesi gereken usuller diyet, medikal tedavi ve idman tedavisidir. Obezite cerrahisi adaylarının hayatlarında üstte bahsi geçen tedavileri uygulamış, gereken hayat şekli değişikliklerini öğrenmiş ve bunları günlük hayatlarında uygulamaya çalışmış olması gerekir.
Tüm bu halleri denemiş ancak muvaffakiyet sağlayamamış bireyler için ise obezite cerrahisi tekniği uygulanabilir. Fakat bir daha de her obez kişi ameliyat için uygun olmayabilir. Aday hastalarımızın evvela kiloları ve uzunlukları referans alınarak hesaplanan bir vücut kitle indeksi pahasının üzerinde olması gereklidir. Çıkan sonuca göre hastanın obezitesine kronik olarak eşlik eden bir hastalığı var ise bu paha 35, yoksa 40 olarak kabul görmektedir.
Hastanın, vücut kitle indeksi ameliyatı için bir mahzur teşkil etmiyorsa ikinci basamak olarak farklı kısımlardan uzman doktorların ameliyata uygunluk ile ilgili görüşleri alınır. Hasta bu kısımlardaki uzman tabipler tarafınca muayene edildikten daha sonra obezite ameliyatı için uygun görülürse, hangi ameliyat çeşidi için uygun olduğuna ameliyatı yapacak olan cerrah karar verir. Obezite cerrahisi biroldukca ameliyat çeşidini içeren bir sistemler bütünüdür. Kimi obez bireylerde mide boyutu küçültülerek besin alımı kısıtlaması, bazılarında ise emilimi önleyici bağırsak bypass uygulaması tercih edilir.
TEK BAŞINA AMELİYAT TAHLİL DEĞİL
Obezite cerrahisi ameliyatları kapalı prosedürlerle yapılan, ameliyata gerçekleştiren cerrahın tecrübelerine bakılırsa zorluk derecesi değişen ameliyatlardır. Ameliyat daha sonrası hastalar, kazandıkları yeni beslenme sistemleriyle ve değiştirdikleri hayat formülleriyle bir arada süratli ve sağlıklı bir kilo verme sürecine girer. Özelikle obeziteye eşlik eden kronik hastalıklarda ameliyat daha sonrası birinci devirde çabucak fark edilebilir bir gerileme görülmekte, ilerleyen devirlerde ise ortadan büsbütün kalkması ile hastaların hayat kalitesini kayda bedel ölçüde yükseltmektedir.
Ama burada akıldan çıkarılmaması gereken, metabolik ve bariatrik cerrahi ameliyatlarının tek başına hiç bir vakit bir tahlil yolu olmadığıdır. Obezite cerrahisi kendi sağlayamadığınız iradeyi sağlamak için size bir fırsat sunar. Bu evrede hastalar da yanlış beslenme alışkanlıklarının yerine yenilerini koymalı, faal bir hayat biçimini benimsemeli ve hayatlarına kesinlikle antrenmanı katmalıdır.