Etrafımız mikroplar, bakteriler ve virüsler çevrili: Konutta, toplu taşıma, sinemada ve alışılmış ki, mikroorganizmaların koloni oluşturması için uygun bir ortam olan ofiste. Birçok ziyanlı olmasa da, kimileri bilhassa soğuk algınlığı ve mevsimlerinde ve ortasında bulunduğumuz salgın devrinde enfeksiyonlara niye olabilir.
Sterilize edilmiş bir balonun ortasında yaşamak mümkün olmadığından (ve tavsiye edilmeyeceğinden), iş yerlerimizde enfeksiyonları önlemenin en uygun yolu, patojenlerin en epeyce biriktiği objeleri ve alanları bilmek ve mümkün olduğunda kullanmadan evvel tedbir almayı hatırlamaktır.
İşte ofiste mikropların en epey biriktiği 8 obje ve ortam:
KAPI KOLLARI
Sırayla, bakteri, virüs ve öbür mikroorganizma kolonilerinin en sık yaşadığı yer, binanın ofise açılan kapı kollarıdır. Beşerler ellerini her vakit pak tutmazlar ve avuç içleri en epeyce bakteri biriktiren kısımdır.
Avuç içlerinizle direkt dokunmamak için düzgün bir seçenek, tek kullanımlık bir mendil bulundurmak yahut kapıları mümkünse dirseğinizle açmaktır, lakin bunu yapamıyorsanız yahut daima içeri girmek ve dışarı çıkmak zorundaysanız, ellerinizi sık sık yıkamak en güzelidir. Şirket ayrıyeten, kaplamasız metaller yahut bileşimlerinde bronz, çinko, bakır yahut nikel içerenler üzere mikropların çoğalmasına pürüz olan materyaller kullanarak, tedbirlere yardımcı olabilir.
KLAVYE VE FARE
Çalışma masasının en değerli kısmı olan bilgisayar kalvye ve faresi, birçok işin yapıldığı yerdir ve fizikî biçimi niçiniyle mikropların kendilerini yerleştirmesi için kusursuz bir ortamdır. Birden fazla çalışan klavyelerinde yemek yer ve tuşların içinde kırıntıların birikmesine yol açar. Lakin yalnızca bu değil, cildin salgıladığı yağ, göz kırptığınızda düşen kirpikler yahut konuşurken dışarıya çıkan tükürük, klavyenizde ve farenizde bakterilerin çoğalmasına niye olabilir ve yalnızca dokunduğunuzda grip yahut koronavirüs üzere enfeksiyonlara maruz kalabilirsiniz.
World Applied Sciences Journal’da yayınlanan bir araştırma, klavyelerin çeşitli çeşitlerde bakterilerle dolu olduğunu ve bunların içinde göz, kulak, idrar yolu enfeksiyonu ve hatta zatürreye niye olabilen Pseudomona putida’nın ve besin zehirlenmesine niye olan Bacillus cereus’un varlığının altını çizdi.
Eldiven giymediğiniz sürece klavyedeki bakterilerle temas etmemeniz neredeyse imkansızdır fakat enfeksiyon riskini azaltmanın güzel bir yolu klavyeyi pak tutmaktır. Bunun için üzerinde yemek yemekten kaçının, sistemli olarak aksi çevirerek sallayın ki tuşlar ortasına sıkışan her şey çıkabilsin ve bilhassa aygıtı paylaşıyorsanız tertipli olarak dezenfektanlı bir bezle silin.
LAVABOLAR
Escherichia Coli (E.coli) yahut Clostridium difficile (C. Difficile) üzere başta dışkı ile ilgili olanlar olmak üzere mikroplarla en dolu olan ortamlardan biri lavabolardır ve bu yüzden kesinlikle çok dikkatli olmanız gereken bir yerdir. En problemli alanlar tuvaletlerin kapı kolları, klozet sifon düğmeleri, musluklar ve sabunluklardır. Paradoksal üzere görünse de, yakın tarihindeki bir araştırmanın gösterdiği üzere tehlike, bakteri ve sporları emebilen ve onları yeni yıkanmış ellerde dışarı atabilen el kurutma makinelerinde de bilinmeyen olabilir.
Tüm bunlar, bir biçimde ellerle teması gerektirir, bu da hakikat bir el yıkama yapılmadığında enfeksiyon riskini artırır. Fakat ellerinizi bir kere sterilize etseniz bile kurtulamazsınız, zira kapı kolunda çıkmak için açmanız gereken mikroplar olabilir, her insanın ellerini yıkamadığını unutmayın. Kapı kollarına dokunmamak için kağıt havlu kullanabilir yahut dirseğinizin sayesinde açabilirsiniz.
MUTFAK
Birtakım ofislerde çalışanlara faydalanabilmeleri için mutfak sağlanmaktadır. Mikrodalgalar, buzdolapları yahut mevcut öteki küçük aletler pak görünseler bile mikrop kaynağı olabilir. Ek olarak, yiyecekler ısıtıldığında, bir kısmı mikrodalga fırının her vakit temizlenmeyen köşelerine sıçrayabilir, bu niçinle her kullanımdan daha sonra birikirler. Birebiri, dökülmelerin ve koku birikiminin meydana gelme eğiliminde olduğu buzdolaplarında da olur. Bu makinelerin düğmelerinde ve açma kollarında da mikrop olabilir.
Yiyeceklerin kirlenmesini önlemek için, en uygunu kabın kapağı olmadan değil, hafifçeçe açıkken ısıtmak ve rastgele bir mikroorganizmanın onu kirletmesini önlemek için her vakit buzdolabında sıkıca kapalı tutmaktır. Aygıtların dış kısımlarına gelince, onları açmak için bir peçete kullanabilir yahut temastan daha sonra ellerinizi su yahut dezenfektan ile düzgünce yıkayabilirsiniz.
Araştırmalar, bir ofisteki kahve fincanlarının yüzde 20’sinin yıkanmadan evvel koliform bakterisine sahip olduğunu ve bulaşık havlusu yahut süngeri ile temizlendikten daha sonra yüzde 100’ünün koliform bakteriye sahip olduğunu buldu. Bu, süngerlerin bakteriler için harika bir hayat alanı olduğunu ve çalışma bilgilerine göre haftada bir sefer değiştirilmesi gerektiğini gösteriyor.
ASANSÖR DÜĞMELERİ
Ofisiniz yüksek bir kattaysa şimdi tüm çalışanlar asansörü kullanır ve bunun için kat düğmelerine basmak gerekir, lakin bunu yaparken her insanın eli pak olmadığı için mikroplar birikir. Toronto Üniversitesi’nde (Kanada) yapılan bir araştırma, kentteki üç hastanenin asansör düğmelerindeki bakterileri tahlil etti ve bunları banyolarda görünenlerle karşılaştırdı. Asansör düğmesi örneklerinin yüzde 61’inde mikrobiyolojik büyüme görülürken, bunun klozet örneklerinin yüzde 43’ünde meydana geldiği görüldü.
Hastanede çalışıyorsanız yahut iş yerinizde asansör kullanıyorsanız, mesela dirseğinizle basarak bu düğmelere temas etmekten kaçınabilirsiniz. Ayrıyeten, işinize vardığınızda, bilhassa toplu taşıma araçları ile seyahat ettiyseniz, bilgisayara yahut başka mutfak eşyalarına dokunmadan evvel ellerinizi yıkamanız son derece değerlidir.
ÇALIŞMA MASASI
Çalışma masası, iş gününüzün birçoklarını geçirdiğiniz alandır. Bilgisayarınızın olduğu, ellerinizi dinlendirdiğiniz ve hatta bir şeyler yiyip, içtiğiniz yerdir. Her gün paklık yapılsa dahi, birden fazla durumda yalnızca tozu temizlemek için bir bez, hatta öteki masalardan mikrop içerebilecek bir bez kullanılır. Arizona Üniversitesi’nin (ABD) yaptığı bir araştırmaya bakılırsa, ofis masalarının birebir alandaki tuvaletlerden daha fazla bakteri barındırdığı gösterilmiştir.
Bu durumlarda yapılacak en güzel şey, masayı mümkün olduğunca pak tutmaya çalışmak, üzerinde yemek yemekten kaçınmak yahut bunu yapmadan evvel ve daha sonra masayı yeterlice temizlemektir. Ayrıyeten dezenfektan mendil yahut el jeli kullanmak masanızdaki ve ellerinizdeki mikrop sayısını azaltabilir.
TELEFON VE YAZICILAR
Yazıcılar ve masa telefonları işletmelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kopyalama düğmesi yahut fotokopi makinesi kapağını açma alanı birçok çalışan tarafınca kullanılır ve birçok vakit düzgün biçimde temizlenmez. Telefonlar, ana enfeksiyon kaynağı olan ellerle tutulur ve ayrıyeten terminalde kalan alan konuşurken ağızdan çıkan mikroskobik tükürük damlaları ile paylaşıdığında tam bir mikroorganizma yuvası haline gelir.
Endişelenmeyin zira bunun için de bir tahlil var: Dezenfektan mendiller telefonunuzu ve yazıcılarınızı pak tutmak için bir alternatiftir ve mikrofonlu kendi kulaklığınızın olması, bulaşma riskini de azaltabilir. El hijyeninin de değerli olduğunu unutmayın.
OTOMATLAR
Günün en hoş vakti geldi, bilhassa kahve için otomatların önünde hak edilen dinlenme. Lakin Nature mecmuasında yayınlanan bir araştırmaya bakılırsa, bu alan da bakterilerden arınmış değil, zira görünen o ki mikroorganizmalar da kahve molalarından hoşlanıyor. Araştırmalarda, kullanılmış bardakların bırakıldığı alanın, kimileri patojenik olan 35 ila 67 farklı bakteri çeşidi barındırabileceğini keşfedildi. Makinelerin düğmelerinin de kendi canlı mikrokolonilerine sahip olduğunu dikkate almakta yarar var.
Ortak bir cezvenin olduğu ofislerde sorun ağırlaşabilir zira yıkansa bile kulp kısmı düzgün temizlenmeyebilir ve her vakit pak ellerle değil, her insanın dokunduğu kısımdır.
Kullanılmış kahve bardaklarını sonrasındasında geri dönüşüm için biriktirmek için bir kap kullanılıyorsa, tahlil onu düzenli olarak sıcak su ve birkaç damla çamaşır suyu ile temizlemek olacaktır. Bardaklar tek kullanımlık ise kendileri ile bir arada atılacak olan bir torba kullanılabilir. Öbür içecek ve yiyecekler için otomatlar kelam konusu olduğunda, bunları kullandıktan daha sonra ellerinizi yeterlice yıkamak son derece kıymetlidir.
Patojenlerle temastan büsbütün kaçınmanın imkansız olduğu açıktır, fakat yapabileceğiniz şey, her temastan daha sonra ellerinizi düzgünce yıkamak ve enfeksiyonların ana giriş yolları olan burnunuza, ağzınıza ve gözlerinize mümkün olduğunca az dokunmaya çalışmaktır.
Sterilize edilmiş bir balonun ortasında yaşamak mümkün olmadığından (ve tavsiye edilmeyeceğinden), iş yerlerimizde enfeksiyonları önlemenin en uygun yolu, patojenlerin en epeyce biriktiği objeleri ve alanları bilmek ve mümkün olduğunda kullanmadan evvel tedbir almayı hatırlamaktır.
İşte ofiste mikropların en epey biriktiği 8 obje ve ortam:
KAPI KOLLARI
Sırayla, bakteri, virüs ve öbür mikroorganizma kolonilerinin en sık yaşadığı yer, binanın ofise açılan kapı kollarıdır. Beşerler ellerini her vakit pak tutmazlar ve avuç içleri en epeyce bakteri biriktiren kısımdır.
Avuç içlerinizle direkt dokunmamak için düzgün bir seçenek, tek kullanımlık bir mendil bulundurmak yahut kapıları mümkünse dirseğinizle açmaktır, lakin bunu yapamıyorsanız yahut daima içeri girmek ve dışarı çıkmak zorundaysanız, ellerinizi sık sık yıkamak en güzelidir. Şirket ayrıyeten, kaplamasız metaller yahut bileşimlerinde bronz, çinko, bakır yahut nikel içerenler üzere mikropların çoğalmasına pürüz olan materyaller kullanarak, tedbirlere yardımcı olabilir.
KLAVYE VE FARE
Çalışma masasının en değerli kısmı olan bilgisayar kalvye ve faresi, birçok işin yapıldığı yerdir ve fizikî biçimi niçiniyle mikropların kendilerini yerleştirmesi için kusursuz bir ortamdır. Birden fazla çalışan klavyelerinde yemek yer ve tuşların içinde kırıntıların birikmesine yol açar. Lakin yalnızca bu değil, cildin salgıladığı yağ, göz kırptığınızda düşen kirpikler yahut konuşurken dışarıya çıkan tükürük, klavyenizde ve farenizde bakterilerin çoğalmasına niye olabilir ve yalnızca dokunduğunuzda grip yahut koronavirüs üzere enfeksiyonlara maruz kalabilirsiniz.
World Applied Sciences Journal’da yayınlanan bir araştırma, klavyelerin çeşitli çeşitlerde bakterilerle dolu olduğunu ve bunların içinde göz, kulak, idrar yolu enfeksiyonu ve hatta zatürreye niye olabilen Pseudomona putida’nın ve besin zehirlenmesine niye olan Bacillus cereus’un varlığının altını çizdi.
Eldiven giymediğiniz sürece klavyedeki bakterilerle temas etmemeniz neredeyse imkansızdır fakat enfeksiyon riskini azaltmanın güzel bir yolu klavyeyi pak tutmaktır. Bunun için üzerinde yemek yemekten kaçının, sistemli olarak aksi çevirerek sallayın ki tuşlar ortasına sıkışan her şey çıkabilsin ve bilhassa aygıtı paylaşıyorsanız tertipli olarak dezenfektanlı bir bezle silin.
LAVABOLAR
Escherichia Coli (E.coli) yahut Clostridium difficile (C. Difficile) üzere başta dışkı ile ilgili olanlar olmak üzere mikroplarla en dolu olan ortamlardan biri lavabolardır ve bu yüzden kesinlikle çok dikkatli olmanız gereken bir yerdir. En problemli alanlar tuvaletlerin kapı kolları, klozet sifon düğmeleri, musluklar ve sabunluklardır. Paradoksal üzere görünse de, yakın tarihindeki bir araştırmanın gösterdiği üzere tehlike, bakteri ve sporları emebilen ve onları yeni yıkanmış ellerde dışarı atabilen el kurutma makinelerinde de bilinmeyen olabilir.
Tüm bunlar, bir biçimde ellerle teması gerektirir, bu da hakikat bir el yıkama yapılmadığında enfeksiyon riskini artırır. Fakat ellerinizi bir kere sterilize etseniz bile kurtulamazsınız, zira kapı kolunda çıkmak için açmanız gereken mikroplar olabilir, her insanın ellerini yıkamadığını unutmayın. Kapı kollarına dokunmamak için kağıt havlu kullanabilir yahut dirseğinizin sayesinde açabilirsiniz.
MUTFAK
Birtakım ofislerde çalışanlara faydalanabilmeleri için mutfak sağlanmaktadır. Mikrodalgalar, buzdolapları yahut mevcut öteki küçük aletler pak görünseler bile mikrop kaynağı olabilir. Ek olarak, yiyecekler ısıtıldığında, bir kısmı mikrodalga fırının her vakit temizlenmeyen köşelerine sıçrayabilir, bu niçinle her kullanımdan daha sonra birikirler. Birebiri, dökülmelerin ve koku birikiminin meydana gelme eğiliminde olduğu buzdolaplarında da olur. Bu makinelerin düğmelerinde ve açma kollarında da mikrop olabilir.
Yiyeceklerin kirlenmesini önlemek için, en uygunu kabın kapağı olmadan değil, hafifçeçe açıkken ısıtmak ve rastgele bir mikroorganizmanın onu kirletmesini önlemek için her vakit buzdolabında sıkıca kapalı tutmaktır. Aygıtların dış kısımlarına gelince, onları açmak için bir peçete kullanabilir yahut temastan daha sonra ellerinizi su yahut dezenfektan ile düzgünce yıkayabilirsiniz.
Araştırmalar, bir ofisteki kahve fincanlarının yüzde 20’sinin yıkanmadan evvel koliform bakterisine sahip olduğunu ve bulaşık havlusu yahut süngeri ile temizlendikten daha sonra yüzde 100’ünün koliform bakteriye sahip olduğunu buldu. Bu, süngerlerin bakteriler için harika bir hayat alanı olduğunu ve çalışma bilgilerine göre haftada bir sefer değiştirilmesi gerektiğini gösteriyor.
ASANSÖR DÜĞMELERİ
Ofisiniz yüksek bir kattaysa şimdi tüm çalışanlar asansörü kullanır ve bunun için kat düğmelerine basmak gerekir, lakin bunu yaparken her insanın eli pak olmadığı için mikroplar birikir. Toronto Üniversitesi’nde (Kanada) yapılan bir araştırma, kentteki üç hastanenin asansör düğmelerindeki bakterileri tahlil etti ve bunları banyolarda görünenlerle karşılaştırdı. Asansör düğmesi örneklerinin yüzde 61’inde mikrobiyolojik büyüme görülürken, bunun klozet örneklerinin yüzde 43’ünde meydana geldiği görüldü.
Hastanede çalışıyorsanız yahut iş yerinizde asansör kullanıyorsanız, mesela dirseğinizle basarak bu düğmelere temas etmekten kaçınabilirsiniz. Ayrıyeten, işinize vardığınızda, bilhassa toplu taşıma araçları ile seyahat ettiyseniz, bilgisayara yahut başka mutfak eşyalarına dokunmadan evvel ellerinizi yıkamanız son derece değerlidir.
ÇALIŞMA MASASI
Çalışma masası, iş gününüzün birçoklarını geçirdiğiniz alandır. Bilgisayarınızın olduğu, ellerinizi dinlendirdiğiniz ve hatta bir şeyler yiyip, içtiğiniz yerdir. Her gün paklık yapılsa dahi, birden fazla durumda yalnızca tozu temizlemek için bir bez, hatta öteki masalardan mikrop içerebilecek bir bez kullanılır. Arizona Üniversitesi’nin (ABD) yaptığı bir araştırmaya bakılırsa, ofis masalarının birebir alandaki tuvaletlerden daha fazla bakteri barındırdığı gösterilmiştir.
Bu durumlarda yapılacak en güzel şey, masayı mümkün olduğunca pak tutmaya çalışmak, üzerinde yemek yemekten kaçınmak yahut bunu yapmadan evvel ve daha sonra masayı yeterlice temizlemektir. Ayrıyeten dezenfektan mendil yahut el jeli kullanmak masanızdaki ve ellerinizdeki mikrop sayısını azaltabilir.
TELEFON VE YAZICILAR
Yazıcılar ve masa telefonları işletmelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kopyalama düğmesi yahut fotokopi makinesi kapağını açma alanı birçok çalışan tarafınca kullanılır ve birçok vakit düzgün biçimde temizlenmez. Telefonlar, ana enfeksiyon kaynağı olan ellerle tutulur ve ayrıyeten terminalde kalan alan konuşurken ağızdan çıkan mikroskobik tükürük damlaları ile paylaşıdığında tam bir mikroorganizma yuvası haline gelir.
Endişelenmeyin zira bunun için de bir tahlil var: Dezenfektan mendiller telefonunuzu ve yazıcılarınızı pak tutmak için bir alternatiftir ve mikrofonlu kendi kulaklığınızın olması, bulaşma riskini de azaltabilir. El hijyeninin de değerli olduğunu unutmayın.
OTOMATLAR
Günün en hoş vakti geldi, bilhassa kahve için otomatların önünde hak edilen dinlenme. Lakin Nature mecmuasında yayınlanan bir araştırmaya bakılırsa, bu alan da bakterilerden arınmış değil, zira görünen o ki mikroorganizmalar da kahve molalarından hoşlanıyor. Araştırmalarda, kullanılmış bardakların bırakıldığı alanın, kimileri patojenik olan 35 ila 67 farklı bakteri çeşidi barındırabileceğini keşfedildi. Makinelerin düğmelerinin de kendi canlı mikrokolonilerine sahip olduğunu dikkate almakta yarar var.
Ortak bir cezvenin olduğu ofislerde sorun ağırlaşabilir zira yıkansa bile kulp kısmı düzgün temizlenmeyebilir ve her vakit pak ellerle değil, her insanın dokunduğu kısımdır.
Kullanılmış kahve bardaklarını sonrasındasında geri dönüşüm için biriktirmek için bir kap kullanılıyorsa, tahlil onu düzenli olarak sıcak su ve birkaç damla çamaşır suyu ile temizlemek olacaktır. Bardaklar tek kullanımlık ise kendileri ile bir arada atılacak olan bir torba kullanılabilir. Öbür içecek ve yiyecekler için otomatlar kelam konusu olduğunda, bunları kullandıktan daha sonra ellerinizi yeterlice yıkamak son derece kıymetlidir.
Patojenlerle temastan büsbütün kaçınmanın imkansız olduğu açıktır, fakat yapabileceğiniz şey, her temastan daha sonra ellerinizi düzgünce yıkamak ve enfeksiyonların ana giriş yolları olan burnunuza, ağzınıza ve gözlerinize mümkün olduğunca az dokunmaya çalışmaktır.