Şadan Gökovalı, Konak’ta anıldı
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaaağaçlı’nın manevi oğlu, gazeteci, muharrir, akademisyen, hocaların hocası Prof. Dr. Şadan Gökovalı, vefatının birinci yıldönümünde, Konak Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin birlikte düzenlediği aktiflikle anıldı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Anma Merasimi ve “Ben Kitaplarımla Yaşadım” belgesel göskavramında konuşma yapan Konak Belediye Lideri Batur, “Şadan Hocamızın oturduğu sokağa ismini vermiştik. O günkü heyecanını hiç unutamıyoruz. İnsanların yaşarken anılmasının epey kıymetli olduğunu düşünüyorum. Işıklar ortasında uyusun. Anısı her vakit yaşayacak. Onu sıkıntıyla değil hoşluklarla anacağız” dedi. Batur, Şadan Gökovalı’nın kente ve ülkeye kattığı bedelin ehemmiyetine dikkat çekti. Batur şöyleki konuştu:
“Geçtiğimiz yıl, kentimiz için, ülke için epeyce bedelli ve değerli bir insanı kaybettik. Defin 3 Şubat’taydı ve o gün İzmir’in her tarafında gök gürledi, seller taştı. Benim de fazlaca sevdiğim, saydığım bir insandı. Şair, muharrir kimliğiyle, akademisyen kimliğiyle değerli eserler bıraktı. Beni her gördüğünde kesinlikle bir kitabını imzalar verirdi. Kültür ve tarih turizminin ayağa kalkması için geçmişte birinci çaba eden bireylerden bir tanesiydi. Bu ülkede kültür turizmi deyince hocamız aklımıza geliyor. Her şeyiyle dolu dolu bir insan. 82 yıllık ömründe daima yeterlilikler yapmış, hoşluklar, hoş eserler yaratmış, hoş beşerler biriktirmiş. Biz onu bir sefer daha hürmetle anıyoruz. Kültür Mahalle Muhtarımızın da teşvikiyle ve tüm meclis üyelerimizin dayanağıyla Şadan Hocamızın oturduğu sokağa ismini vermiştik. O günkü heyecanını hiç unutamıyoruz. İnsanların yaşarken anılmasının epeyce kıymetli olduğunu düşünüyorum. ‘Ben Gökova’nın toprağından geldim, gün gelecek bir daha Gökova’nın toprağı olacağım’ diyen epey kıymetli büyüğümüzü, Şadan Gökovalı’yı bir sefer daha hürmetle anıyorum. Işıklar ortasında uyusun. Anısı her vakit yaşayacak. Onu tasayla değil hoşluklarla anacağız.
Şadan Gökovalı’nın üniversitede öğrencisi olan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise “1978 yılında Ege Üniversitesi’nde tanıştığım ve bizde epey emeği olan, fazlaca değerli bir insanı burada anıyoruz. Gerçekten çok âlâ bir öğretmendi, bize öğretmek için hayli çabaladı. Ondan duyduğumuz her hoş kelam bizi epey memnun ederdi. Şadan Hoca, öğretmen oluşunun, okurluğunun ve yazarlığının yanı sıra hayli yeterli bir rehberdi. Öğrenciyken bizi epeyce gezdirdi, tarihi yerleri bize anlattı. Bize yalnızca hoca değil bir ağabey bir hayat koçu üzereydi. Her vakit birlikte güler, eğlenirdik” diye konuştu.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi de öğrencisi olduğu Gökovalı’yı şu sözlerle andı:
“Gökyüzü ve yeryüzünün son temsilcilerinden birini anmak, hatırlamak, ona dair bir nida bırakmak için buradayız. Bugün bir sefer daha görüyorum ki bir insanın ulaşabileceği son mertebe, ismi anıldığı vakit yüzlerin gülümsemesi, kalplerde içten bir hissin oluşmasıdır. Aslında, düşünüyorum da o bir yıkayıcıydı. İnsanları kirletenlere, benciliklere, küçük hesapçılara karşı, bütün bunları yıkayan, tertemiz bir insandı. İnsanın faziletinin, onurunun kapılarını ortalardı bize. Türkçeyi epeyce düzgün konuşurdu. Hoş Türkçenin ona Halikarnas Balıkçısı’ndan miras kaldığını söylerdi. Derin bilgeliğinin etrafımızı ışıl ışıl ısıttığı ve parlak yaptığı insanlardan bir tanesiydi. Düzgün ki kendisiyle yolumuz ışık süratiyle kesişti. Onu unutmak hiç bir biçimde mümkün değil. Sık sık ‘Ne memnun bana ki sizlere Afrodisias’ı anlatabiliyorum’ sıkıntısı. Artık ben diyorum ki ne memnun bize ki gençlere Şadan Hoca’yı anlatabileceğiz. bir daha görüşene kadar zamanınız daim olacak Hocam, hürmetle, merhabayla.”
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaaağaçlı’nın manevi oğlu, gazeteci, muharrir, akademisyen, hocaların hocası Prof. Dr. Şadan Gökovalı, vefatının birinci yıldönümünde, Konak Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin birlikte düzenlediği aktiflikle anıldı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Anma Merasimi ve “Ben Kitaplarımla Yaşadım” belgesel göskavramında konuşma yapan Konak Belediye Lideri Batur, “Şadan Hocamızın oturduğu sokağa ismini vermiştik. O günkü heyecanını hiç unutamıyoruz. İnsanların yaşarken anılmasının epey kıymetli olduğunu düşünüyorum. Işıklar ortasında uyusun. Anısı her vakit yaşayacak. Onu sıkıntıyla değil hoşluklarla anacağız” dedi. Batur, Şadan Gökovalı’nın kente ve ülkeye kattığı bedelin ehemmiyetine dikkat çekti. Batur şöyleki konuştu:
“Geçtiğimiz yıl, kentimiz için, ülke için epeyce bedelli ve değerli bir insanı kaybettik. Defin 3 Şubat’taydı ve o gün İzmir’in her tarafında gök gürledi, seller taştı. Benim de fazlaca sevdiğim, saydığım bir insandı. Şair, muharrir kimliğiyle, akademisyen kimliğiyle değerli eserler bıraktı. Beni her gördüğünde kesinlikle bir kitabını imzalar verirdi. Kültür ve tarih turizminin ayağa kalkması için geçmişte birinci çaba eden bireylerden bir tanesiydi. Bu ülkede kültür turizmi deyince hocamız aklımıza geliyor. Her şeyiyle dolu dolu bir insan. 82 yıllık ömründe daima yeterlilikler yapmış, hoşluklar, hoş eserler yaratmış, hoş beşerler biriktirmiş. Biz onu bir sefer daha hürmetle anıyoruz. Kültür Mahalle Muhtarımızın da teşvikiyle ve tüm meclis üyelerimizin dayanağıyla Şadan Hocamızın oturduğu sokağa ismini vermiştik. O günkü heyecanını hiç unutamıyoruz. İnsanların yaşarken anılmasının epeyce kıymetli olduğunu düşünüyorum. ‘Ben Gökova’nın toprağından geldim, gün gelecek bir daha Gökova’nın toprağı olacağım’ diyen epey kıymetli büyüğümüzü, Şadan Gökovalı’yı bir sefer daha hürmetle anıyorum. Işıklar ortasında uyusun. Anısı her vakit yaşayacak. Onu tasayla değil hoşluklarla anacağız.
Şadan Gökovalı’nın üniversitede öğrencisi olan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise “1978 yılında Ege Üniversitesi’nde tanıştığım ve bizde epey emeği olan, fazlaca değerli bir insanı burada anıyoruz. Gerçekten çok âlâ bir öğretmendi, bize öğretmek için hayli çabaladı. Ondan duyduğumuz her hoş kelam bizi epey memnun ederdi. Şadan Hoca, öğretmen oluşunun, okurluğunun ve yazarlığının yanı sıra hayli yeterli bir rehberdi. Öğrenciyken bizi epeyce gezdirdi, tarihi yerleri bize anlattı. Bize yalnızca hoca değil bir ağabey bir hayat koçu üzereydi. Her vakit birlikte güler, eğlenirdik” diye konuştu.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi de öğrencisi olduğu Gökovalı’yı şu sözlerle andı:
“Gökyüzü ve yeryüzünün son temsilcilerinden birini anmak, hatırlamak, ona dair bir nida bırakmak için buradayız. Bugün bir sefer daha görüyorum ki bir insanın ulaşabileceği son mertebe, ismi anıldığı vakit yüzlerin gülümsemesi, kalplerde içten bir hissin oluşmasıdır. Aslında, düşünüyorum da o bir yıkayıcıydı. İnsanları kirletenlere, benciliklere, küçük hesapçılara karşı, bütün bunları yıkayan, tertemiz bir insandı. İnsanın faziletinin, onurunun kapılarını ortalardı bize. Türkçeyi epeyce düzgün konuşurdu. Hoş Türkçenin ona Halikarnas Balıkçısı’ndan miras kaldığını söylerdi. Derin bilgeliğinin etrafımızı ışıl ışıl ısıttığı ve parlak yaptığı insanlardan bir tanesiydi. Düzgün ki kendisiyle yolumuz ışık süratiyle kesişti. Onu unutmak hiç bir biçimde mümkün değil. Sık sık ‘Ne memnun bana ki sizlere Afrodisias’ı anlatabiliyorum’ sıkıntısı. Artık ben diyorum ki ne memnun bize ki gençlere Şadan Hoca’yı anlatabileceğiz. bir daha görüşene kadar zamanınız daim olacak Hocam, hürmetle, merhabayla.”