Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatkarların, hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları birebir vakitte sahne tozu yutmanın kendileri için manasını paylaştıkları Şiddetli PSM’nin Youtube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; hem tiyatro sahnesinin tıpkı vakitte ekranların sevilen isimleri Ece Dizdar ve Tuğrul Tülek keyifli sohbetleriyle kamera karşısına geçti.
İçinden geçtiğimiz süreçle birlikte tiyatro performanslarının askıya alınmasının kendileri için nasıl bir müddetç yarattığını anlatan deneyimli sanatkarlar; hem pandemi sürecinin kendileri için nasıl bir tecrübe olduğunu tıpkı vakitte sahneye dair anılarını keyifli bir sohbetle izleyicilerle paylaştılar. Pandemi süreciyle birlikte tiyatroların dijitalde seyirci karşısına çıkmasına yönelik fikirlerini de anlatan Tuğrul Tülek; “Ben pandeminin başından beri dijitalden epey fazla oyun izledim ancak hiç birinden tat alamadığımı söyleyebilirim. Hatta kendime bir tiyatro ambiyansı yaratabilmek için oyunu izlemedilk evvel tıpkı bir sahnede oyun izlemeye gidiyormuş üzere hazırlandım fakat olmadı, keyif alamadım. Sahne dediğimiz şey izleyicisiz olabilecek bir şey değil. Tiyatroda oyuna gittiğimiz vakit sahnede evvelce alkış almak, orada beşerlerle toplumsallaşmak var ise sahneye çıkmadan evvel ritüellerini yapmak, perde gerisinden izlemeye gelenlere salonun doluluğuna bakmak… Bunların hepsi ile tiyatro var. elbette dijital ilerleyen süreçte bir biçimde entegre edilecek tiyatroya da lakin bizim bildiğimiz tiyatronun yerini alabileceğini ben düşünmüyorum.” kelamlarıyla anlattı.
On küsur yıllık arkadaşlıklarının yanı sıra sahneyi birlikte en hayli paylaşan partnerlerden olduklarının da altını çizen tecrübeli oyunculardan Ece Dizdar pandemi sürecinin kendisi için nasıl bir deneyim olduğunu; “Ben çok fazla dinleme ve izleme bahtı buldum fakat üzülerek söyleyebilirim ki hiç okumaya konsantre olamadım. Hatta daha yeni geçtiğimiz hafta elime kaç vakit daha sonra bir hikaye kitabı lakin alabildim.” diyerek söz etti. Her şeyin olumlu bir ivmeyle ilerlemesi durumunda yeni dönem için sahneye bir daha çıkma hazırlıkları yaptığının muştusunu de veren Dizdar; “Süreç ümit ettiğimiz üzere olumlu bir biçimde seyrederse önümüzdeki periyot için planladığımız bir oyun var şu anda. Ağustos ayında provalarına başlayacağız ve Öner Erkan’la bir arada oynayacağız. Ingmar Bergman’ın “Bir Evlilikten Manzaralar” sinemasının “Evlilikten Sahneler” ismiyle sahneye uyarlaması olacak. çok heyecanlı bir müddetç, hiç prova insanı olmamama karşın tiyatronun prova süreçlerini bile özlediğimi fark ettim.” kelamlarıyla anlattı.
Hibya Haber Ajansı
İçinden geçtiğimiz süreçle birlikte tiyatro performanslarının askıya alınmasının kendileri için nasıl bir müddetç yarattığını anlatan deneyimli sanatkarlar; hem pandemi sürecinin kendileri için nasıl bir tecrübe olduğunu tıpkı vakitte sahneye dair anılarını keyifli bir sohbetle izleyicilerle paylaştılar. Pandemi süreciyle birlikte tiyatroların dijitalde seyirci karşısına çıkmasına yönelik fikirlerini de anlatan Tuğrul Tülek; “Ben pandeminin başından beri dijitalden epey fazla oyun izledim ancak hiç birinden tat alamadığımı söyleyebilirim. Hatta kendime bir tiyatro ambiyansı yaratabilmek için oyunu izlemedilk evvel tıpkı bir sahnede oyun izlemeye gidiyormuş üzere hazırlandım fakat olmadı, keyif alamadım. Sahne dediğimiz şey izleyicisiz olabilecek bir şey değil. Tiyatroda oyuna gittiğimiz vakit sahnede evvelce alkış almak, orada beşerlerle toplumsallaşmak var ise sahneye çıkmadan evvel ritüellerini yapmak, perde gerisinden izlemeye gelenlere salonun doluluğuna bakmak… Bunların hepsi ile tiyatro var. elbette dijital ilerleyen süreçte bir biçimde entegre edilecek tiyatroya da lakin bizim bildiğimiz tiyatronun yerini alabileceğini ben düşünmüyorum.” kelamlarıyla anlattı.
On küsur yıllık arkadaşlıklarının yanı sıra sahneyi birlikte en hayli paylaşan partnerlerden olduklarının da altını çizen tecrübeli oyunculardan Ece Dizdar pandemi sürecinin kendisi için nasıl bir deneyim olduğunu; “Ben çok fazla dinleme ve izleme bahtı buldum fakat üzülerek söyleyebilirim ki hiç okumaya konsantre olamadım. Hatta daha yeni geçtiğimiz hafta elime kaç vakit daha sonra bir hikaye kitabı lakin alabildim.” diyerek söz etti. Her şeyin olumlu bir ivmeyle ilerlemesi durumunda yeni dönem için sahneye bir daha çıkma hazırlıkları yaptığının muştusunu de veren Dizdar; “Süreç ümit ettiğimiz üzere olumlu bir biçimde seyrederse önümüzdeki periyot için planladığımız bir oyun var şu anda. Ağustos ayında provalarına başlayacağız ve Öner Erkan’la bir arada oynayacağız. Ingmar Bergman’ın “Bir Evlilikten Manzaralar” sinemasının “Evlilikten Sahneler” ismiyle sahneye uyarlaması olacak. çok heyecanlı bir müddetç, hiç prova insanı olmamama karşın tiyatronun prova süreçlerini bile özlediğimi fark ettim.” kelamlarıyla anlattı.
Hibya Haber Ajansı