Son şampiyon Beşiktaş’ın teknik yöneticisi Sergen Yalçın TRT Spor’da yayınlanan ‘%100 Futbol’ programına katıldı.
Programda Yalçın, Rıdvan Dilmen ve Erbatur Ergenekon’un sorularını yanıtladı.
Yalçın açıklamalarında, “Şampiyonlar Ligi kurasında kim çıkarsa çıksın eyvah demezdim. Oynanmamış maç, kazanılmamıştır.
Küçüklüğümde futbolcu olmayı düşünmüyordum. Cümbüşüne oynuyordum. 16-17 yaşıma kadar aklımda yoktu.
Adam 3 yaşındaki çocuğunu getiriyor, ‘Çok büyük futbolcu olacak.’ diyor. Nereden biliyorsun? Çocuk daha düzgün topa vuramıyor.
Babam ‘Seçmelere gitsene.’ dedi. Ben de haydi o denli gideyim dedim. Nasıl olduğunu anlamadan futbolcu oldum.
“FUTBOLCULUK ÇOK KOLAY”
Futbolculuk fazlaca kolay. Kendinden sorumlusun. İdmanını yapıyorsun, ‘Eyvallah.’ diyip gidiyorsun. Teknik yöneticilikte 30 tane futbolcuyla ilgileniyorsun.
Çalıştığım hiç bir kulüpte oyuncularla bir sorunum olmadı. Bağlantıya açık bir beşerim. Oyuncu sorunu çözmek istiyorsa benimle çözer. Oğuzhan geldi. ‘Hocam ben niye oynamıyorum?’ dedi. Ben de niye oynamadığını anlattım.
Oğuzhan epey yetenekli bir oyuncu. Oynatıyorum, hayli düzgün oynuyor, daha sonra 1 hafta yok, sakat. Bir kadroda 20-22 oyuncu varken tolerans geçemiyorsun. Yerine oynayan da uygun oynayınca formayı alıyor.
“VAZGEÇİLMEZ OYUNCU YOKTUR”
Vazgeçilmez oyuncu yoktur. Oyuncuya dayalı nizam, asla olmamalı. Bu tertip, grubu bitirir.
Maç başladığı vakit oyuncu ne yükü, ne formayı, ne bantı anlar. Maç başladığı anda oyuncu maçı oynar. Prim olmuş, ailenden biri vefat etmiş. Oyuncu bunları düşünmez, yalnızca oyunu düşünür. Lakin biz oynarken düşünüyorduk. Maçı erken bitiriyorduk, 50-60’ta
Stadyumdaki imza merasimine ‘Ne gerek var, az kişi olacak rezil olacağız’ dedim. Vakit da yok, planlama falan yok. Tesadüf her şey. O stadı o denli kalabalık görür görmez şoka girdim, ‘Biz yandık’ dedim.
Geçtiğimiz dönem, bence tarihin en şiddetli dönemi.
Dönem başında işler âlâ gitmiyordu lakin sebepleri var. Taraftarlara fazlaca yanlış bilgi veriliyor. Bizim bâtın gizli işler yapmaktansa herkese anlatmamız lazım.
Dönem başında zahmetli oyuncularımız vardı, transfer yapmamıştık. Paok, Rio Ave maçları…. Ben bu biçimde, ‘Bizim Avrupa’da oynayacak vaktimiz gelecek.’ dedim ancak o an değildi.
Hesapta olmayan Paok maçı önümüze çıktı. Toplandık, 10 gün daha sonra Paok maçı var. Bana hazırlık maçı yapmadan Paok maçına çıktı dediler. 10 gün var. Ben bilmiyorum hazırlık maçı yapmasını, sen mi biliyorsun?
“KÖY EKİBİYLE OYNUYORSUN DEDİLER”
Köy grubuyla oynuyorsunuz dediler. Hangi köy grubu? Geçen sene Avrupa’dan elendiğimize sevindik.
Benim transfer olma dönemimde epeyce yanlış bilgiler verildi. Her gün görüşüyoruz, pazarlık yapıyoruz üzere oldu. bu biçimde şeyler yaşanmadı.
Birinci 2-3 sene, antrenörlük yapmamışım ben. Onu anladım.
Nisan ayına tam takım girersek, biz bu işi gdolayırüz dedik. Nisan’a kadar 7 futbolcumuz gitti. Perişan olduk. Forvetlerimiz sakatlandı, kenarda hamle oyuncusu kalmadı.
Aboubakar ve Cenk sakatlanınca ön taraftaki oyuncuların hepsinin yerini değiştirdim zira kenarda atılım yapacak oyuncu yok.
“HEDEFİM HER SENE ŞAMPİYON OLMAK”
Şahsi amacım her sene şampiyon olmak. Meslek planlarım içinde Avrupa’da çalışmak da var.
Avrupa ile aramızdaki fark fazlaca açıldı. Bilhassa Şampiyonlar Ligi’nde artık büyük fark var. En zoruna düşmedik lakin bence epeyce güç bir kümeye düştük.
Şampiyonlar Ligi’nde tempoya ayak uydurmamız gerekiyor. bu türlü çalışıyoruz ve idmanlarımız devasa yükseklikte tempoda geçiyor. O tempoya hazırlıyoruz kadromuzu. Ayrıyeten Şampiyonlar Ligi’nde rakibe göre format değiştireceğiz. Burada bir planın olacak.
Alışılmış ki de her hoca Türk Ulusal Grubu’nu çalıştırmak ister lakin şu an değil.
Teixeira 8-9 aydır top oynamıyordu. Uygun de çalışıyor. Oyuncuyu 60 dakika da olsa oynatıp maç kondisyonu verelim, Şampiyonlar Ligi’nde de 60 dakika oynatırız dedik.
Batshuayi, Chelsea’nin kampından döneme hazır geldi.
“GHEZZAL TESADÜF BİR TRANSFERDİR”
Raşit Gezzal tesadüf bir transferdir. Bir menajer arkadaşım transferin kapanmasına 2 gün kala görüntüsünü gösterdi. Topu nasıl alıp, verdiğini gördüm ve ‘bu oyuncuyu istiyorum’ dedim. Olağanda görüntüden asla oyuncu izleyip, transfer yapmıyoruz.
Larin’i gördük bu çocuk fizikli mizikli tahminen sol kenar oynar dedik, çocuk harbiden sol kenar çıktı.
Futbolculara söylemiş oldum..Koşacaksınız..
esasen koşmayacaksanız, bu biçimde ben de çıkarım alana. Üstelik çıkarsam, sizden düzgün oynarım.
Rıdvan Yılmaz konusu canımı sıktı. Rıdvan’ı kiralıyor musunuz diyorlar. Ya kardeşim kim söylemiş oldu? O nereden çıktı? Rıdvan, Ersin Beşiktaş’ın geleceği daima. Umut Meraş’ı aldık. O bölgede Rıdvan var diyorlar. Siz biliyorsunuz ben bilmiyorum yani o denli mi?
Utku Yuvakuran’ı Fatih Karagümrük’e kiralık olarak vereceğiz diye biliyorum.
Altı tane yabancı futbolcunun kulübede oturması Türk futboluna ne kazandırır, bence bunu sormamız lazım. Üç tane Türk futbolcu oynatınca oyuncunun gelişeceğini mi sanıyoruz?
“ŞU ANDA DÖRT BÜYÜK EKİBİN DA BAHTI VAR”
Şu anda dört büyük kadronun da bahtı var. Şampiyonluk yüzdesi vermek için daha epeyce erken. Herkes düzgün takım kurdu ve âlâ başladı.
Adem Ljajic’ten büsbütün ümidimizi kestiğimiz için takım dışı bıraktık. Ben, Adem ile en az 8 sefer toplantı yapmışımdır. Çok talih verdim. Lakin bir türlü istediğimiz düzeye gelmedi.
Ben artık 6 numara istemiyorum, 6-8 birlikte oynayan oyuncular lazım artık. Gedson Fernandes’i de bu yüzden istedim.
“BENİM İÇİN FUTBOL OYNAYAMAZ DEDİLER”
Futbol oynarken benim için, ‘Kalbi niçiniyle futbol oynayamaz.’ raporu verdiler.
daha sonra tekrar baktılar, ‘Kalbinde bir şey yok oynarsın, sana kim oynayamazsın dedi?’ dediler.
“ÜÇ SENE KONTRAT YAPARSAM ORAYA TAZMİNATI KOYARIM”
Üç yıllık teklif gelse kabul etmem. Ben bir yıllık muahede yapıyorum. Üç sene kontrat yaparsam oraya tazminatı koyarım, daha sonra da o tazminatı senden alırım. Kulübü bu biçimde bir şeyin altına sokmak istemiyorum.
Programda Yalçın, Rıdvan Dilmen ve Erbatur Ergenekon’un sorularını yanıtladı.
Yalçın açıklamalarında, “Şampiyonlar Ligi kurasında kim çıkarsa çıksın eyvah demezdim. Oynanmamış maç, kazanılmamıştır.
Küçüklüğümde futbolcu olmayı düşünmüyordum. Cümbüşüne oynuyordum. 16-17 yaşıma kadar aklımda yoktu.
Adam 3 yaşındaki çocuğunu getiriyor, ‘Çok büyük futbolcu olacak.’ diyor. Nereden biliyorsun? Çocuk daha düzgün topa vuramıyor.
Babam ‘Seçmelere gitsene.’ dedi. Ben de haydi o denli gideyim dedim. Nasıl olduğunu anlamadan futbolcu oldum.
“FUTBOLCULUK ÇOK KOLAY”
Futbolculuk fazlaca kolay. Kendinden sorumlusun. İdmanını yapıyorsun, ‘Eyvallah.’ diyip gidiyorsun. Teknik yöneticilikte 30 tane futbolcuyla ilgileniyorsun.
Çalıştığım hiç bir kulüpte oyuncularla bir sorunum olmadı. Bağlantıya açık bir beşerim. Oyuncu sorunu çözmek istiyorsa benimle çözer. Oğuzhan geldi. ‘Hocam ben niye oynamıyorum?’ dedi. Ben de niye oynamadığını anlattım.
Oğuzhan epey yetenekli bir oyuncu. Oynatıyorum, hayli düzgün oynuyor, daha sonra 1 hafta yok, sakat. Bir kadroda 20-22 oyuncu varken tolerans geçemiyorsun. Yerine oynayan da uygun oynayınca formayı alıyor.
“VAZGEÇİLMEZ OYUNCU YOKTUR”
Vazgeçilmez oyuncu yoktur. Oyuncuya dayalı nizam, asla olmamalı. Bu tertip, grubu bitirir.
Maç başladığı vakit oyuncu ne yükü, ne formayı, ne bantı anlar. Maç başladığı anda oyuncu maçı oynar. Prim olmuş, ailenden biri vefat etmiş. Oyuncu bunları düşünmez, yalnızca oyunu düşünür. Lakin biz oynarken düşünüyorduk. Maçı erken bitiriyorduk, 50-60’ta
Stadyumdaki imza merasimine ‘Ne gerek var, az kişi olacak rezil olacağız’ dedim. Vakit da yok, planlama falan yok. Tesadüf her şey. O stadı o denli kalabalık görür görmez şoka girdim, ‘Biz yandık’ dedim.
Geçtiğimiz dönem, bence tarihin en şiddetli dönemi.
Dönem başında işler âlâ gitmiyordu lakin sebepleri var. Taraftarlara fazlaca yanlış bilgi veriliyor. Bizim bâtın gizli işler yapmaktansa herkese anlatmamız lazım.
Dönem başında zahmetli oyuncularımız vardı, transfer yapmamıştık. Paok, Rio Ave maçları…. Ben bu biçimde, ‘Bizim Avrupa’da oynayacak vaktimiz gelecek.’ dedim ancak o an değildi.
Hesapta olmayan Paok maçı önümüze çıktı. Toplandık, 10 gün daha sonra Paok maçı var. Bana hazırlık maçı yapmadan Paok maçına çıktı dediler. 10 gün var. Ben bilmiyorum hazırlık maçı yapmasını, sen mi biliyorsun?
“KÖY EKİBİYLE OYNUYORSUN DEDİLER”
Köy grubuyla oynuyorsunuz dediler. Hangi köy grubu? Geçen sene Avrupa’dan elendiğimize sevindik.
Benim transfer olma dönemimde epeyce yanlış bilgiler verildi. Her gün görüşüyoruz, pazarlık yapıyoruz üzere oldu. bu biçimde şeyler yaşanmadı.
Birinci 2-3 sene, antrenörlük yapmamışım ben. Onu anladım.
Nisan ayına tam takım girersek, biz bu işi gdolayırüz dedik. Nisan’a kadar 7 futbolcumuz gitti. Perişan olduk. Forvetlerimiz sakatlandı, kenarda hamle oyuncusu kalmadı.
Aboubakar ve Cenk sakatlanınca ön taraftaki oyuncuların hepsinin yerini değiştirdim zira kenarda atılım yapacak oyuncu yok.
“HEDEFİM HER SENE ŞAMPİYON OLMAK”
Şahsi amacım her sene şampiyon olmak. Meslek planlarım içinde Avrupa’da çalışmak da var.
Avrupa ile aramızdaki fark fazlaca açıldı. Bilhassa Şampiyonlar Ligi’nde artık büyük fark var. En zoruna düşmedik lakin bence epeyce güç bir kümeye düştük.
Şampiyonlar Ligi’nde tempoya ayak uydurmamız gerekiyor. bu türlü çalışıyoruz ve idmanlarımız devasa yükseklikte tempoda geçiyor. O tempoya hazırlıyoruz kadromuzu. Ayrıyeten Şampiyonlar Ligi’nde rakibe göre format değiştireceğiz. Burada bir planın olacak.
Alışılmış ki de her hoca Türk Ulusal Grubu’nu çalıştırmak ister lakin şu an değil.
Teixeira 8-9 aydır top oynamıyordu. Uygun de çalışıyor. Oyuncuyu 60 dakika da olsa oynatıp maç kondisyonu verelim, Şampiyonlar Ligi’nde de 60 dakika oynatırız dedik.
Batshuayi, Chelsea’nin kampından döneme hazır geldi.
“GHEZZAL TESADÜF BİR TRANSFERDİR”
Raşit Gezzal tesadüf bir transferdir. Bir menajer arkadaşım transferin kapanmasına 2 gün kala görüntüsünü gösterdi. Topu nasıl alıp, verdiğini gördüm ve ‘bu oyuncuyu istiyorum’ dedim. Olağanda görüntüden asla oyuncu izleyip, transfer yapmıyoruz.
Larin’i gördük bu çocuk fizikli mizikli tahminen sol kenar oynar dedik, çocuk harbiden sol kenar çıktı.
Futbolculara söylemiş oldum..Koşacaksınız..
esasen koşmayacaksanız, bu biçimde ben de çıkarım alana. Üstelik çıkarsam, sizden düzgün oynarım.
Rıdvan Yılmaz konusu canımı sıktı. Rıdvan’ı kiralıyor musunuz diyorlar. Ya kardeşim kim söylemiş oldu? O nereden çıktı? Rıdvan, Ersin Beşiktaş’ın geleceği daima. Umut Meraş’ı aldık. O bölgede Rıdvan var diyorlar. Siz biliyorsunuz ben bilmiyorum yani o denli mi?
Utku Yuvakuran’ı Fatih Karagümrük’e kiralık olarak vereceğiz diye biliyorum.
Altı tane yabancı futbolcunun kulübede oturması Türk futboluna ne kazandırır, bence bunu sormamız lazım. Üç tane Türk futbolcu oynatınca oyuncunun gelişeceğini mi sanıyoruz?
“ŞU ANDA DÖRT BÜYÜK EKİBİN DA BAHTI VAR”
Şu anda dört büyük kadronun da bahtı var. Şampiyonluk yüzdesi vermek için daha epeyce erken. Herkes düzgün takım kurdu ve âlâ başladı.
Adem Ljajic’ten büsbütün ümidimizi kestiğimiz için takım dışı bıraktık. Ben, Adem ile en az 8 sefer toplantı yapmışımdır. Çok talih verdim. Lakin bir türlü istediğimiz düzeye gelmedi.
Ben artık 6 numara istemiyorum, 6-8 birlikte oynayan oyuncular lazım artık. Gedson Fernandes’i de bu yüzden istedim.
“BENİM İÇİN FUTBOL OYNAYAMAZ DEDİLER”
Futbol oynarken benim için, ‘Kalbi niçiniyle futbol oynayamaz.’ raporu verdiler.
daha sonra tekrar baktılar, ‘Kalbinde bir şey yok oynarsın, sana kim oynayamazsın dedi?’ dediler.
“ÜÇ SENE KONTRAT YAPARSAM ORAYA TAZMİNATI KOYARIM”
Üç yıllık teklif gelse kabul etmem. Ben bir yıllık muahede yapıyorum. Üç sene kontrat yaparsam oraya tazminatı koyarım, daha sonra da o tazminatı senden alırım. Kulübü bu biçimde bir şeyin altına sokmak istemiyorum.