Militanlar, öğrenciler Uganda’nın yemyeşil batı tarlalarındaki küçük bir kasabada parçalı bulutlu bir gecede yatmaya giderken gece yarısından hemen önce özel yatılı okul yerleşkesine ulaştı.
Önce yurtlara gitmeden okul güvenlik görevlisini başından vurdular. Erkeklerin kilitli yatakhanelerine giremedikleri için içeriye yangın bombaları atarak şilteleri ateşe verdiler ve görgü tanıklarının, hükümet yetkililerinin ve güvenlik görevlilerinin söylediğine göre yangın kısa sürede binayı sardı. Dehşete kapılan kızlar yatakhane kapılarının kilidini açıp kaçmaya çalıştı, ancak saldırganlar onları yakaladı ve palalarla öldüresiye doğradı.
Ülkenin First Lady’si ve Eğitim ve Spor Bakanı Janet Museveni’ye göre, her şey bittiğinde, Uganda’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırına yakın bir kasaba olan Mpondwe’de Cuma gecesi meydana gelen saldırıda okuldaki 63 öğrenciden 37’si öldü.
Cumartesi gecesi geç saatlerde devlet yayın kuruluşunda yayınlanan bir konuşmada Museveni, “Bu, Ugandalılar olarak hepimiz için zor bir zaman.” dedi. “Korkunç bir trajedi.”
Askeri yetkililer, İslamcı bir militan grubun üyeleri olan saldırganların ayrıca okulun kütüphanesini yaktığını, bir bakkal dükkânını yağmaladığını ve yağmalanan malları taşımak için onları kullanan altı öğrenciyi kaçırdığını söyledi. Şehirden Kongo’nun sık ormanlarına kaçarken, 60’lı yaşlarında bir kadın da dahil olmak üzere üç kişiyi daha öldürdüler ve toplam ölü sayısını 41’e çıkardılar.
Pazar günü öğleden sonra yakındaki Kajwenge kasabasında bazı öğrencilerin cenazesine katılan Mumbere Jackson, “Toplum harap durumda ve durum çok kötü” dedi. “Birçoğu soruyor: Güvenlik güçleri neredeydi? Bu insanlar buraya nasıl gelip bu vahşeti işlediler?”
Mpondwe Lhubiriha Ortaokulunun işgali, Uganda’da son yıllarda yaşanan en ölümcül terör saldırısıydı ve yıkıcı sınır ötesi isyanlar geçmişi olan bir bölgede militan faaliyetlerin yeniden canlanacağına dair korkuları artırdı.
Acımasız saldırı, İslam Devleti’ne biat eden isyancı bir grup olan Müttefik Demokratik Güçlerin erişimini ve devam eden gücünü ve ABD’nin bir terörist grup belirlediğini vurguladı.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Büyük Göller bölgesi proje yöneticisi Richard Moncrieff, “Bir okula yapılan saldırı muhtemelen asker toplama çabasının bir parçası,” dedi, “ama aynı zamanda grubun daha geniş cihatçı kitlesine hitap eden bir şok etkisi de var.”
Cuma günkü saldırı, “gruba karşı yaklaşık iki yıldır yoğun müşterek operasyonlara rağmen grubun hala önemli bir yeteneğe sahip olduğunu gösteriyor” diye ekledi.
Ayrıca, Uganda’nın uzun süredir Başkanı olan Yoweri Museveni’nin Afrika’daki çatışmalara asker göndermesine ve ABD dahil Batılı ülkelerden kalkınma ve askeri yardım için milyarlarca dolar almasına rağmen karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının altını çizdi.
Museveni’nin yönetimine karşı 1995 yılında kurulan Müttefik Demokratik Güçler, Uganda’da 1998’de bir üniversiteye düzenlenen ve 80 öğrenciyi öldüren saldırı da dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenledi. Müttefik Demokratik Güçler, düzinelerce silahlı grup tarafından onlarca yıldır zulmün yaşandığı yeşil, mineral zengini bir bölge olan Doğu Kongo’daki topluluklara da saldırdı.
2021’in sonlarında grup, Uganda’nın başkenti Kampala’da patlamalar düzenleyerek üç kişiyi öldürdü. Bu saldırı, Başkan Museveni’yi, grubu Doğu Kongo’daki kamplarından çıkarmak için Kongo ile ortak bir askeri kampanya başlatmaya sevk etti. Yine de grup, savaş için çocuklar da dahil olmak üzere yeni askerler toplamaya ve Mart ayında Doğu Kongo’daki Kuzey Kivu eyaletindeki bir köyde 36 kişinin ölümüne neden olan kanlı baskınlar düzenlemeye devam ediyor.
Gözlemciler, hükümetlerin kalıcı çözümler bulmak için devlet inşa etmeye ve daha iyi ekonomik fırsatlar sağlamaya odaklanması gerektiğini söyleyerek Uganda ve Kongo hükümetlerinin bölgedeki askeri yaklaşımını eleştirdiler.
Moncrieff, “Saldırı, askeri bir stratejiden daha geniş bir stratejinin gerekli olduğunu gösteriyor” dedi.
Eğitim Bakanı Museveni, Mpondwe Lhubiriha Ortaokulunun Kanadalı Peter Hunt liderliğindeki bir STK tarafından inşa edildiğini söyledi.
Ajansın adını vermedi, ancak araştırma ve yerel bir sakin, bunun arıcılık, dikiş ve bahçecilik projeleri gibi projeler aracılığıyla Afrika’daki yerel topluluklarla çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Fırsat Geliştirme için Ortaklıklar Derneği olduğunu öne sürüyor.
Aktif olan ancak Museveni’nin konuşmasının ardından kapatılan internet sitesinde örgüt, Mpondwe ortaokulunun Ugandalı bir ekip ve Kanadalı gönüllüler tarafından Ekim 2010’dan itibaren dört buçuk aylık bir sürede inşa edildiğini bildirdi. Okul, esas olarak küçük bir ücret alan ve ders kitapları ve bilgisayarlarla hibe sağlayan yerel öğrencilere hizmet veriyordu.
Museveni, yardım grubu tarafından okulun mali durumunu kontrol etmek için gönderilen denetçilerin saldırıdan bir gün önce Perşembe günü yola çıktığını söyledi. Okulu inşa eden yardım grubu ile ilçede idari kontrolü ele geçirmek isteyen yerel gruplar arasında bir çatışma çıktığını da sözlerine ekledi.
Okul yönetimine ve destek grubuna ulaşmak için yapılan birkaç girişim başlangıçta başarısız oldu.
Mpondwe şehri şu an için hala trajediden muzdarip. Polis memurları Cumartesi günü şehre vardıklarında, güvenlik yetkilileri bölge sakinlerini sakin olmaya çağırdı ve faillerden hesap sorulacağına söz verdi. Uganda’nın Kongo’daki askeri operasyonunun komutanı Tümgeneral Dick Olum düzenlediği basın toplantısında, kaçırılan altı öğrenciyi aramaya devam ettiklerini ve Cumartesi günü geç saatlerde bazı militanlarla çatışmaya girdiklerini söyledi.
Mpondwe belediye başkanı Selevest Mapoze, fakir çiftçi topluluğunun birçok sakininin başka bir saldırı korkusuyla kasabayı terk ettiğini söyledi. Diğerlerinin, bir morgda kamp kurarak sevdiklerinin cesetlerini beklediklerini veya onları teşhis etmek için DNA testi yaptırdıklarını söyledi.
Bir telefon görüşmesinde, “Güvenlikten sorumlu olduğumuz için onları geri dönmeye ikna etmeye çalışıyoruz” dedi. “Ama bu zor. Ruh hali ağır. Şehirde derin bir sessizlik hüküm sürdü.”
Önce yurtlara gitmeden okul güvenlik görevlisini başından vurdular. Erkeklerin kilitli yatakhanelerine giremedikleri için içeriye yangın bombaları atarak şilteleri ateşe verdiler ve görgü tanıklarının, hükümet yetkililerinin ve güvenlik görevlilerinin söylediğine göre yangın kısa sürede binayı sardı. Dehşete kapılan kızlar yatakhane kapılarının kilidini açıp kaçmaya çalıştı, ancak saldırganlar onları yakaladı ve palalarla öldüresiye doğradı.
Ülkenin First Lady’si ve Eğitim ve Spor Bakanı Janet Museveni’ye göre, her şey bittiğinde, Uganda’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırına yakın bir kasaba olan Mpondwe’de Cuma gecesi meydana gelen saldırıda okuldaki 63 öğrenciden 37’si öldü.
Cumartesi gecesi geç saatlerde devlet yayın kuruluşunda yayınlanan bir konuşmada Museveni, “Bu, Ugandalılar olarak hepimiz için zor bir zaman.” dedi. “Korkunç bir trajedi.”
Askeri yetkililer, İslamcı bir militan grubun üyeleri olan saldırganların ayrıca okulun kütüphanesini yaktığını, bir bakkal dükkânını yağmaladığını ve yağmalanan malları taşımak için onları kullanan altı öğrenciyi kaçırdığını söyledi. Şehirden Kongo’nun sık ormanlarına kaçarken, 60’lı yaşlarında bir kadın da dahil olmak üzere üç kişiyi daha öldürdüler ve toplam ölü sayısını 41’e çıkardılar.
Pazar günü öğleden sonra yakındaki Kajwenge kasabasında bazı öğrencilerin cenazesine katılan Mumbere Jackson, “Toplum harap durumda ve durum çok kötü” dedi. “Birçoğu soruyor: Güvenlik güçleri neredeydi? Bu insanlar buraya nasıl gelip bu vahşeti işlediler?”
Mpondwe Lhubiriha Ortaokulunun işgali, Uganda’da son yıllarda yaşanan en ölümcül terör saldırısıydı ve yıkıcı sınır ötesi isyanlar geçmişi olan bir bölgede militan faaliyetlerin yeniden canlanacağına dair korkuları artırdı.
Acımasız saldırı, İslam Devleti’ne biat eden isyancı bir grup olan Müttefik Demokratik Güçlerin erişimini ve devam eden gücünü ve ABD’nin bir terörist grup belirlediğini vurguladı.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Büyük Göller bölgesi proje yöneticisi Richard Moncrieff, “Bir okula yapılan saldırı muhtemelen asker toplama çabasının bir parçası,” dedi, “ama aynı zamanda grubun daha geniş cihatçı kitlesine hitap eden bir şok etkisi de var.”
Cuma günkü saldırı, “gruba karşı yaklaşık iki yıldır yoğun müşterek operasyonlara rağmen grubun hala önemli bir yeteneğe sahip olduğunu gösteriyor” diye ekledi.
Ayrıca, Uganda’nın uzun süredir Başkanı olan Yoweri Museveni’nin Afrika’daki çatışmalara asker göndermesine ve ABD dahil Batılı ülkelerden kalkınma ve askeri yardım için milyarlarca dolar almasına rağmen karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının altını çizdi.
Museveni’nin yönetimine karşı 1995 yılında kurulan Müttefik Demokratik Güçler, Uganda’da 1998’de bir üniversiteye düzenlenen ve 80 öğrenciyi öldüren saldırı da dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenledi. Müttefik Demokratik Güçler, düzinelerce silahlı grup tarafından onlarca yıldır zulmün yaşandığı yeşil, mineral zengini bir bölge olan Doğu Kongo’daki topluluklara da saldırdı.
2021’in sonlarında grup, Uganda’nın başkenti Kampala’da patlamalar düzenleyerek üç kişiyi öldürdü. Bu saldırı, Başkan Museveni’yi, grubu Doğu Kongo’daki kamplarından çıkarmak için Kongo ile ortak bir askeri kampanya başlatmaya sevk etti. Yine de grup, savaş için çocuklar da dahil olmak üzere yeni askerler toplamaya ve Mart ayında Doğu Kongo’daki Kuzey Kivu eyaletindeki bir köyde 36 kişinin ölümüne neden olan kanlı baskınlar düzenlemeye devam ediyor.
Gözlemciler, hükümetlerin kalıcı çözümler bulmak için devlet inşa etmeye ve daha iyi ekonomik fırsatlar sağlamaya odaklanması gerektiğini söyleyerek Uganda ve Kongo hükümetlerinin bölgedeki askeri yaklaşımını eleştirdiler.
Moncrieff, “Saldırı, askeri bir stratejiden daha geniş bir stratejinin gerekli olduğunu gösteriyor” dedi.
Eğitim Bakanı Museveni, Mpondwe Lhubiriha Ortaokulunun Kanadalı Peter Hunt liderliğindeki bir STK tarafından inşa edildiğini söyledi.
Ajansın adını vermedi, ancak araştırma ve yerel bir sakin, bunun arıcılık, dikiş ve bahçecilik projeleri gibi projeler aracılığıyla Afrika’daki yerel topluluklarla çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Fırsat Geliştirme için Ortaklıklar Derneği olduğunu öne sürüyor.
Aktif olan ancak Museveni’nin konuşmasının ardından kapatılan internet sitesinde örgüt, Mpondwe ortaokulunun Ugandalı bir ekip ve Kanadalı gönüllüler tarafından Ekim 2010’dan itibaren dört buçuk aylık bir sürede inşa edildiğini bildirdi. Okul, esas olarak küçük bir ücret alan ve ders kitapları ve bilgisayarlarla hibe sağlayan yerel öğrencilere hizmet veriyordu.
Museveni, yardım grubu tarafından okulun mali durumunu kontrol etmek için gönderilen denetçilerin saldırıdan bir gün önce Perşembe günü yola çıktığını söyledi. Okulu inşa eden yardım grubu ile ilçede idari kontrolü ele geçirmek isteyen yerel gruplar arasında bir çatışma çıktığını da sözlerine ekledi.
Okul yönetimine ve destek grubuna ulaşmak için yapılan birkaç girişim başlangıçta başarısız oldu.
Mpondwe şehri şu an için hala trajediden muzdarip. Polis memurları Cumartesi günü şehre vardıklarında, güvenlik yetkilileri bölge sakinlerini sakin olmaya çağırdı ve faillerden hesap sorulacağına söz verdi. Uganda’nın Kongo’daki askeri operasyonunun komutanı Tümgeneral Dick Olum düzenlediği basın toplantısında, kaçırılan altı öğrenciyi aramaya devam ettiklerini ve Cumartesi günü geç saatlerde bazı militanlarla çatışmaya girdiklerini söyledi.
Mpondwe belediye başkanı Selevest Mapoze, fakir çiftçi topluluğunun birçok sakininin başka bir saldırı korkusuyla kasabayı terk ettiğini söyledi. Diğerlerinin, bir morgda kamp kurarak sevdiklerinin cesetlerini beklediklerini veya onları teşhis etmek için DNA testi yaptırdıklarını söyledi.
Bir telefon görüşmesinde, “Güvenlikten sorumlu olduğumuz için onları geri dönmeye ikna etmeye çalışıyoruz” dedi. “Ama bu zor. Ruh hali ağır. Şehirde derin bir sessizlik hüküm sürdü.”