Termometrelerdeki pahalar her geçen gün yükseliyor. Sıcaklıklar artarken sokağa çıkmak yahut klima olmadan kapalı yerlerde bulunmak zorlaşıyor fakat hepsinden değerlisi açık havada spor yapmak kimi şahıslar için sıhhat sorunu bile oluşturabiliyor.
Pekala, sıcak havalarda inançlı bir biçimde antrenman yapmak mümkün mü? Dehidrasyon, bitkinlik, baş dönmesi, sıcak çarpması… Bunlar, rastgele bir tedbir almadan açık alanda spor yaparsak karşılaşabileceğimiz sıkıntılardan kimileri. Sıcak günlerde spor rutinlerimizi bir kenara bırakmamalıyız, yapmamız gereken şey; birtakım alışkanlıkları değiştirmek.
YÜKSEK SICAKLIKLARIN niye OLDUĞU 10 TEHLİKELİ SEMPTOM
Yüksek sıcaklıklarda, güneşte, kâfi su tüketmeden koşmak üzere yanılgılar yapıldığında bedenimizin kendini düzenlemesi daha sıkıntı olur ve bir şeylerin yanlış olduğu konusunda bizi uyarır.
Derhal durmamız gereken belirtiler şunlardır:
– Çok verimlilik kaybı
– Baş dönmesi ve istikrar kaybı
– Kramplar (bacaklarda yahut karında keskin ağrı)
– Cilt sıcaklığında artış (vücut 39-40º’ye ulaşabilir ve hayati tehlike oluşturabilir)
– Baş ağrısı
– Güç kaybı
– Tükenme
– Çok susamış hissetmek
Bu semptomların hem antrenman yaparken birebir vakitte bitirdikten birkaç dakika daha sonra ortaya çıkabileceğini unutmayın.
Bu belirtilerle başa çıkmak için spor aktivitelerini derhal durdurun, tu tüketin, baş dönmesi fark ederseniz uzanın ve bacaklarınızı kaldırın, kramp durumunda etkilenen kaslara masaj yapın ve ılık yahut serin suyla duş alın.
Spordan evvel bilhassa kahve tüketimine dikkat edin. Kalp atış suratını arttırdığı için kahve içmenin yardımcı olduğuna dair yanlış inanca sahip beşerler vardır, lakin kafeinin bedenden su atılımını artırdığı için spordan evvel önerilmez.
Çok sıcaklıklar, spor uygulamaları için epeyce önemli riskler oluşturabilir. Şuur kaybı, sıcak çarpması, dehidrasyon, ekstremitelerde uyuşma ve bitkinlik üzere meseleler yaşanılabilir. Süratli tıbbi yardım gerektiren durumlar vardır. Bunlar genel olarak spordan daha sonra gelişen bir baş ağrısı, düşmeyen devasa yükseklikte bir beden ısısı, şiddetli kas spazmları, fazlaca kuvvetli bir yorgunluk ve çok uyku isteğidir.
SICAK HAVADA SPOR YAPMANIN PÜF NOKTALARI
Yaz sıcağında hepimiz susuz kalabiliriz. Lakin bu bahiste en savunmasız şahıslar yaşlılar, çocuklar, gebe bayanlar ve ayrıyeten atletlerdir. Spor yapanların susuzluğa daha yatkın olanlar kümesine dahil edilmesinin sebebi, yazın terle kaybettiğimiz sıvı ölçüsünün artması ve şayet ağır fizikî aktivite yapıyorsak bu kaybın daha da fazla olmasıdır.
Şiddetli dehidrasyonla (vücudun susuz kalması) bağlantılı temel sorun, böbrek işlevimizi bozabilmesidir, bu da kalp sıkıntılarına ve hayati kıymete sahip meselelerin ortaya çıkmasına niye olabilir. Olağan şartlarda, susamasak bile günde 2 ila 3 litre su içmeliyiz. Spor yapacaksak ülkü olan şey, öncesinde, spor sırasında ve daha sonrasında gereksinimlerimize nazaran ayarlanmış bir sıvı ölçüsü sağlamak ve bunu küçük yudumlarda tüketmektir.
Dehidrasyonu önlemek için, idmandan hemilk evvel ve idman sırasında her 20-30 dakikada bir yaklaşık 200 ml – 400 ml su içilmesi önerilmektedir.
Denizde, suda, yüksek yerlerde yahut parkta spor yapmak tıpkı şey olmadığı için, idmanı yaptığınız ortam için en güzel vakti seçmeniz gerekir. Lakin genel bir kural olarak ülkü olan, en yüksek sıcaklıkların yaşandığı günün merkezi saatlerinden kaçınmaktır. Uzmanlar, mümkünse, güneş çarpmasına daha az maruz kalacağınız sabahın erken saatleri yahut akşam üstleri spor yapmayı önermektdir. Genel olarak 12.00 ile 17.00 içindeki vakit diliminin haricinde fizikî aktivite yapılması tavsiye edilmektedir.
Yılın bu vaktinde spor giysi seçimi daha da kıymetli hale gelir zira sıcaklar bizi daha epeyce terletir. Bu niçinle, yeterli nefes alan ve yavaşça giysilerin seçilmesi tavsiye edilir. Tıpkı biçimde, ayakkabılarımızı da gerçek seçmeliyiz. Güneş kremi sürmek de sıcaklıklara karşı fazlaca değerlidir. Bilhassa yüz ve kollarda yavaşça, tere güçlü bir kremle kendinizi güneşten korumalısınız.
Bu tedbirleri almanın yanı sıra, göğüs ağrısı, olağandan çok yorgunluk, çarpıntı, baş dönmesi yahut şuur kaybı üzere kuşkulu rastgele bir belirti olması durumunda doktora başvurmak kıymetlidir.
Pekala, sıcak havalarda inançlı bir biçimde antrenman yapmak mümkün mü? Dehidrasyon, bitkinlik, baş dönmesi, sıcak çarpması… Bunlar, rastgele bir tedbir almadan açık alanda spor yaparsak karşılaşabileceğimiz sıkıntılardan kimileri. Sıcak günlerde spor rutinlerimizi bir kenara bırakmamalıyız, yapmamız gereken şey; birtakım alışkanlıkları değiştirmek.
YÜKSEK SICAKLIKLARIN niye OLDUĞU 10 TEHLİKELİ SEMPTOM
Yüksek sıcaklıklarda, güneşte, kâfi su tüketmeden koşmak üzere yanılgılar yapıldığında bedenimizin kendini düzenlemesi daha sıkıntı olur ve bir şeylerin yanlış olduğu konusunda bizi uyarır.
Derhal durmamız gereken belirtiler şunlardır:
– Çok verimlilik kaybı
– Baş dönmesi ve istikrar kaybı
– Kramplar (bacaklarda yahut karında keskin ağrı)
– Cilt sıcaklığında artış (vücut 39-40º’ye ulaşabilir ve hayati tehlike oluşturabilir)
– Baş ağrısı
– Güç kaybı
– Tükenme
– Çok susamış hissetmek
Bu semptomların hem antrenman yaparken birebir vakitte bitirdikten birkaç dakika daha sonra ortaya çıkabileceğini unutmayın.
Bu belirtilerle başa çıkmak için spor aktivitelerini derhal durdurun, tu tüketin, baş dönmesi fark ederseniz uzanın ve bacaklarınızı kaldırın, kramp durumunda etkilenen kaslara masaj yapın ve ılık yahut serin suyla duş alın.
Spordan evvel bilhassa kahve tüketimine dikkat edin. Kalp atış suratını arttırdığı için kahve içmenin yardımcı olduğuna dair yanlış inanca sahip beşerler vardır, lakin kafeinin bedenden su atılımını artırdığı için spordan evvel önerilmez.
Çok sıcaklıklar, spor uygulamaları için epeyce önemli riskler oluşturabilir. Şuur kaybı, sıcak çarpması, dehidrasyon, ekstremitelerde uyuşma ve bitkinlik üzere meseleler yaşanılabilir. Süratli tıbbi yardım gerektiren durumlar vardır. Bunlar genel olarak spordan daha sonra gelişen bir baş ağrısı, düşmeyen devasa yükseklikte bir beden ısısı, şiddetli kas spazmları, fazlaca kuvvetli bir yorgunluk ve çok uyku isteğidir.
SICAK HAVADA SPOR YAPMANIN PÜF NOKTALARI
Yaz sıcağında hepimiz susuz kalabiliriz. Lakin bu bahiste en savunmasız şahıslar yaşlılar, çocuklar, gebe bayanlar ve ayrıyeten atletlerdir. Spor yapanların susuzluğa daha yatkın olanlar kümesine dahil edilmesinin sebebi, yazın terle kaybettiğimiz sıvı ölçüsünün artması ve şayet ağır fizikî aktivite yapıyorsak bu kaybın daha da fazla olmasıdır.
Şiddetli dehidrasyonla (vücudun susuz kalması) bağlantılı temel sorun, böbrek işlevimizi bozabilmesidir, bu da kalp sıkıntılarına ve hayati kıymete sahip meselelerin ortaya çıkmasına niye olabilir. Olağan şartlarda, susamasak bile günde 2 ila 3 litre su içmeliyiz. Spor yapacaksak ülkü olan şey, öncesinde, spor sırasında ve daha sonrasında gereksinimlerimize nazaran ayarlanmış bir sıvı ölçüsü sağlamak ve bunu küçük yudumlarda tüketmektir.
Dehidrasyonu önlemek için, idmandan hemilk evvel ve idman sırasında her 20-30 dakikada bir yaklaşık 200 ml – 400 ml su içilmesi önerilmektedir.
Denizde, suda, yüksek yerlerde yahut parkta spor yapmak tıpkı şey olmadığı için, idmanı yaptığınız ortam için en güzel vakti seçmeniz gerekir. Lakin genel bir kural olarak ülkü olan, en yüksek sıcaklıkların yaşandığı günün merkezi saatlerinden kaçınmaktır. Uzmanlar, mümkünse, güneş çarpmasına daha az maruz kalacağınız sabahın erken saatleri yahut akşam üstleri spor yapmayı önermektdir. Genel olarak 12.00 ile 17.00 içindeki vakit diliminin haricinde fizikî aktivite yapılması tavsiye edilmektedir.
Yılın bu vaktinde spor giysi seçimi daha da kıymetli hale gelir zira sıcaklar bizi daha epeyce terletir. Bu niçinle, yeterli nefes alan ve yavaşça giysilerin seçilmesi tavsiye edilir. Tıpkı biçimde, ayakkabılarımızı da gerçek seçmeliyiz. Güneş kremi sürmek de sıcaklıklara karşı fazlaca değerlidir. Bilhassa yüz ve kollarda yavaşça, tere güçlü bir kremle kendinizi güneşten korumalısınız.
Bu tedbirleri almanın yanı sıra, göğüs ağrısı, olağandan çok yorgunluk, çarpıntı, baş dönmesi yahut şuur kaybı üzere kuşkulu rastgele bir belirti olması durumunda doktora başvurmak kıymetlidir.